EYVAH! BENİM SEVGİLİM BİR MAFYA (Atos Serisi-2)

31. BÖLÜM

Gecikme için çok özür dilerim ama bir türlü olmadı sanki. Önce yazdığım 10 sayfa yazı kaydetmeyen garip bilgisayarım daha sonra onu hepten sildi ve beni yetince sinire, strese soktu. Hiç yoktan bir tane daha yazrım derken bu sefer de içime sinmeyen sayfalar ve sahneleri kendi ellerimle sildim ve en sonunda yazabildim. Bu arada Balca da aksadı, dediğim gibi bir türlü yazamadım olmadı, inşallah sizin içinize bu bölüm siner, çünkü hala benim için bölüm olmadı gibi. Balca en kısa sürede gelecek inşallah :) Görüşmek üzere, kendinize çook iyi bakın :)

Kate öylece duraksayarak baktı adama. Tanıdıktı bu adam onun için, en yakın dostu, bir zamanlar her şeyden ötesiydi ama şimdi onu çıkarmayacak kadar kötü bir vaziyetteydi. Üzüntüyle onu süzmeye devam etti. Ona haksızlık etmişti, gururu ve diğer önyargıları için onu üzmemek için ondan ayrılmıştı.

"Rick?"

".."

Adam kızı uzun süredir uykusuz ve içkiyi fazla kaçırdığını belli eden sarhoşluk hissiyle karşılamıştı. Tüm cesaretini ilk defa kıza sergilemek istedi. Bazı sorular onun için hala yarımdı. Onların cevaplarını almazsa artık eskisi kadar iyi olmayacağını hissediyordu. Marry Kate özür dileyen bir bakış attı.

"Kate o iyi değil derken ciddiydim ve onun daha fazla üzülmesine izin ver-emezdi-"

Marry lafını tamamlamadan Kate elinde ki ufak çantasını sert bir biçimde yere bıraktı ve koşarak Ricke sarıldı. Rick kızın sarılmalarına alışkın değildi ve bu ona uzun süreden beri ilk defa iyi hissettirmişti. Adam kızı sıkıca sardı kollarıyla. Kate bir sevgiliye sarılır gibi değilde en yakın dostuna kavuşma heyecanıyla sarıldı ona.

"Ah- Rick.." dedi nemli gözlerini ondan saklarcasına.

"Çok özü-r dilerim.." dedi mırıldanarak. Adam kızın kızıl saçlarını sevgiyle okşadı ve onun en sevdiği kokusunu derinlemesine içine çekti. O an için çektiği acılar ve özlem kaybolup gitmişti. Zaten hep öyle olmaz mıydı? Kate onu defalarca öldürecek kadar acı verir ardından ufak bir tebessüm yalancı bir kaçamak bakışla geri kazanırdı. Kate bu ilişki için ona asla sözler de vaatlerde bulunmamıştı. Her şeyin en başından belli bir emel uğruna kurulu olduğunu zaten konuşmuşlardı.

"Dileme, ben iyiyim Kat.."

"Değilsin" dedi kız ondan hafifçe uzaklaşarak.a damın yüzü bile küçülmüş gibiydi. Rick uzun zamandır ilk kez gülümsedi çünkü kızın mavi gözlerinde ki o sevgiyi görmüştü. O sevginin bir dosta karşı verilebilecek bir şey olduğunu zaten hissetmişti.

"Zayıflamışsın Rick! Kendine neden dikkat etmiyorsun?" Dedi kızgın bir biçimnde. Adam en yakınına bakındı ve onları sessiz bir biçimde uzaktan seyreden Marrye baktı.

"Marry benimle bir bebekmişim gibi ilgileniyor Kat, sorun yok iyiyim..."

"Yalancı!" dedi kız elini hafifçe omzuna doğru vurarak. Rick yeni bir tebessümle kıza doğru baktı.

"Ciddiyim, sanki beş aylıkmışım gibi beni bezlemesinden korkuyorum.."

Kate adamın neşesini geri gelmesine sevinmiş gibi kahkaha attı. Eskiden, yani evlenmeden önce üçlü olarak takılırlar beraber eğlenirlerdi. Marry her zaman onlardan biraz dursa da aslında üçü de en yakın dostlar gibiydi. Barlarda geçen sabahlamalar ve akşam eğlenceleri, partiler, müzikli eğlenceler, birkaç tane dünya turu bile yapmışlardı. Özellikle Rick iş adamı olduğu halde gezmeyi çok severdi ve Kate mutlu olması için onu kimi zaman Romaya yahutta Parise kaçırırdı, ki iki şehir de onun en özel şehriydi. Nasıl olmasındı ki! Romada ki paha biçilmez topuklu ayakkabılara en güzel giden şey pahalı bir elbise ancak Paris de ki meşhur caddeler de bulunurdu..