//BÖLÜM 31~KARAR//

813 73 20
                                    

//Defne'den//

Evde oturmuş televizyon seyrederken telefonuma mesaj gelmesiyle bakışlarım oraya kaydı. Ömer yolda olduğunu ve hazırlanmamı söyleyen bir mesaj atmıştı. Ona cevap yazıp ayağa kalktım. Odaya çıktığımda dün üzerimde olan pantolonu giyindim. Kendi tişörtüm çöpte olduğundan dolayı Ömer'inkilerle idare etmek zorundaydım. Onun giyinme odasından kendime bir tişört seçtim. Üzerime giyindiğinde oldukça uzun olan etek kısmını pantolonumun içine soktum. Böyle daha güzel duruyordu. Aynanın karşısına geçip saçlarımı da örünce hazırdım. Telefonumu aldığımda aşağı indim. Bu sırada Ömer geldiğine dair mesaj atmıştı. Dışarı çıktım ve arabaya bindim. Ömer'e gülümseyerek bakarken o da elimi tuttu ama sanki yüzünde bir durgunluk vardı. Arabayı çalıştırmadan önce elimi yüzüne getirdim.

"Canım, sanki seni düşündüren bir durum var. İstersen bu alışverişi başka zamana da erteleyebiliriz. Bana anlatmayı düşünürsen de her zaman burada olduğumu bil." Yanağında duran elimi uzun uzun öptü.

"Önce senin için alışveriş yapacağız güzelim. Sonra yemek yerken ben sana her şeyi anlatacağım." Başımı salladığımda gülümseyerek çalıştırdı arabayı.

Alışveriş merkezinin önüne geldiğimizde Ömer arabayı park etmişti. Beraber içeri girdiğimizde gözüme çarpan ilk mağazaya girmiş ve direkt olarak elbiselerin içine gömülmüştüm. Bir sürü kıyafet seçtim kendim için. Ömer de mağazanın bir köşesinde gülümseyerek beni seyrediyordu. Tamam biraz kendimi kaybetmiş olabilirdim ama ne yapayım, sınav diye diye hiçbir şekilde alışveriş yapamamış sadece ihtiyaç olduğunda hızla alıp çıkmıştım mağazalardan. Normal değil miydi bu halim?

Beğendiğim tüm kıyafetleri kabine getirdikten sonra teker teker denemeye koyuldum. Üzerime ilk giyindiğim kırmızı renkteki mini bir elbise oldu. Fiziğimi tamamen ortaya çıkaran bu elbise bana çok yakışmıştı. Kabinden çıktığımda Ömer hemen karşımda duruyordu. Gözleri beni baştan aşağı süzdüğünde sertçe yutkundu. Birkaç adımda yanıma ulaşıp kollarını belime dolarken dudaklarını dudaklarıma bastırdığı anda heyecanla karşılık verdim ona. Ömer nazikçe belinden tutup beni çıktığım kabine yeniden sokarken ikimiz oldukça dar olan kabine biraz zor sığmıştık.

Dudaklarımız ayrıldığında ben nefes nefese Ömer'in dudaklarına bakarken onun gözleri ise hızla vücudumda gezindi.

"Güzelim, bu elbiseyi dışarıda giymen ne kadar doğru olur?" diye sorduğunda kaşlarımı kaldırıp üzerime baktım.

"Yakışmamış mı yoksa?"

Başını olumsuz anlamda sallayıp alnımı öptü.

"Yakışmaz olur mu hiç? Çok güzel görünüyorsun ama ben seni başka birinin görmesini istemiyorum. Sonsuza kadar üzerine değen tek gözlerin benimki olmasını istiyorum."

Kollarımı boynundan yavaşça göğsüne doğru getirirken burnumu tam adem elmasının bulunduğu yere yasladım.

"Bende seni benden başkası görmesin istiyorum ama bu mümkün değil aşkım."

"Aslında mümkün, seninle beraber kimsenin bizi rahatsız edemeyeceği bir yere gidelim defne. Birkaç ay boyunca biz bize kalalım. Ben sadece seni seveyim olmaz mı?"

Öylesine güzel bakıyordu ki bir an kabul etmek geçti içimden. Ama yapamazdım. Burada kurulu bir düzenimiz vardı ikimizinde. Üstelik sınav sonuçlarının açıklanmasının ardından hemen çalışmaya başlamak istiyorum. Yani Ömer'in istediği şey şimdilik mümkün değil.

"Sevgilim, bu söylediğini hayata geçirmek için daha zamanımız var. Şimdilik idare edeceksin." dediğimde alt dudağını sarkıttı. Onu son kez dudaklarından öptüm. "Hadi şimdi çıkta üzerimi değiştireyim."

Aşkın Kıyısında Where stories live. Discover now