Karanlık

38.7K 922 197
                                    

Multi = Zişan

Kız gözlerini yavaş yavaş araladı. Korkuyordu tekrardan aynı şeyleri yaşmaktan. Kendisini birinin omuzunda hissetti. Sesini çıkarmadı, çıkaramadı. Biraz düşününce şuanda kimin omuzunda taşındığını anlayabildi. Ve şuan kime götürüldüğünü de... Biraz daha emin olduktan sonra bağırmaya başladı:

- bırak beni Allah'ın belası herif. Hepinizden nefret ediyorum. Ne biçim insanlarsınız siz.

diye sırtını yumruklamaya başladı. Hiç etkilenmiyordu adam. Onu elinden bırakmak yada tekrar kaçırmak gibi bir hata yaparsa Aral Demir onu bir kaşık suda boğardı.

Adam omuzunda taşıdığı ve sivrinek sokuşu gibi sırtına vuran kızı umursamadan karanlık bir tünele girdi. Acıyordu kıza. Aral onu çok seviyordu ama değişik bir adamdı.

Zişan sinirden adama öyle bir vuruyordu ki adam artık Zişan'a bir açıklama yapma gereğinde bulundu:

- Bak Zişan. Seni bırakmayacağımı adın gibi biliyorsun. Aral köpürdü seni odanda göremeyince. Gittiğinde sakın karşı çıkma ne yapacağı belli olmaz onun.

dedi. Zişan ne yapacağını biliyordu. Sanki tanımıyordu Aral'ı. Sinirle dişlerini sıkarak konuşmaya başladı:

- ondan nefret ediyorum ben Hazar.

Dediği bu cümle sonunda Hazar (Aral'ın sağ kolu) Zişan'ı omuzundan indirdi. Ona donuk bakışlar atarak yürümesini işaret etti. Uzun bir yürüyüş sonunda mat siyah bir kapının önüne geldiler. Zişan sinirden ellerini yumruk yapmış olacakları bekliyordu. Hazar kapıyı iki kere tıklattıktan sonra gel komutuyla içeri girdi Zişan'da bi çare onu takip etti.

Kalbinin atışı Aral'ın duyabileceği boyuttaydı. Kadın korkuyordu. Aral'ın onu hapis ettiği süre zarfında ilk defa kaçmaya çalışmıştı.

Bu kaçma girişiminin karşısında bulunan adamı deli ettiğini biliyordu. Ama kurtulmak istiyordu. Sevmiyordu hiç sevememişti Aral'ı.

Sinirle konuşmaya başladı:

- senden nefret ediyorum Aral Demir. Seni üniversitede gördüğüm güne lanet olsun. Sen ne kadar iğrenç bir insansın.

Adam sinirle yüzünü Zişan'a döndü. Bir adımda dibinde belirip:

- hadi bir ağzından tekrar çıksın o cümleler. Sana yapacaklarımı o zaman gör. Hep alttan aldım. Beni sevmeni bekledim ama yok. Sen akıllanmazsın Zişan. İlla zor kullan Aral ben zordan anlarım diyorsun.

sinirle yumruğunu sıktı ve duvara yumruğunu geçirdi adam o sırada da devam etti:

- iki senedir senden beklediğim hareketi sonunda yaptın. Aferin sana. Sana karşı davranışlarım artık hiç eskisi gibi olmayacak Zişan Görgülü.

Kız sinirden saçlarını yolmak istiyordu. Bağırarak:

- bana beni seviyormuş gibi mi davranıyorsun Allah'ın belası. Senden nefret etmem için elinden gelen herşeyi yapıyorsun. Amacına da ulaşıyorsun. Senden nefret ediyorum Aral. Bunu neden anlamamakta direniyorsun.

Kız şaşırmıştı bu söylediklerine. Bu deli cesareti nerden geliyordu bilmiyordu. Ama birazdan kıyametin kopacağı kesindi. Çünkü Aral kızgın boğa gibi soluyordu. Hemen kapıya yöneldi Zişan. Fakat Hazar gitmemesi gerektiğini gözleriyle karşısında ki kıza anlatmıştı.

Aral sinirle kızın kolundan tuttuğu gibi odadan çıkardı. Kendince yürürken kızı adeta sürüklüyordu. O arada da:

- çok bekledim. Artık sana laf geçirmek için yapmam gereken tek bir şey kaldı... Benimle evleneceksin Zişan. İste yada isteme. Benim olacaksın tamamen...

Kızı o odadan çıkardığı andan beri yalvarıyordu genç kız. Evlenmek istemiyordu. Aral'dan nefret ederken onunla bir ömür düşünemiyordu. Keşke kaçmasaydı, en azından onunla evlenmek zorunda da kalmazdı. Herşeyimi kısıtlaması için eline çok güzel bir fırsat vermişti adama genç kız . Aptal olduğunu düşündü bir an hemde çok aptal.

Zişan odada volta atarken elinde büyük bir kutuyla Aral geldi:

- al giy şunu içinde gelinlikdir çiçektir cart curt eşyalar var

Kız delirmek üzereydi. Kutuyu yere devirerek:

- istemiyorum!

Aral kıza sinirle bakarak:

- Zişan birdaha söylemeyeceğim. Ya kendin giyersin yada ben giydiririm. Seçimini hemen şuanda yap.

Genç kız sinirle soluyarak:

- sen ne kadar gurursuz bir insansın Aral. Sevmiyorum seni. Senin yüzünü görmeye bile tahammülüm yokken gelmiş bana evleneceksin diyorsun. Ben seninle yaşamak istemiyorum. Anladın mı istemiyorum!!

diye bağırdığın da onu tınlamamış ve kızın yere attığı kutunun içinden gelinliği almış kızı da bir hamlede yanına çekmişti. Çırpınsa da  umursamayıp üstündeki trikoyu bir hamlede çıkarıp gelinliği giydirmeye çalışıyordu. Kız daha fazla çıplak kalmamak adına:

- tamam!!! Tamam Allah'ın belası tamam giyeceğim. Dokunma o pis ellerinle bana.

diye bağırdı. Gelinliği alıp banyoya yürdüğünde Aral kızın arkasından konuştu:

- o pis elli dediğin adama daha çok yalvaracaksın Zişan Demir.

İğrenerek kapıyı sertçe kapatmıştı Zişan, hatta tabiri caizse kapının menteşeleri titremişti. Onun soyadı bile midesini bulandırıyordu...

Gelinliği giyip saçını salaş topuz yaptırdı. Kız istemediğini defalarca söylemiş olsa da Aral’ın emri üzerine mecbur kalmıştı.

Kapının birden açılma sesiyle korkudan yerinde sıçradı Zişan. Aral kıza göz gezdirerek:

- Çok güzelsin. Yıllardır beklediğim anın geleceğini biliyordum Zişan...

Kurduğu cümle kızın kafasını karıştırmıştı. Kız onun yanında zorla iki yıldır kalıyordu. Yıllardır demek isterken neyi kastediyordu...

Herşeyin bir hesabı olduğu gibi bununda bir hesabı vardı. Kız kendi kendine “ben de Zişan'sam Aral Demir denen bu zorbaya bunun hesabını soracaktım...” dedi içinden. Dediğini de yapacaktı.

Arkadaşlar umarım beğenmişsinizdir. Vote ve bölümle ilgili yorumlarınızı söylemeyi unutmayınn... ♡♡

Mafyanın EsaretiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin