Bölüm +2

7.3K 517 73
                                    

DA-YA-NA-MA-DIM!
Güya size aralıklarla ek bölüm atacaktım ya...
Olmadı.

İç ses: Ezgi, sen bu hikayeyi bitirdin, devamlı Aynalı'ya dönüp yazmaya devam edemezsin. Başka kitapların var, yetiştirmen gereken işler var!

Ezgi: Haklısın iç ses.

İç ses: Hala yazıyorsun Ezgi.

Ezgi: Şu sayfayı da bitireyim sonra zaaaten yazmıcam ki...

İç ses: Sayfa bitti Ezgi.

Ezgi: Taam valla bu son.

İç ses: Ezgi?

Ezgi: Elizabeth?

İç ses: Kes artık.

Ezgi: Sen kes artık!

Veeeeee işte sonuç:

BUYRUNUZ SİZE YENİ BİR BÖLÜM :))))

Yorumlarla beni şımartmak isterseniz hayır demem :D

Hadi keyifli okumalar :)

***

I only want you...

***

BÖLÜM +2:

KIZLAR VE OĞLANLAR

On sıfır sıfır...

Ekranımdaki saatin yüzüme vurduğu gerçek buydu. Rüzgar'dan gelen merak dolu mesajlar ve cevapsız aramalarla birlikte elbette...

Sıkıntıyla nefes verip en üstteki mesaja tıkladım. Öyle görünüyordu ki sonunda dünyanın en anlayışlı adamını bile çileden çıkarmayı başarmıştım. Ne diyebilirdim ki... Rüzgar haklıydı. Birlikte yemek yiyip mekanda arkadaşlarımızla güzel bir gece geçirme fikri benden çıkmıştı. Tabi bu, Kaan o koca hırsıyla aramıza düşmeden önceydi. Son birkaç haftada muhtemelen beşinci ya da altıncı kez çalışma uzadığı için Rüzgar'la yaptığımız planın içine ediyordum. Ve bu iş artık özür dileyerek kurtulamayacağım kadar can sıkıcı bir hal almıştı.

Rüzgar'a ne yazacağımı düşünürken tüm gün çalışmaktan ağrımış belimi esnettim. Sabahtan beri aralıksız dans ediyorduk. Sadece yemek yemek için durmuş, onun dışında küçük molalar hariç popolarımızı yere koymamıştık. Üstelik alışık olmadığım bir dansı yapmaya çalıştığımdan daha önce var olduklarını bile bilmediğim kaslar şu an ağrı sinyalleri gönderiyordu.

"İrem soyunma odasına geçiyorum, geliyor musun?"

"Evet, evet sen git, ben de geliyorum birazdan." dedim Oya'ya bakmadan. Gözüm hala sevgilimin mesajındaydı. Rüzgar'ın cümlesinden rahatlıkla hissedilen sitemi görmezden gelmeye çalışarak 'Daha şimdi bitti canım.' yazdım. 'Hazırlanıp kızlarla gelirim ben.'

Muhtemelen telefon elinde beklediğinden Rüzgar anında yazdıklarımı okumuş, az sonra da telefonum çalmıştı. Derin bir nefes alıp "Alo..." dedim en sevimli sesimle. "Biliyorum, bana kızgınsın. Biliyorum çok uzadı. Biliyorum ben dünyanın en ama en korkunç sevgilisiyim! Ama hemen hazırlanıyorum ve uçarak geliyorum. Sonra da planladığımız gibi tüm geceyi birlikte geçiriyoruz. Ne olur kızma bana, ne olur, ne olur, ne olur!"

AYNALI SALONHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin