20. BÖLÜM

72.6K 2.9K 192
                                    

Evet uzun bir aradan sonra tekrar merhaba, hayatımda büyük değişiklikler oluyor ve bende buna ayak uydurmaya çalışıyorum :) Aralarda ise yazmaya sizinle ilgilenmeye çalışıyorum. Umarım bölümü beğenirsiniz :) Birçok hata ve yazım kuralı ihmali olabilir, lütfen kusuruma bakmayın. Kontrol edemedim, zaten bu işte de bir numara sayılmam :) Son olarak beni hala instagramdan takip etmeyenler için yorum kutucuğuna linki bırakıyorum :) Betukhikayeleradlı hesaptan beni ve hikayelerimi takip edebilirsiniz :)

Düz bir yolda yürümek kesinlikle bir yokuşu tırmanmaya benzemiyordu. Nefesleri sıklaşırken arkasından onu alayla izleyen adamın varlığını hissetti. Sanki ensenin dibindeydi nefesi, tüyleri havaya kalktı. Hava her saniye daha da ağırlaşıyor, daha da azalıyordu sanki.

"Yoruldun mu kızıl?"

Kate alayla küçük bir kahkaha attı, kocası ah pardon flörtü onunla alay mı ediyordu?

"Seni bilmem ama ben hiç yorulmadım" yalanın inandırıcı olması için ona döndü ve gülümsedi.

"Gerçekten de mükemmel bir oyuncusun." dedi Alex beğeniyle. Kate adamın süzerken gözlerini kıstı. Yaklaşık 3 saattir yürüyorlardı, aslında o yürümeye ve koşmaya her zaman alışıktı. Ama son zamanlarda spor yapmadığı için büyük bir ihtimalle formdan düşmüştü.

"Aslında senin yaşlı bir adam olduğunu düşününce.." düşünüyormuş gibi elini çenesine doğru yerleştirip devam etti.

"Sanırım biraz dinlenmeliyiz, senin gibi yaşlı adamların kalbi olabiliyor."

Alex aynı bir kurt gibi homurtuyla kıza baktı. Onu tek bir solukta kucakladı, kızın şen kahkahası ormanın içinde bir çığ gibi büyük ve tekrar döndü. Kate kendi birkaç saniyede adamın sırtında buldu. Bacaklarını adama doğru doladı. Alex ona yardım etti ve onun bacaklarını kavradı.

"Demek ben yaşlı bir adamım öyle mi?"

Kate küçük burnunu adamın ensesine doğru doğru sürdü. Alex bu hissi sevmişti, doğrusu Katele olan her şeyi seviyordu. Onun pahalı adını her zaman unuttuğu parfümünü, sınırsız kredi kart takıntısını bile çok seviyordu. Kate hırkasının kapşonunu kafasına geçirdi. Alex kızı görmediği için biraz sıkıntı çekse de yolun geri kalan kısmında onu sırtında taşıdı.

"Yaşlı bir adam seni bu kadar süre o yokuşta taşımaz.."

"Yaşlı bir adam benim bacaklarımı da senin gibi kavrayamazdı" dedi Kate alayla. Alex hırladı ve birkaç küfür etti.

"Onun elini kırardı, yaşadığı güne de pişman ederdim."

"Ah biliyorum sevgilim, onu bir F bilmem kaçla öldürürdün ve sonra-"

"Ve sonra da seni hiç durmadan öperdim. Ta ki benim olduğunu kabul edene kadar."

Kate kalp atışlarının soluğuyla kesildiğine yemin edebilirdi. Alex onun bir şey söylemesi bekledi bir süre ama kız yaklaşık yarım saatlik ölüm sessizliğine gömüldü. Bilemiyordu, ona aşık olması belki iyiydi ama bir yönden onu güçsüz kılıyordu. 

"Geldik" dedi Alex bacası görünen evi gösterirken, Kate yalnızca başını salladı.

"Akşam yemekte gene seni yiyebilir miyim?" dedi Alex heyecanla. Kate sol elini adamın saçlarına geçirdi ve biraz geçti.

"Bilmem.. Ona ben karar veririm. Sonuçta aşçı ve köle benim."

"Benim aşçım ve benim kölemsin, yalnızca benim!"

..

Jes yorulmuştu, iki saatir sürekli aynı pozisyonda durmak onu yormuştu. Her yeri acıyordu, sanki eti ona batıyor hissindeydi. Genç kız adama fark ettirmeden biraz kıpırdandı, lakin Pedro diğer 300 kıpırdanmayı fark ettiği gibi gene fark etti. Adamın gözlerine hayrandı, en ufak ayrıntısını bile analiz edebiliyordu. 

EYVAH! BENİM SEVGİLİM BİR MAFYA (Atos Serisi-2)Where stories live. Discover now