Uchiha Sakura, kiraz çiçeklerini kıskandıran kadın, dolunayın aydınlattığı toprak yolda ilerlerken attığı her adım kalbindeki çiviyi biraz daha derine gömüyordu. Aklındaki binlerce düşünce, hiçbiri birbirine değmeden dönüp durarak beyninin her kıvrımına işkence çektiriyor, ruhunu daraltıyordu.
Ama biliyordu, kendi ölüme gittiğini. Ama yine biliyordu, ölümünün onları mutlu edeceğini.
Sonuçta sevgi dolu bir eş ve bir anne, bazen fedakar olmalıydı.
Zihnindeki sesleri susturamayacağını anladığında iç geçirerek başını iki yana salladı. Ona koşarak geri dönmesini söyleyen hiçbir sesi dinlemeyecek, o aptal inadının arkasından dimdik bir şekilde yürüyecekti.
Yürüdü, yürüdü ve yürüdü gözlerinde yeşil denizler dalgalanan kadın. Kilometrelerin sonunda eski, ahşap bir kulübe karşıladı onu. Artık geri dönüşü yoktu.
Aslında hiç olmamıştı da.
Neredeyse ufalanacak kapıyı üç kez vurdu ve birkaç adım geriye çekilerek bekledi. Yaklaşık beş saniyenin sonunda görmek istemediği ancak görmesi gereken kişi kapıyı açtı.
"Seni görmek ne kadar güzel, Sakura-chan."
Kiraz çiçeği yanından geçerken adam, uzun dilini dudaklarının üzerinde dolaştırdı ve yamuk sırıtışını yüzüne yerleştirdi. Bazı şeyler çok tanıdıktı. Bir Uchiha gitmiş, bir diğeri gelmişti.
"Tarih kendini tekerrür eder. Yıllar önceki Sasuke-kun da bana böyle gelmişti... Ah, anılar..."
Kadının ritmik adım sesleri aniden durdu. Duruşu dikleşti, diken dolu bir ton ekledi sesine, yeşil gözleri delicesine parlarken.
"Tek kelime daha edersen o dilinle boğarım seni, Orochimaru."
Kadın, kendi isteğiyle yılana gelmiş olabilirdi. Lâkin bu, kendi kurallarını yazamayacağı anlamına gelmezdi.
BINABASA MO ANG
Daima » SasuSaku (Yeniden Yazılacak)
FanfictionKiraz çiçeğinin ölümünün ardından sonsuz bir yas çukuruna kendini gömen, umutsuz bir adamdı Uchiha Sasuke. Annesini kaybettikten sonra, babasını hayatta tutmaya çalışan çaresiz bir kızdı Uchiha Sarada. Ve mezarında bile ailesini gözleyen, göz alıc...