3.8

119 26 20
                                    

"Siyah tişört ve siyah eşofman altı mı?!"

SooHee ve Kibum aynı anda konuştuktan sonra ikisi de göz devirdi. Jonghyun merdiven başında durdu ve gülümsedi hafifçe. Sonra da omuz silkti.

"Bunlar benim pijamalarım."

Ase onu süzerken güldü hafifçe. Jonghyun o sırada Ase'ye baktı.

"Birileri çok beğendi galiba." Jonghyun'ın söylediği ile omuz silkti.

"Hem de baya çok! Hayatımda gördüğüm en mükemmel pijama takımı!"

SooHee Kibum'u dürttü o sırada. Kibum başını salladı ve yavaşça ayaklandılar. Herkesten sessizce salondan ayrıldıklarında kimse fark etmemişti bile... Jonghyun o sırada koltuğa oturdu. Minho güldü onun bu haline.

"Mızıkçılık yaptın haberin olsun." Jonghyun güldü hafifçe.

"Pijama partisini kabul ettiğime dua edin bence." 

Jinki'nin kaşları kalktı ve kurabiye aldı masadan. Kurabiyede gözlerini gezdirirken konuştu.

"Asıl sen Ase'nin böyle bir teklif yaptığına dua et... Yoksa kurabiye yiyemezdik bu gece." ardından kurabiyeden bir ısırık aldı." Horoko olmoş horoko!" Ase gözlerini kırpıştırdı Jinki'ye bakarken. Jonghyun Ase'ye baktı ve dudak büktü.

"Harika olmuş harika dedi!" güldü sonra. Ase ardından Jonghyun'a baktı ve gülümsedi hafifçe. Onu gülerken izlemeyi çok seviyordu ama şuan ona dalıp herkese kendini ifşalayamazdı. 

"Bir an anlayamadım... O zaman herkes buradaysa başlayalım mı?" Taemin dudak büktü hafifçe.

"Eksik var... SooHee ve Kibum nerede?" Isuel etrafa bakındı ve kaşlarını kaldırdı.

"Daha az önce burada oturuyorlardı." Jonghyun gözlerini yumdu ve sustu bir süre.

"O ikisi ortadan kaybolunca benim başıma hiç iyi şeyler gelmiyor!" Ase dudak büktü hafifçe.

"Buralardadırlar nereye gidecekler de?" Jonghyun ona baktı ve iç çekti.

"O ikisi çok tehlikeli!" Isuel başını iki yana salladı.

"Ne kadar tehlikeli olabilirler ki?" Jonghyun bu sefer Isuel'e baktı. Minho aklına gelenle sırıttı.

"Jonghyun'a şuan partiye uygun pijama giydirecek kadar tehlikeli olabilirler." Ase gözlerini kırpıştırdı.

"Yok artık! Ne yani şimdi pijama bulmaya falan mı gitmişlerdir." Minho kahkaha attı ve başını salladı. 

"Her şey mümkün!" o sırada annesi elinde tepsi ile salona geldi. Tepsideki meyve sularını sehpaya bıraktı ve Ase'ye baktı.

"Sütü o kıvırcık saçlı arkadaşına içirmeyi sakın unutma! Bu arada o ve şu.. Süslü olan çocuk az önce çıktılar. Sen marketten alınacak şeyler var deyip göndermişsin onları!" gözlerini kıstı ardından." Ase, misafire öyle yapılır mı kızım? Ben de toparlamak için babana söyledim onlarla birlikte gitti. Bana söyleseydin babanı gönderirdim ben!" Ase şaşkınca yerinden kalktı.

"Anne ben kimseyi bir yere göndermedim! Biz de onları arıyorduk birden kayboldular!" Jonghyun ağlamaklı bir şekilde onlara bakmaya başladığında Jinki, Taemin ve Minho çoktan gülmeye başlamıştı bile...

Bu Kibum ve SooHee deli deli!

Herkese merhaba ben şizofren yazarınız karamelli! Nasılsınız? Ben de bilgisayar başında yaşlanıyorum işte! İdare ediyoruz! Hepinize iyi okumalar! ^^ 

| Bil Bakalım Ben Kimim | Where stories live. Discover now