Bölüm 53

8.8K 625 77
                                    

Herkese selam,

Aslında bu hafta Wattpad'e küstüm. Kırgınım. Sıralamalarımı değiştirdiler, bir şeyler yaptılar bütün okunmalarım azaldı. Nedeğnnnn :( Çok mutsuz oldum.

Yine deeeeee....

En hızlısından size bölüm yüklüyorum. Çünkü sizi de yazmayı da çok seviyorum :D

Ne diyelim, daha güzel günlere inşallaaaaah...

Öpücükler, keyifli okumalar

:*

***

Devil, devil...

***

BÖLÜM 53:

KÖTÜ ADAM

           

Cahil cesareti... Sanırım benim fütursuzca attığım adım için kullanılan tanım buydu. Kendimi önüme çıkan ilk taksiye atarken sonraki on saniyeden ötesini düşünememiş olan beynim tekerler döndüğü an beni bekleyen gerçek tehlikenin farkına varmıştı.

Beş parasızdım. Telefonum yoktu. Soğuktan korunmamı sağlayacak bir montum bile yoktu. Büyük gelen ayakkabılarım ve üzerimdeki emanet kıyafetlerle bir evsizden farksız görünüyordum muhtemelen. Dikiz aynasından beni kesen taksici yüzü gözü yara içinde, durmadan ağlayan bu kızı neden arabasına aldığını düşünüyordu şüphesiz.

İşin en acıklısıysa kendi ayaklarıyla katilinin kollarına koşan bir kurbandan farksız olmamdı. İstanbul'da evim dediğim tek yere doğru süratle yol alırken aklıma gidecek başka hiçbir yerin gelmemesi kaderin bir oyunuydu kesin. Evet, verdiğim anlık kararla hayatıma sıfırdan bir başlangıç yapmayı seçmiştim. Ama o başlangıç için önce hayatımı mahveden adamla yüzleşmem ve yüklerimden kurtulmam gerekiyordu demek.

"İleriden sağa dönelim." dedim daha bir gün siteye girdiğimizde. Daha bir gece önce canımı kurtarmak için bu sokaklardan geçmiş, tam da şu an durduğumuz yerde Rüzgar'la karşılaşmıştım. Zihnimden bir türlü atamadığım görüntüler eve yaklaştıkça gerçekliğe üstün geliyordu sanki. Taksiciye "Şu beyaz ev." dediğim halde gözlerim ağlayarak o evden gecenin karanlığına atlayan zavallı bir kızdan başka şey görmüyordu.

Sanki yeniden aynı ana dönmüş olan kalbim öyle delice çarpıyordu ki kriz geçirmek üzereydi korkarım. Titrememi kontrol etmeye çalışıp kendimi telkin ettim. Bir şey yapamaz. Ondan korkmuyorum. Artık bana bir şey yapamaz. Eşyalarını alıp çıkacaksın. Hepsi bu! Yapamaz. Sana bir şey yapamaz! Korkmuyorum! Ondan korkmuyorum!

Bu bir yalandı.

Ölümüne korkuyordum şu an. Ne yazık ki ne yöne gideceksem gideyim, yol bu evde başlıyordu. Derin bir nefes alıp gözyaşlarımı kuruladım ve "Siz burada bekleyin, paranızı getirecekler." dedim kapıyı açmadan önce. Taksicinin ardımdan homurdandığına emin olsam da kulaklarımdaki uğultu duymama engel olmuştu. Bahçeye adım attığım an neredeyse arkamı dönüp geri arabaya saklanacaktım. Ama ya sonra? dedi hala biraz da olsa mantıklı düşünebilen beynim. Cesaretimi korumaktan ve devam etmekten başka şansım yoktu.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
AYNALI SALONHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin