''Efendim.'' diyerek yeniden başımı sıraya yasladım. ''Sesin kötü geliyor, iyimisin?'' diye soru soran Kaanın sesi kulaklarımı doldurunca buruk bir şekilde kendi kendime gülümsedim. Şu hayatta Barkın bile bana tekmeyi vurdukdan sonra kimseye kolay kolay güvenemezdim. ''İyiyim ya, sen?'' diyerek cevap vermesini bekledim. ''İyiyim bende işte, seni merak ettim.'' deyince yeniden gülümsedim. Beni merak eden biri. Vay!

***

Korüdorda Kaanı bulmaya çalışırken önüme dikilen Rüzgara diktim bakışlarımı. Onada kızgındım, herkese kızgındım işte.

''Çıkarmısın?'' diyerek yana kaydım, o da benim gibi yana kayarak önüme geçti ve yolumu kapadı. ''Ne istiyorsun Rüzgar?'' deyip bakışlarımı Rüzgara diktim ve kollarımı göğsümde birleştirdim. ''Kaanın yanınamı gidiyorsun?'' diye sorarak kolumu sıkıca tuttu. Afallayarak bakışlarımı kolumu tutan eline çevirdim ardından derin mavi gözlerine. Önceden olsa bana dokunuyor diye içimdeki kelebeklerin, file dönüşmesine izin veridim. Ama şimdi Rüzgara karşı sadece kin besliyordum.

''Elini çek!'' diyerek tısladım. Rüzgar daha da dibime sokularak sorusunu yeniledi. ''Kaanamı gidiyorsun?'' diyerek bütün kelimelerin üzerine vurgu uyguladı. Kolumu bir hışımla çekerek ''Sanane.'' diyerek geriledim. Rüzgar ellerini saçlarına geçirerek kötü bir bakış attı. Galbimi yaqtı. 

Yine ergene bağlarken kendi kendime sırıttım. Şu durumda bile gülen tek varlık bendim herhalde. ''Neden Miray?'' diye kükreyen Rüzgara bön bön bakarak anlamsız bakışlar attım. ''Neden benide Barkın gibi sevmiyorsun?'' diyerek yeniden korüdoru dolduracak şekilde kükreyince cevap veremedim. ''Biz en yakın dört arkadaş değilmiyiz Miray?'' diyerek yeniden bana dikince bakışlarını daha fazla dayanamayarak baş parmağımı Rüzgara diktim. ''Sen,'' dedim derin nefes alarak. ''Sen Burcu ile çıkmaya başladığından beri hiçbirşey iyi değil gerizekalı!'' diye bağırarak, bir adım geriledim. ''Arkadaşız diyorsun, Burcu ile berabersin! Bende Barkınla çıkayım o zaman.'' diye gürleyerek suratına baktım. ''Ağızını topla! Barkınla çıkmak ne lan?'' diye karşılık verince, afalladım. Sanane ya, sanane! Ben sana Burcu ile çıkmana karıştım mı bezelye beyinli?

''Kendine gel Miray, benim tanıdığım, sevdiğim Miray bu değil!'' diyerek yüzüme baktı. Barkın iki, aynı şeyi Barkında söylemişti. Ben buydum işte. Çocuklukdan bu yana kimseyle çıkmadığım içinmi bu kadar gariplerine gitmişti? ''Yeter Rüzgar, karışma bana!'' diyerek yanından geçtim ve bahçeye çıktım. Kafamı dinlemek için kimsenin bilmediğini farz ettiğim arka tarafa doğru yürürken bir damla gözyaşınında yanaklarımdan süzülmesine izin verdim. Herşeye ağlamazdım ben, senede bir ağlayan bir kızdım. Neler oluyordu bana? Neden böyle biri olmuştum.

Arka tarafa geçmek için kısa duvardan atlayarak biraz daha yürüdüm ve uzun duvardan dönerek karşımdaki manzaraya baktım. Harika! Birde senmi beni arkamdan vuracaktın Kaan. Karşımda sarışın ve seski bir kızla öpüşen Kaan, yani sevgilim. Veya sevgilim sandığım adam. İnanmıştım ben. Kaan için Barkını kaybetmeyi göze almıştım.

''Yazıklar olsun.'' diyerek öpüşmelerini kesen Kaan ve yanındaki hiç görmediğim kızda bakışlarımı gezdirdim. ''Neden? Neden Kaan?'' diyerek bir adım geriledim. Kaan yanıma gelerek kolumdan tuttu ve ''Ben öpmedim, yemin ederim Miray.'' diyerek buruk bir şekilde yüzüme baktı. ''Bitti.'' diyerek kolumu kurtardım ve bir adım daha geriledim. Kaan sarışın kızın kolundan tuttuğu gibi önüme savurunca kız ayaklarımın dibine düştü. ''Anlat lan!'' diye gürleyen Kaana diktim bakışlarımı. Kıza attığı tekmeyi görmezden gelerek geriye doğru son hız koştum. Kaan peşimden geliyordu, bendende hızlıydı biliyordum. Bu yüzden koşmaya başladım deli gibi. Ama hala dibimdeydi. Okulun bahçesine geri dönünce kolundan tutup beni kendine çevirdi. "Neden dinlemiyorsun?" Kolumu çekip yanıtladım. "Gözlerime mi sana mı inanayım Kaan? Kızı yiyecek gibiydin! Beni rahat bırak ya!" Tekrar okulun içine doğru koşmaya başladım. Önümde olan hiçbirşeyi görmeden öyle koşuyorum. Ta ki sert bir bedene çarpana kadar. ''Ne oluyor?'' diye gürleyen Barkının sesini duyduğumda, çarptığım kişinin Barkın olduğunu anladım. Beni arkasına çekerek bir adım yaklaştı Kaana.

''Sen karışma.'' diyen Kaana kötü bir bakış attım. Barkın yeniden gürleyerek ''Ne oluyor dedim?'' diye bir kere daha gürledi. Arkasına daha da sinerken, Barkın elini yumruk yapıp atmak için Kaana doğru savurdu, fakat Barkının yumruğunu havada tutan Rüzgar çıkacak kavgaya engel olmuştu. ''Bir bokada karışma Barkın!'' diye gürleyen Rüzgara anlamaz bakışlar atarak bir adım geriledim. Hepsinin ilgi odağı Rüzgarken buradan gidebilirim, Kaanla yüzleşmek istemiyorum, onu görmek, sesini duymak dahi istemiyordum.

Tuvalete doğru koşarak sertce kapıyı açtım ve içeri girdim. Herhalde Kaan burayada girmezdi? Düşüncemi bölen kapı açılma sesiyle bakışlarımı kapıya çevirdim. Şom ağızlı Miray! Aferin sana.

Karşımda duran Kaana bakarak çıkması için kaş göz işareti yaptım. Kaan ise çıkmak yerine her saniye bana yaklaşarak gürleyip duruyordu. ''Defol git!'' diye bağırıp göğsünden itmeye çalıştım. Ama ne fayda? Kas hayvanı mübarek, yerinden bile kıpırdamadı hayvan!

''Dinle beni.'' diyerek derin bir nefes aldı. ''O öptü, ben değil. Karşı koymaya çalıştım ama durmadı.'' diyerek elini saçlarına geçirdi ve derin bir of çekti. ''Yalancı.'' diye gürleyerek bir adım yaklaştım. ''Sana inanamıştım, güvenmiştim. Senin için Barkınla küsmeyi göze almıştım. Sen koca bir yalancısın.'' deyip suratına bir tokat geçirdim. Hayatımda ilk defa bir erkeğe tokat atıyordum. Tamam Can'a atmıştım. Ama Can, Kaan gibi kaslı değildi. Yani, hayatımda ilk defa kaslı bir erkeğe tokat atmıştım. Veya kas hayvanına.

Yana savrulan başını önemsemeden kafasını kaldırıp, derin gözleriyle gözlerime baktı ve ''Yalan değil, bunu sende yakında anlayacaksın.'' deyip, buruk bir şekilde gülümsedi ardından tuvaletten son hız çıktı. Ben ise öylece söylediği cümleyi idrak etmeye çalıştım.

Ona inanmalı mıydın?

Yeni bir bölüm sizlerle. Bugünden sonra 3 günde bir gelecektir yeni bölüm. Fakat oy ve yorum sayısı tahminimizin altında çıkarsa haftada bir. Lütfen emeğimize karşılık verin ve oy ve yorumlarını esirgemeyin.

Çocukluk HislerimOù les histoires vivent. Découvrez maintenant