29. BÖLÜM

59.6K 2.5K 96
                                    

Keyifli okumalar :) Son olarak benimle konuşmak bir sorunu varsa eğer danışmak isteyenleriniz lütfen çekinmeden bana yazın. Bazen biriken mesajlara dönmem zor doluyor ama gerçekten sizlere tekrar geri dönmeye çalışıyorum :) Bana ulaşım : betulhikayeler (instagram) betuleldgn (instagram)   Betül Eldoğan (Facebook)

"Sen yedir içir, bu yaşlara getir gelsin karşına anne ben aşık oldum!" Kadının sesi kızın kulağına doğru boş bir uğultuyla geliyordu. Ondan bir anlayış beklememişti. Ne zaman anlamıştı ki zaten onu?

"Anne, neden beni anlamıyorsun? Yada beni anlamazlığa veriyorsun, ben de senin evladın değil miyim?" Hilal üzüntüyle iç çekti. Üç abisinin içersinde belki de en az sevileni oydu. Kimi zaman annesine hep fazlalık gibi göründüğünü düşünürdü. Asılında onu ne kadar çok sevdiğini biliyordu, ama bunu fazla açık etmeden ve kusurlarını her seferinde yüzüne vurarak söylediği için sevildiğini unutuyordu. İnsanın annesi onu dünyada her şeyden çok severdi. Annesi de onu severdi elbette ama ağabeylerinden hemen sonra...

"Abim Yunan asıllı bir kıza aşık olsa ona izin verirdin değil mi!"

"Verirdim ama bu başka-"

"Başka olan ne!" dedi aniden öfkeyle. Kadın karşısında aniden dikilen kıza şaşkınlıkla baktı.

"Başka olan ben miyim anne! Oğulların aşık olabilir ama ben olamaz mıyım? Hakkım yok mu!"

"Otur yerine! Annene karşı mı geliyorsun sen!"

"E-vet! Evet bu sefer geliyorum, çünkü ben gerçekten bunu yapmak istiyorum."

"Hata yapacaksın! Üzecek diyorum sana o adam seni!" dedi kadın öfkeyle. Hilal başını yana doğru savurdu.

"O zaman bırak da ilk defa hata yapayım anne, ama kendi başıma. Bırak da kendi kendime yaşayayım. Sen olmadan da ben düşünebiliyorum çünkü. Hayat senin için sadece oğulların ve komşulara ne derizden ibaret. Hiç bana sordun mu Burakla evlenir misin diye? Sormadınız değil mi? Bu sefer ben kendi başıma bir karar alıyorum, Chistian ne kadar kötü olursa olsun, ben onunla evleneceğim.."

Gavur Damat (Yakında..)

Jessica onu sorgulayarak bakan iki çocuğa ters bir bakış attı. John gözlerini kısmış bir vaziyette açık mavi tekli bir koltuk da otururken Grey açık sarı bir yastığa yaslanmış vaziyette hafif çatık kaşlarıyla kızı süzüyorlardı. Jes derin ama rahatsız bir nefes aldı. Gülümseyerek aklına ilk gelen şeyi yapmaya koyuldu. Kaçmak.

"Ben kahve yapayım bize!"

"Otur!" diye hırladı John asice. Grey de çocuğa katıldığını belli edermiş gibi kafasını salladı.

"Anlat!" diye bağırdı bu sefer Grey. Jessica yutkundu, bunu biliyordu. Ne zaman Grey ve John bir şeyden işkillenirse onu sorguya geçerlerdi. Ağzından en ufak bir yalan çıktığında anlarlar ve ona karşı olabildiğince ağır ifadeyi takınırlardı. Yalansız bir şeyler nasıl anlatabilirdi ki, huzursuzca iç çekti ve dudaklarını hafifçe ısırdı. Lanet olası 2 gün boyunca Rusya da o kaçık adamlaydı ve John ve Grey'e onu idare etmesi için döndüğünde kocaman bir açıklama yapacağı konusunda söz vermişti. Yapacağım açıklama tez niyetinde olacak güzellik diye kapatan John'a inanmalı ve bu anlaşmadan caymalıydı ama Pedro onda ne akıl bırakmıştı ne mantık!

"Pekala, lütfen pas hakkım olsun.." dedi kedicik bakışını kullanarak gözlerini kocaman açıp kırptı.

"Kimden öğreniyorsun öyle bakmayı, yemezler tatlım!" dedi John yarı öfkeyle. Jes yerine geri yaslandı. Belli ki ikili bugün günlerindeydiler.

EYVAH! BENİM SEVGİLİM BİR MAFYA (Atos Serisi-2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin