//BÖLÜM 13~İLK TEHDİT//

1.6K 111 88
                                    

//Defne'den//

"Seni seviyorum Ömer!"

Bu sözüm belki de erken söylenmişti. Ama hayatımda ilk defa bir erkeğe güvenmiştim ben. Ondan başkasına geçmişimi açmadım, yaşadıklarımı, acılarımı...

Ömer benim! Kabul ediyorum o benim kaderim.

Dudaklarına bastırdığım alnımı, 'sen benimsin' dercesine öperken gözlerimi kapatmıştım. Kafamı kaldırdığımda Ömer, aşkla bakıyordu gözleri. Elimi tuttu ve dudaklarına götürdü.

"Bir daha söyler misin?" dediğinde gülümseyerek ona baktım.

"Seni seviyorum Ömer. Çok seviyorum hemde!"

Yanağımı avuçladı. Bakışlarını gözlerimden çekmezken bir eli belimi sarmıştı.

"Seni seviyorum defne. Tüm benliğimle!" Sıkıca sarıldım ona. Ayrıldığımızda yeniden elimden tutup masaya oturtmuştu beni.

Kahvaltıdan sonra beraber içeri geçmiştik. Ben koltukta otururken Ömer de her zamanki gibi dizime uzanmıştı. Onun gözleri benim üzerimdeyken ben sürekli ona bakamıyordum, utanıyordum hemen.

Kapı çalışınca Ömer doğruldu ve ayağa kalktı. Odadan içeri giren siyah giyimli, uzun boylu, iri bir adam ellerini önünde birleştirdi.

"Abi, dün bara bir saldırı daha düzenlendi. Yine aynı şekilde kafalarına sıktılar!" Bakışlarım Ömer'e kaydığında öfkeden deliye döndüğünü anlamıştım. Adam dışarı çıktığında ona doğru yaklaştım ve arkasından sarıldım. Ellerimi göğsüne doğru çıkardığımda başımı sırtına yaslamıştım.

"Ömer biraz sakin ol lütfen!" dediğimde göğsündeki ellerimi tuttu, bana doğru döndüğünde yanağımı avuçlamıştı.

"Bara gitmem gerekiyor. Eğer sen yanımda olamazsan kendime hakim olamam, benimle gelir misin?" dediğinde olumlu anlamda kafamı salladım.

"Tamam, hem bana da değişiklik olur." Elinden tuttum ve odaya beraber çıktık. Ömer kendisine bir takım elbise içine siyah gömlek alınca bende siyah bir elbise seçtim kendime. Ayağıma platform ayakkabılarımı da giyince hazırdım. Saçlarımı düzleştirip koyu bir makyaj yaptım. Ömer de hazırlanmış beni bekliyordu.

Elimi tuttu ve beraber aşağı indik. Dışarı çıktığımızda araba hazırlanmıştı. Bindiğimizde yola çıkmıştık.

//Ömer'den//

Bara geldiğimizde defneyi elinden tutup indirdim. İçeri girdiğimizde bütün adamlarım orada toplanmıştı. Başları öne doğru eğikti, yanımda kadınımı görmeleri elbette beklemedikleri bir durumdu.

"Abi, yine aynı adamdan şüpheleniyoruz." Öfkeyle bir adım ileri gittim. Defneyi arkamda bırakmıştım, onu böyle işlere bulaştırmak istemiyordum ama yanında olmasına ihtiyacım vardı.

"Bu ne demek lan! Ne idüğü belirsiz bir adam sürekli olarak barıma saldırıyor, yetmiyor adamları yakalayamıyorsunuz! Bu adamın düşmanları yetmezken bir de niye bizi karşısına alıyor!" Öfkeyle enseme getirdim elimi. Bu adam iyice sinirlerimi bozuyordu.

"Onca düşmanı varken neden bizimle uğraşıyor! Neden benim gibi bir bela istiyor başına!" Adamlar tek bir sıra halinde dizilmiş başları önde benden bir emir bekliyorlardı. Ama bu adamın sırrını çözmeden harekete geçemezdim.

"Belkide..." diye sessiz bir mırıldanma duyduğumda Defneye doğru döndüm. Az önceki sinirimden eser kalmamıştı. Yanına yaklaştım ve yüzünü avuçladım.

Aşkın Kıyısında Nơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