Gelecek Bedel

6.2K 115 18
                                    

Olayların işleyişini unuttuysak bir önceki bölümü okuyup bu bölümden devam ediyoruz... İyi okumalar ♡♡♡

Zişan’ın anlatımından

-Bulabildin mi Beni arayanı ?

diye Asel’in başının etini yiyordum yarım saattir. Derin bir nefes alarak:

- Zişan. Yemin ederim bulduğumu da söylemeyeceğim. Yeter artık ya karabasan gibi tepeme çöktün. Git bir çaydır kahvedir birşeyler getir.

deyip beni odadan kovdu. Kapıyı sakince açtım, çıkınca tekrardan sakince kapadım. Arkamı dönmemle Aral’ı dibimde bulmam bir oldu. Kalbimin hızı maraton koşmuş gibi atarken kendime gelip:

- niye öyle sinsi gibi geldin Aral korktum.

Dedim elim kalbimin üstündeyken. Bana şöyle bir baktı, birşeyler anlamaya çalışır gibi yüzümü inceledi:

- neden sessiz sessiz yapıyorsun işlerini!?

Kalbimdeki elimi çekip:

- hizmetçiler gece gelmediğini söyledi... bende uyuyorsundur diye sessiz olayım dedim.

Gözlerimi devirdikten sonra:

- sonra bana çatıyorsun seninle uğrşacak güç yok şu sıralar bende.

Gözlerini kısarak beni bir süre izledi. Sonra yanımdan geçerek merdivenlere yöneldi:

- kahvaltıya geç kalma!

Yaptığı emrivaki sinirimi bozsada mecbur huyuna gittim. Asel’in buraya geldiğini anlamamalıydı. Aral inince hemen odama girip:

- az daha yakalanıyorduk. Aral ile karşılaştım. Bu adam niye böyle hayalet gibi dibimde bitiyor anlamıyorum.

Kendi kendime söylenirken Asel’in gülme sesi kulaklarıma doldu:

- ne diye gülüyorsun komik birşey mi var ??

Gözlerin bilgisayardan ayırmadan:

- seni özelden arayan Erşan. Emre’nin kardeşi. Biraz korkutmak istemiş.

Bir an gözleri bana kaydı. Sırıtarak:

- başarmış.

deyip kafasını iki yana salladı. İçimdeki sinir el parmk uçlarıma kadar gelince oflayarak:

- afedersin de niye gelen geçen benimle uğraşıyor ya!

Bir an hüzünlendim:

- Madem Emre’nin kardeşi niye adam gibi mesaj atıp “ben Emre’nin kardeşiyim telefonu aç” gibisinden yazmıyor. Sinirlendim konuşamıyorum.

Asel eski ciddiyetine büründü:

- Aral’ın karısı olduğunu bildiği içindir o yaptığı korkutma zmbırtısı. Takma bu kadar.

Sinirle oflayıp:

- neyse ben aşağı iniyorum. Aral kişisi köpürmüştür. Kahvaltıya in demişti. Özel numarayı bulduğumuza göre senide bu evden çıkarmam lazım.

Asel ayaklarını uzatmış yatağımda uzanırken bende odadan çıkıp aşağı indim. Aral telefonuyla uğraşıyordu. Göz ucuyla bana bakıp kahvesini içmeye devam etti:

- beş dakika otuz saniye geç kaldın. Ne yapıyordun yukarıda??

Gözlerimi şaşkınlıktan açılmış bir şekilde Aral’a çevirip:

- yatağımı topluyordum.

Allah’ım aklıma başka yalan gelmiyor. İnanmış mı diye baktım. Mavi gözlerini sesimin doğruluğunu anlamaya çalışıyor gibi dikkatli bir şekilde bana çevirdi:

- öyle olsun.

Ben tuttuğum nefesi verirken mırıltısı kulaklarıma doldu:

- düzenli karıcığım benim... öyle olsun.

