19. Bölüm- Isıtıyorum

2.9K 130 275
                                    

Benimle uğraşmaman gerektiğini öğreneceksin yer elması. "Hadi gel de aşağı inelim." Gözümü de kırpmış olmam onun biraz kızarmasına neden olmuştu. Utandın mı sen ya? Bu benim seni ilk öpüşüm de değil. İki, üç olmuştur sanırım ama şimdi Allah var güzel öperim. Zamanında öptüğüm her kız şimdiye kadar öpüştüklerinin en iyisi olduğumu söylerdi, işte Emir Gültekin farkıyla yine mükemmeliz. Öz övgüyü bir kenara bırakıp Tuğçe'nin kolundan tutup aşağı salona doğru çekiştirdim.

Salona baktığımızda kimse yoktu muhtemelen odadaydılar. "Kızların yanına gidelim madem sen tıkla kapılarını müsaitlerse girelim." dedim centilmence. Bir adam centilmen olur beyler örnek alınasıca biriyim. Canım biraz dedikodu çekmiş olabilirdi. "Tamam." dedi gözlerini kolundaki elime işaret ederek. "Kolumu bırak da öyle." Elimi kolundan çekip gitmesine izin verdim, kızlardan onay alınca da içeri girdik.

"Ooo Ali sende mi buradaydın?" dedim sırıtarak. Ulan sen şimdiye kadar işini hiç bilmezdin ama şimdi çok iyi yol yapıyorsun kardeşim seni çok büyük tebrik ediyorum. Betül'le oturmuş sohbet ediyorlardı sanırım. Nehir'i nereye postalamıştı acaba? "Nehir yok mu?" dedim ve Betül'e çaktırmadan göz kırptım Ali'ye.

Ihım yaparak boğazını temizledi ve bana döndü. "Bilmem, ben geldiğimde yoktu çok lazımsa git ara bul." diyerek laf çarptı bana. Bana bana, Emir Gültekin'e! Seninle sonra konuşuruz gözlüklü bey malum kızlar burada. Hatırlat da bir ara lafını sana geri iade edeyim. Kızla başbaşa kalmak için girdiği hallere bak ya?

"Ee siz niye geldiniz?" Lafıyla Betül'e döndüm. Ya bu kızda bir tuhaf he hem biraz da bana benziyor. Acaba sen benim kaybolmuş ikizim falan olabilir misin? "Biz çıkalım isterseniz o zaman siz rahat rahat konuşun." dedim ve pis bir gülücük attım. Kaşınmayın kaşırım. "Yok ben o anlamda demedim. Biz sadece sohbet ediyorduk." dedi ve başını başka yöne çevirdi. Utanmıştı sanırım.

Betül, Ali'ye döndü ve ellerini gözlüklerine doğru uzattı, daha sonra da gözlüklerini kavrayıp çıkardı "Bunu yapmayı seviyorum." dedi ve kendi gözlerine taktı. Nasıl bir fantezidir arkadaş? Yani gözlüğünü alıp takmak ne gibi bir mutluluk getirir insana da bu kız mutlu oluyor? "Ya sizin garip fantazilerinizle uğraşamayacağım iki muhabbet edelim dedik kalk Tuğçe, gidip şapşal kuzenimi bulup onunla uğraşalım." dedim ve diğerlerinin söze girmesine izin vermeden Tuğçe'yi kaptığım gibi odadan çıktım.

"Emir ne yapıyorsun ayıp oldu." diyen yer elmasına baktım "Yanında mükemmel bir koca var ve sen bana ayıp olmaktan bahsediyorsun. Ayıpsa ayıp aaa. Ayıp yatakta olur." dedim sırıtarak. Yine utanmış olacak ki kızarmıştı. Her zamanki gibi elimi kemerine koyup çekiştirmeye başladığımda sessizliğini bozdu. "Emir bak yine başladın, bırak ben geliyorum zaten." dedi hoflayarak. Ben bu olayı sevdim ya, bir kere ne kadar güçlü olduğumu görüyorsun. Aslında bunu kanıtlamak için seni adaleli kollarımın arasına alabilirim. Evet şu an çok mantıklı geldi bu olay. Ona doğru başımı çevirdim ve kemeri bıraktım. "Oh be sonunda." demesinin ardından ellerimi ona doğru atıp bir anda kavradım ve kucağıma aldım.

"Emir ne yapıyorsun yine ya, delirdin mi yine? Dursana, bıraksana beni! Kime diyorum alooo?" dedikleri kulağıma sertçe vururken onu hiç tınlamadım ve yürümeye devam ettim. Galiba onu taşımayı seviyorum. Bunu şu an neden yaptığımı soran olursa da cidden bilmiyordum. Şu durumu biri görse kesinlikle açıklayamazdım. Merdivenlerin başına geldiğimde salondan gelen sesleri işittim. Tuğçe kucağımda olduğu halde ona sessiz ol bir dakika işareti yaparak kapıya doğru ilerledim ve kapıyı dinlemeye başladım. Kapı dinlemek gayet doğal ve olağan bir şeydi. Neden dinlemeyeyim?

"Bak sen artık çok oluyorsun. Elalemin kadınlarına nasıl kalp atarsın sen? İhtiyar zampara!"

"Ne kalp atması ya ben sadece fotoğraf baktım. Ayrıca aynısı sende de var neden tepki veriyorsun Ayşenur?"

Kusurlu Yalancı (Tamamlandı)Där berättelser lever. Upptäck nu