9

2.2K 305 102
                                    

Bilirsin beni, içimde fırtınalar kopsa da yüzümde rüzgar esmez benim. ☁️

Yüzüme vuran güneş ışıklarına bir de sırtımdaki ağrı eklenince yavaşça gözlerimi açtım. Geceyi geçirdiğim bankta doğrulup bir süre kendime gelmeyi bekledim.

Dün Jiminin evinden çıktıktan sonra uzun bir süre yürümüş, ardından da bu parka gelmiştim. Eve gidemezdim, yani NamJoon'un evine gidemezdim. Hepsine olduğu gibi ona da kızgın ve kırgındım. Daha fazla o evde durmak istemiyordum. Ona bu kadar kırgınken onunla kalamazdım. Bu yüzden gece, şuan oturduğum bankta yamuk yumuk bir şekilde uyumuştum. Belim tutulmuş, sırtım ağrımıştı. Ayrıca gece biraz üşümüştüm. Acıkmıştım da. Yine de NamJoon'un evine gitmemekte kararlıydım. Bugün SeokJinin babasıyla konuşup aylık maaşımı alıp alamayacağımı soracaktım. Eğer maaşımı alabilirsem kendime ufak bir ev kiralayacaktım. Zaten alacağım maaş ev kirama da yeme- içmeme de yeterliydi.

Biraz gerildikten sonra saati kontrol edip banktan kalktım. Dersimin başlamasına bir saat vardı. Şimdi yola çıksam anca yetişirdim.

-

Dersim bitmişti ve direk SeokJinin evine gelmiştim. Bizimkilerle karşılaşmak istemediğim için ders bitimi okuldan koşarak çıkmıştım. Neyse ki kimseye yakalanmamayı başarmıştım.

Kapıyı açan kadına hafif baş selamı verip "Bay DongHo evde mi?" diye sordum.

"Evet şuan çalışma odasında. Görüşecekseniz haber verebilirim."

"Çok iyi olur."

Kadın Seokjinin babasının odasına girip çok geçmeden çıkmıştı.

"Buyrun sizi bekliyor."

"Teşekkür ederim."

Kapıyı tıklayıp içeriye girdim. SeokJinin babası oturduğu koltuktan kalkıp yanıma gelmişti. Uzattığı elini sıkıp eğildim.

"Hoşgeldin TaeHyung. Bir sorun yoktur umarım?"

Bu gibi konuları konuşmakta oldukça beceriksizdim. Ama yapmak zorundaydım, çünkü muhtaçtım.

"Efendim sizden bir şey rica etmek istiyorum."

"Tabi! Gel önce oturalım." deyip masasının karşısında duran karşılıklı koltukları gösterdi. Oturduktan sonra devam etmem için eliyle işaret verdi.

"Ben arkadaşımın evinde yaşıyordum. Fakat aramızda bir anlaşmazlık olduğu için artık onun yanında kalamam. Sizden ricam haftaya alacağım maaşı bugün temin edebilir miyim? Kendime ufak bir ev kiralamak istiyorum. Eğer mümkünse tabii."

Adam gülümseyip kafa salladı.

"Olur tabi. Çıkmadan yanıma uğramayı unutma."

"Çok teşekkür ederim efendim. İzninizle SeokJinin yanına gideyim ben."

Hafifçe eğildikten sonra odadan çıktım. İşimi halletmenin vermiş olduğu huzurla SeokJinin odasına girdim. Üvey annesini gördüğümde ise duraksamıştım. Yine neden gelmişti acaba?

"Sizin burda ne işiniz var?"

"Bunu benim evimde, bana sorman çok acınası. Oğlumu ziyarete geldim. Olamaz mı?"

Gözlerimi devirip SeokJinin yanına oturdum. Alnımdaki saçlar ıslaktı. Terlemiş olmalıydı. Sıkıntılı görünüyordu. Bu kadını bir an önce buradan göndermeliydim.

"Ziyaretiniz bittiyse, buyrun." kapıyı göstererek konuşunca bir süre yüzüme bakmış, ardından açık bıraktığım kapıdan çıkmıştı. SeokJine dönüp alnındaki ıslak tutamları yukarıya kaldırıp saçlarını okşadım. Biraz sakinleşmesini istiyordum.

"SeokJin iyi misin?"

Bakışları bana döndüğünde yutkunup ağzını açtı. Bir şey söyleyecek sanmıştım. Çok heyecanlanmıştım ama açtığı ağzını tekrar kapatmıştı. Olsun, bunu yapması bile büyük bir şeydi.

Oturduğum yerden kalkıp "Sana su vereyim." demiştim. Masanın üzerindeki suyu bardağa koyup tekrar yanına döndüm. Kafasını yukarıya kaldırıp suyu içirdim. Bardağı koymak için arkamı döndüğümde duyduğum sesle ise attığım adımım havada kalmıştı.

"Yardım et."

KOMOREBI |TAEJIN|Where stories live. Discover now