“Bir gün lanet kızıl! Yatağıma kendi ayaklarınla geleceksin!”

Kate şen bir kahkaha attı.

“Ah evet! Dünyada ki bütün ayakkabılar tükendiğinde” alaycı sesi adamı daha fazla deli etti.

“Yemin ederim bir çift ayakkabıyı bile Yunanistan'a götürmene izin vermem!” diye bağırdı adam. Kate gözlerini kocaman açtı, böylesine bir tehdite pabuç bırakacak değildi.

“Bana bak mafya bozuntusu deli adam! Einstein için fizik neyse Edison için ampul, Grahambel için telefon benim için ayakkabı da odur! Sakın beni ayakkabılarımla tehdit etme!!” Genç kız adama hiç aldanmadan doğruca mutfağa doğru yöneldi. Alex kızın ardından sadece bakabildi. Kesinlikle tanrı onu bu lanet kızılla sınıyordu.

Hera Tomas'a doğru gülümsedi. Niko yemek boyunca konuşmadığı için Hera tanrıya dualar ediyordu. Oğlunun alaycı hallerine hiç  katlanacak durum da değildi.

“Demek Kate tek çocuğunuz.” Hera'nın sesi oldukça samimi gelmişti. Tomas Atos ailesinin bütün fertlerini oldukça sevmiş ve ısınmıştı. Böylesine bir şey pek beklemiyordu. O daha sert mizaçlı, daha karanlık bir aile beklerken karşılaştığı bu insanlar içini rahatlatmıştı. Alex kızına iyi davranabilir, onu sevebilir hatta aşık bile olabilirdi.

“Evet, Annayla daha fazla çocuk planlamıştık ama kader buna pek izin vermedi. Annayı çok erken kaybettik. Geriye sadece Kate ve ben kaldım..” dedi üzüntüyle, Hera adama üzüntüyle baktı. Dimitri ortamı yumuşatmak amaçlı ortaya atıldı.

“Biz kocaman bir aileyiz Bay Carter siz de artık ailemizden sayılırsınız.”

“Yo lütfen bana Tomas diyin.” Dedi Tomas gülümseyerek. Dimitri adama başını salladı. Tomas sanki gerinip içinde kileri dökmek için çırpındı.

“Ben öyle bir şeyle karşılacağınımı zannetmiyordum, ya-ni sizleri daha farklı bekliyordum bilirsiniz-“

“Karanlık mı?" dedi Kate ağzına çatalını götürürken. Ortam da bir an sessizlik gerçekleşti. Tomas kızına doğru lütfen dermişcesine baktı. Alex Kate incelerken bilerek böyle davrandığını iyi biliyordu. Hera ortamın gerilediğini hissedince yumuşatmak adına gülümsedi.

“Hilal’in ailesi bizlerle ilk karşılaştığında da aynısı yaşamıştı hatırladınız mı?” dedi Dimitriye doğru. Dimitri gülümsedi.

“Ah evet Christian sünnet olayına kadar işler oldukça iyi gidiyordu” dedi Hector kahkahayla. Christian büyük babasına doğru kötü bir bakış attı. O lanet günü hatırladıkça tüyleri kalkıyordu. Hilal anne ve babasını hatırlayıp güldü. Niko büyük babasına eşlik edercesine kahkaha attı.

“Tanrım ihtiyar kesinlikle abimi bozmayı iyi biliyorsun..”

Hera çığlığı andıracak şekilde oğluna döndü.

“Niko! Büyük babanla saygılı konuş demiyor muyum ben sana!”

“Niko annen haklı, pek hoş bir anı değildi” dedi Dimitri hızlıca. Kate ve Tomas meraklı gözlerle aileyi gezdirdiler.

“Sünnet mi? O da ne?” dedi Kate merakla, Alex kıza doğru güldü.

“Bir Türk adeti”

Hilal kaşlarını çattı.

“Şey biz de sünnet olmayana pek kız verilmez de..” Christian alayla gülümsedi.

“Öyle mi bana verdiler ama.”

“O farklı bir durumdu!” diyerek haykırdı genç kız.

“Lafa daldık sormayı unuttum, düğün tam olarak nerede olacak. Alex biraz acele bir şeyler yaptı ama..” dedi uyarı dolu gözlerle Alex’e baktı. Oğlu onu hiç takmadan içkisini içiyordu.

EYVAH! BENİM SEVGİLİM BİR MAFYA (Atos Serisi-2)Where stories live. Discover now