2- Bencil

1.3K 68 49
                                    

%194728 fark edeceksiniz ama ben yine de söyleyeyim... Bu bölüm normalde kitapta yoktu. Sadece eklemek içimden geldi. Lâkin bunun yüzünden her şey oynayacak -_-

Ha bu arada, lise hayatımın ilk takdir belgesini almak 11.sınıfta nasip oldu :') keşke alanları daha önce seçseydik. Aradaki bir yıl tamamen zaman kaybı.

Eee, sizin karne durumları nasıl?

Neyse, iyi okumalar! (Bölümü kontrol etmedim. Yazım yanlışı olacağını sanmıyorum ama kendimi tekrarlayıp saçmalamış olabilirim, lütfen bu seferlik mazur görün. Uzun süredir sadece yatıyorum. O duyurudan beri hâlâ iyileşemedim.)

İçinde bulunduğu oda, perdelerin arasından sızmaya çalışan ışıkla loşluğa boğulurken huzursuzca iç geçirdi kızı için geceleri yakmaya hazır lâkin o anlarda çaresiz kalan baba.

Çok değil, bir saat kadar önce aldığı haber zaten kırık olan benliğinde yeni çatlaklara sebep olurken hiçbir şeyin farkına varamamıştı Sasuke. Art arda gelmişti her şey. Öyleki uyanamadığı bir kâbusun içine sıkışmış gibi hissediyordu. Var olduğuna kendisinin bile inanmadığı kalbi bu aralar o kadar sıkılmıştı ki yaşananlardan, gerçekleri tam olarak ayırt edebilecek bir düzeyde çalışamıyordu zihni.

Ne demişti o mavi saçlı çocuk?

"Sarada ya-..."

Kızının adını duymuştu adam. Ve zihnini yeniden toplayabildiğinde kendisini hastanenin klasik odalarından birinde, Sarada'yı izlerken bulmuştu. Oraya ne zaman, nasıl geldiğini bile hatırlamıyordu Sasuke. Çünkü o anlarda kalbindeki tek şey kiraz çiçeğinden sonra geleceğini de kaybedemeyeceğiydi.

Son beş dakika içerisinde belki de yirminci kez iç geçirerek ayağa kalktı. Delirecek gibi hissediyordu.

Eh, sonuçta ailesini iki kez kaybeden herkes biraz delirme hakkına sahipti.

Camlardan birine yanaşıp perdeyi hafifçe araladığında içeri dolan kiraz yaprakları ile hafifçe gülümseyerek eski perdeleri tamamen açtı. Hastanenin hemen dibindeki bu ağacı her zaman sevmişti.

Rüzgârın getirdiği taze çiçek kokusuyla ciğerlerini doldurdu ve usulca fısıldadı adam. "Görüyorsun ya kiraz çiçeği, berbat bir babayım. Ve sen de kızını bu babaya emanet edecek kadar bencilsin." Kelimeleri rüzgârla birlikte yok olup gitti lâkin kalbindeki yara biraz daha kanadı.

"Peki neden, Sakura? Ölmeni gerektirecek kadar önemli neyin peşindeydin?" Soracak çok sorusu, cevaplayacak kimsesi yoktu. Sonsuz bir bilinmezlik çukurunda debelenerek bir sonuca varmaya çalışıyordu sadece.

"Bazen kiraz çiçeği... Gerçekten... Canımı sıkıyorsun."

Bu sırada hastanenin dar koridorların arşınlayan genç adam içinde olduğu panik duygusu yüzünden bir türlü doğru odayı bulamıyor ve bulamadıkça daha da panikliyordu. Neden hiçbir yerde yoktu kız? Acaba bir şey mi olmuştu da kendisinden gizliyorlardı?

Koridordaki oturma yerlerinden birine ayağını çarptığında sinirle küfretti. Eninde sonunda Sarada'yı bulacaktı. Ve bunu olabilecek en hızlı yoldan yapmak istiyordu.

Daima » SasuSaku (Yeniden Yazılacak)Where stories live. Discover now