//BÖLÜM 9~BENİMSİN//

1.8K 109 57
                                    

//Ömer'den//

Telefonu kapattıktan sonra yüzümde alışık olmadığım ve uzun zamandır yüzümden uzak olan bir tebessüm vardı. Şüphesiz bu ilginç bir durumdu. Çünkü yıllar önce gülümsemeyi kendime yasak etmiştim. Ailemi kaybettikten sonra bir daha kimsenin beni mutlu edeceğine inanmadım. Şimdi defne daha hayatıma gireli az bir süre olmasına rağmen güldürmüştü beni.

"Kimsin sen Defne? Beni kurallarımın dışına çıkarman neden bu kadar kolay ve hızlı oldu?"

Aklımdaki yoğun düşüncelerden sıyrıldım. Ona karşı olan bu duygu bende şekillenmeye başlamıştı, ama daha kendime kabul ettirememiştim. Bu duyguya yabancıydım, ama benliğimi çoktan ona teslim etmiştim. Değişmek istemiyordum, ama şimdiden kurallarımın dışına çıkmıştım.

"Abi!" diye hızla yanıma gelen Ali, elbette bende bir şeyler olduğunu sezmişti. "Depoya aldırdığın adamlardan iki tanesini konuşturduk."

"Ali şuan kafam biraz karışık. Birkaç günlüğüne şehir dışına çıkacağım. Bu işlerle sen ilgilen."

"Abi bu gidişinin defneyle bir ilgisi var mı?"

"Bu çok başka Ali. Hayatım boyunca böyle hissetmedim ben. Şimdi biraz kafamı toplamaya ihtiyacım var."

"Tamam abi." Omzuna iki kere vurup yukarı çıktım. Kafamı toplayıp dönecektim. Artık bir şeylerin adını koymak istiyordum.

Evden ayrılmadan önce iki tane adamımı Defneyi izlemeleri için görevlendirdim.

Yemin olsun ki geri döndüğümde her şeyi yoluna sokacaktım. Ya defne tamamen benim olacaktı ya da hayatımdan tamamen çıkacaktı.

•••

"Defne ben şu soruyu çözemedim ya!!" Selin'e dönüp gösterdiği soruya baktım.

"Kızım neresini çözemedin. İyi bak soruya!" Selin'e doğru yaklaşıp çözemediği sorunun üstünde biraz yoğunlaştık. Sonunda çözdüğümüzde Selin de kolaylığını anlamıştı.

Gülümseyip önüme döndüm ve testime devam ettim.

Aradan geçen altı saatin sonunda günlük sınırımızı fazlasıyla aşıp iki katı fazla soru çözmüştük.

Selin ayağa kalktı sonunda. "Yeter! Biz bu hayata test çözmek için gelmedik. Defne lütfen kalkalım. Sahile inelim, kızım biraz kafa dağıtalım." Aralıksız kurduğu cümleler ben bu teklifi kabul edene kadar devam edecekti bunu biliyordum.

"Tamam Selin tamam." Gülümseyerek odadan çıktı ve koşarak hazırlanmaya gitti.

Bende odama geçtim ve üzerimdeki şortlu pijamayı çıkardım. Dolabımdan buz mavisi mini askılı bir elbise çıkardım. Saçlarımı tarayıp elbisemle aynı renk bir bandana taktım. Makyajımı da yapıp telefonumu aldım ve odadan çıktım.

Selin'de aşağıda beni bekliyordu. Geldiğimi görünce ayaklandı ve kapıya yöneldi.

Sahile geldiğimizde ayakkabılarımı çıkarıp elime aldım ve kumsala girdim. Selin başta yoldan yürüse de sonradan dayanamadı ve yanıma geldi. İkimizde kumsalda kumlara ayaklarımızı sürte sürte yürüdük. Kafa dağıtmak için en güzel yöntem buydu belki de. Ben bu durumu çok seviyordum.

•••

Dağ evinden içeri girdiğimde uzun zamandır gelmediğim için pis olacağını tahmin ettiğimden temizletmiştim. Ev sessizdi, karanlıktı buna rağmen tüm ihtişamıyla mükemmel görünüyordu. İçeriye geçtim ve hemen girişteki duvarda asılı olan resme baktım.

Aşkın Kıyısında Opowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz