1.4

143 39 18
                                    

Ase ve Isuel birbirlerine baktı bir süre. Ardından da Jonghyun ve Kibum'a döndüler. Kibum tek kaşını kaldırmış, sorgularcasına Ase'yi süzerken Jonghyun başını yana yatırmış gelecek cevabı bekliyordu merakla.

"Şey.. " Ase konuştuktan sonra bir şey bulamayınca yeniden susmayı tercih etmişti. Isuel ise derin bir nefes aldı ve güldü.

"Dün biz Ase ile birlikteydik ben arada sırada onlarda kalıyorum. " Ase başını çevirdi ve arkadaşına baktı. Çok merak ediyordu, acaba Isuel onu nasıl kurtaracaktı? -ya da... Nasıl rezil edecekti?- "Ase benden önce uyumuştu, onun bir alışkanlığı vardır elinde telefon olmadan uyuyamaz. " Ase şaşkınca ona bakmaya başladı. Kibum duyduğu ile gözlerini kırpıştırdı ve kahvesini yudumladı.

"Eee... " Jonghyun da dudak bükmüş, saçlarının önleriyle oynamaya başlamıştı dinlerken. Isuel devam etti ardından..

"Ekranı kilitlemeyi unutmuş, biz de en son sınıfın whatsapp grubuna girmiştik. Orası açık kalmış. Sonra ben uyumadan önce Ase'nin üstünü örttüm. Ase çok deli yatar da.. " güldü sonra. "Hatta bir kere yatakta ters bile dönmüştü. " Ase elini alnına koydu ve ovuşturmaya başladı. Karşısında Jonghyun varken olmayan özelliklerini dinlemek hiç hoşuna gitmemişti. Kibum son cümleyle kahkaha attı. Ase onun kahkahası ile yanaklarını şişirdi. "Neyse bir baktım Jonghyun'ı aramış. Eh ben de elinden telefonu almaya çalıştım uzun bir süre. O sırada sen kapattın Jonghyun. Durumu sana söyleyemedim. Mesaja da cevap vermek istemedim telefon Ase'nin olduğundan. " Jonghyun elini saçlarından çekti ve başını salladı yavaşça.

"Anladım... Neyse ki bir sorun yokmuş. " gülümsedi sonra. Kibum da başını iki yana salladı yavaşça.

"Sizin bu işlerle alakanız olmadığını bilmesem Jonghyun'ın fotoğrafına bakarken yanlışlıkla aradığınızı düşünecektim neredeyse! " Ase ile Isuel şaşkınca ona baktığında Jonghyun birden Kibum'u dürttü.

"Saçmalama Kibum!" sonra onlara baktı. "Neyse... Biz sınıfa geçeceğiz.. " elini kaldırıp salladıktan sonra Kibum'un kolunu tuttu ve yürütmeye başladı. Ki giderlerken fısır fısır bir şeyler tartışıyorlardı. Ase onlar uzaklaştığında Isuel'e döndü ve sinirle konuştu.

"Sayende sevdiğim çocuk beni aptal bir uyur gezer zannediyor! " Isuel kaşlarını iyice çattı. Tam konuşacakken arkalarından gelen öksürük sesiyle arkalarına döndüler. Kibum sırayla ikisine bakıyordu. Ase söylediğini duymuş olma ihtimali ile zar zor yutkundu ona bakarken.

"Bir şey soracaktım. " Isuel'e baktı sonra. "Saç renginin tonu çok güzel, ne diye geçiyor tam olarak? " Isuel saçlarına dokunduktan sonra dudak büktü.

"Emin değilim... İstediğim bir renk değildi. Boyattıktan sonra bu çıktı. " Kibum başını salladı yavaşça.

"Pekala, öğrenirsen bana söyler misin? " Isuel başını salladı yavaşça. Kibum da geri dönüp yürümeye başladı. Ase şaşkınca Isuel'e baktı.

"Duymuş mudur? Duymamış olsun lütfen... " Isuel başını iki yana salladı yavaşça.

"Hiçbir fikrim yok inan bana... " yeniden Kibum'a baktılar. Kibum elinde telefonu, mesaj yazarak girmişti sınıfa. Birkaç saniye sonra Ase'ye gelen mesajla ikisi de şaşkınca telefona baktı. Ardından da birbirlerine baktılar. İkisi de aynı anda konuştu.

"Kibum mu? Yok artık! "

| Bil Bakalım Ben Kimim | Where stories live. Discover now