//BÖLÜM 11~GEÇMİŞ//

1.6K 105 98
                                    

//Defne'den//

Ömer'in söyledikleri bir an olsun korkutmamıştı beni. Ama emin değildim, bu zamana kadar kimseye asla boyun eğmedim. Güvenmedim.

Elimi kaldırdım ve Ömer'in yanağını avucumun içine aldım. Baş parmağımla sakallarını sevdim.

"Ömer. Senden sadece zaman istiyorum. İçimde sana karşı ismini koyamadığım duygular var. Her şey şekillenince söz veriyorum hep yanında olacağım." Ömer gülümsedi ve alnımı öptü.

"Bekleyeceğim güzelim."

"Ömer şey..." dedim alt dudağımı ısırarak.

"Ne?"

"Benim test çözmem lazım." deyince Ömer kahkaha attı. Anlayamayarak baktım gözlerine.

"Sen ve ayrılmaz test kitapların. Kıskanıyorum ama."  Ona bakıp gülümsedim.

Ömer ayağa kalkıp beni de kaldırdı. Elimden tutup yukarı çalışma odasına çıkardı. Alnıma derin bir öpücük bırakıp odadan dışarı çıktı.

•••

Aradan geçen altı saat boyunca defne yine odadan dışarı çıkmamıştı. Ömer artık öğrenmişti Defnenin saatlerce ders çalıştığını. Ama özlemişti de sevdiği kadını.

Ayağa kalktığında üzerini düzeltip direkt Defnenin odasına çıkmıştı. İçeri girdiğinde defne önündeki açık olan üç tane defterde göz gezdiriyor, bir yandan da kulağındaki kulaklık ile karşısındakine bir şeyler anlatıyordu.

Defne Ömer'i fark etmemişti. Bir elinde siyah uçlu bir kalem vardı. Önündeki deftere yazı yazarken arada çiziyordu.

"Bak, en baştan alalım şimdi." Derin bir nefes aldı. "Sultan Alparslan..." deyip sustu. Anlaşılan karşısındakinden bir cevap bekliyordu. Bir süre sonra kaşlarını çattı ve öfkeyle elini başına vurdu.

"Bir insan bu kadar da tarih dersi özürlüsü olmaz ya. Sultan Alparslan'ın köse dağ savaşında ne işi var? Adam kaç yaşına kadar yaşamışta Selçuklunun son savaşını görmüş. Biraz mantık ya."

Ömer Defnenin bu hallerine sadece gülüyordu. Kapıya yaslanmış ellerini ceplerine koymuştu.

"Yemin ederim sultan Alparslan mezarından dirilip yüzüne tükürmeye gelecek." Ömer bu sefer kahkaha atmıştı.

Defne kafasını defterlerden kaldırdığında karşısında Ömer'i görmeyi beklemiyordu. Az önce söylediklerini duyunca utandı ve başını eğdi. Yanakları çoktan kızarmıştı.

Karşısındaki arkadaşına son birkaç şey daha söyleyip kapattı telefonu. Ömer Defnenin yanına gelip masaya oturdu. Defnenin eğik olan başını çenesinden tutup kaldırdı. Baş parmağıyla kızarmış yanağını okşarken diğer eli de boynundaydı.

"Ben seni çok özledim." deyip az önceki olanlardan bahsetmedi. Defne yeterince utanmıştı. Daha fazla üzerine gitmek istemiyordu. Defne Ömer'in yüzünde olan elini tuttu ve sıktı.

"Az önce bitti. Bende yanına gelecektim zaten." deyince Ömer Defneyi kucağına aldı. Defne bu ani hareket karşısında çığlık atsa da kollarını Ömer'in boynuna sarmıştı. "Ya biri görecek!"

"Sence umurumda mı?" dedi ve kestirip attı. Kucağında defne ile karşısındaki odaya girdi. Burası kendi odasıydı.

Kucağında defne ile yatağa oturdu. Saçlarını sevmeye başladığında bakışları gözlerinden dudaklarına inmişti.

"Bundan sonra hep yanımda kal. Senden hiç ayrılmak istemiyorum Defne."

Ömer'in bu isteği defneyi gülümsetmişti. Ellerini Ömer'in sakallarına getirdi ve sevmeye başladı. "Bunu isterdim ama unutma Selin'le birlikte yaşıyorum ben."

Aşkın Kıyısında Όπου ζουν οι ιστορίες. Ανακάλυψε τώρα