***

Odada bir o yana bir bu yana ilerlerken Asel’i evden nasıl çıkaracağımı düşünüyordum. Kahvaltıdan sonra Aral gitmek bilmemişti. Gönderdikten sonrada evdeki hizmetçilerden fırsat bulamamıştım. Asel derin bir nefes alıp:

- camdan atlayabilirim diyorum. Kabul etmiyorsun.

Ona dönüp:

- bu teklifi on beşinci yapışın. Bıkmadın mı artık!?

Asel ayaklanıp telefonunundan birini aradı. Telefon bir kaç saniye sonra açıldı:

- Alo napıyorsun, neredesin?

-.....

- tamam Aral Demir’in evine gel. Ben buradayım. Kimse görmesin diye çıkarmıyor Zişan. Birşeyler düşünelim de çıkayım şuradan sıkıldım...

-.....

- tamamdır, bekliyorum.

Telefonu kapattı. Bana dönüp:

- Erşan gelecek. Dışardaki korumaları halletcek. Sende hizmetçileri halledeceksin.

Kafamı olumlu anlamda salladım.... Acaba Erşan abisi Emre’ye benziyor muydu? Emre’nin yüzü gözümün önüne gelince, gözümden düşen bir damla yaşa engel olamadım. Asel anlamış gibi gelip sarıldı ve:

- üzülme. Erşan gelmiş. Hadi uygulayalım şu planı. Şimdi sen bu katın sonunda bir vazo kırıp alattakilerden yarıdm isteme amaçlı bağıracaksın. Tahminlerime dayanırsak hepsi sana birşey olmuş ihtimalinden ve Aral’ın çenesinden korkarak üst kata damlayacaklar. İşte o sırada ben hemen ineceğim. Gerisi Erşan’da. Tamam mı?

Kafamı olumlu anlamda salladım. Benim üst katdaki koridorun sonunda bulunan içinde beyaz gül bulunan vazoyu elime alıp sert bir şekilde yere çarptırdım ve kırılan camlardan biriyle avucumu kestim. Daha sonra bana birşey olmuş gibi:

- yardııım ediiin!!

Diye bağırdım. Asel’in dediği gibi evdeki 4 çalışan buraya doğru koştular:

- İyi misiniz Zişan hanım??

Bir taraftan kesik elimi gözlerine sokarken diğer taraftan gözüm arkadan bana göz kırparak merdivenlere yönelen Asel’deydi:

- bir anda elimden kaydı. Toplayım derken elimi kestim sanırım. Bir an elim ayağım boşaldı ayakta duramıyorum. Yardımcı olur musunuz??

Böyle dememle iki kişi koluma girip beni odama doğru götürmeye başladılar. Biri yerdeki kırık camları toplarken diğeri bu katdaki banyoya ilerledi. Muhtemelen ilk yardım malzemelerini getirecekti. Odama geçer geçmez camın önündeki tekli koltuğa oturdum. Gözüm baçeye kaydığında bahçedeki korumaların bir kaç çocuktan kurtulmaya çalıştıklarını gördüm. Daha sonra korumaların arkasından geçen iki kişi... Biri Asel, diğeri Erşan. Kafasını yukarı çevirdiğinde göz göze geldik. İşte o anda yerin dibine girmek istedim. Sanki Emre’nin katiliymişim gibi bakması beni kahretmişti. O sırada gözümü kapatıp tek içimden kabul olması için tek birşey söyledim:

- Beni sevdiklerimden kopardığın her gün sana olan nefretim büyüyecek, bana yaptığın kötülüklerin bedelini elbet bir gün ödeteceğim sana Aral Demir...

Merhabalar... Uzuuun bir aradan sonra yeni bölüm geldi. Üniversite sınavı geçti. Artık bölümler yazıldıkça anında yayımlanacak. Bir sonraki bölümde görüşmek üzere seviliyorsunuz 💖💖💎


Mafyanın EsaretiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin