14. Bölüm- Ne Kendine Ne Bana

2.8K 126 188
                                    

Bir an duraksadım. Resmen benimle oyun oynuyordu. Emir Gültekin ben sana bunu ödetirim. Ayağı kalktım ve leğeni elime aldım. "Diğerlerini de sen götür bi zahmet. Malum sadece iki elim var." Ukala bir bakış atıp geriye döndü. "Git gel yaparsın ikisinide aynı anda yapacaksın diye bir şey yok."

Vay vay vay kibar dedik öküz çıktı iyi mi? Leğeni odaya çıkardım daha sonra ise detarjan ve bezleri çıkardım. Kapıyı açık bırakmıştım, Emir kalkıp kapıyı kapadı ve kilitledi. Niye kilitliyorsun ki sen şimdi? Sanki kaçıp gideceğim. Evet kaçıp gitmeyi planlıyordum, elimde patlamıştı. "Yani abartmasan." dedim elime aldığım yer bezini iyice sıkarak. Biraz güldü ve yatağa oturdu.

"Yok canım ben böyle iyiyim." Bon boylo oyoyom! Ben hiç iyi değilim ama. Halıları kenara ittirdim ve yerleri silmeye başladım. "Bahça duvarından aştım. Bahça duvarından aştım. Sarmaşık güllere dolaştım. Sarmaşık güllere dolaştım. Öptüm sevdiğim helâlleştim. Öptüm sevdiğim helâlleştim. Yanıyorum yanıyorum yanıyorum Melih. Gel kurtar beni burdan Melih. Gel beni kaçır Melih. Dırırırım dırırıyrırı dıyrırım..." Kendi evimde de iş yaparken hep şarkı söylerdim. Evet şuan da aynısını yapmaya başladım. Bahça duvarlarını aşıp gideydim eyiydi..

"Güzelim türküye Melih itini de ekledin ya ne diyeyim ben sana?" deyip ayağı fırladı. Hemen zaten patlamaya yer ara. Neden yükseldin ki şimdi hemen? Terse ters canım görürsün sen şimdi. "Eklerim eklemem sana düşmez bunu sormak." diyerek yerleri silmeye devam ettim. "Onu iyi biri sanıyorsun değil mi?" dedi ve yerdeki beni kolumdan tutup kaldırdı. Elimdeki bezi alıp kenara fırlattı. "Şu an neden bu haldesin sana anneannemin oyunu gibi geliyor değil mi?"

"Emir ne demeye çalışıyorsun?"
"Ne mi demeye çalışıyorum?" deyip ellerimi tutup bana gösterdi "Sadece yarım saattir şu zımbırtılarla uğraştığın için ellerin yüzülmüş görüyor musun? Anneannemden rica ettim başına iş çıkartsın diye ama sana bir şey söyleyeyim mi? Ben ellerinin bu halde olmasını istemiyorum." diyerek iç çekti ve "O şerefsizle de olmanı istemiyorum." dedi. Ya beni önemseyeceksen böyle önemseme Emir. "Bu seni ilgilendirmez ayrıca ellerimin bu halde olmasını istemiyorsan yaptırma, bu kadar basit!" diye çemkirdim. Hayır sen kim köpek sen kim?

"Tuğçe benim kadar Mükemmel bir adam sana bunları söylüyor sen bu seni ilgilendirmez mi diyorsun? Bak ben o herifin gözünden anladım." dedi ve bana bir adım daha attı. "O sana zarar verecek." ve bir adım daha atarak aramızdaki mesafeyi kapadı. "Zarar görme be yer elması yapma bunu. Ne kendine ne bana."

Ihım ne oluyoruz be. Sıcak oldu biraz galiba neyse. Elimle onu itikledim. "Ne dibime girdin yine?" diye çemkirdim. Ne demişler Tuğçe Altay çemkirmede bir dünya markası. "Başka türlü anlamıyorsun beni çünkü."

●●●

Elimdeki işi bıraktırdığı için kapıyı açtı ve aşağı inmeme izin verdi. Ben de aşağıda gitmediğini umduğum arkadaşlarımın yanına indim. Salona kapı arasından baktığımda orada anneanne ve Bahar hanımla oturduklarını gördüm. Tabii ki Ozan da oradaydı. Derin bir nefes alıp kapıdan içeri girdim. "Sen yerleri silmiyor muydun?" diyen anneanneye Emir'in bunu bırakmamı istediğini söyledim. Yalan mı? Hayır tabii ki.

"Tamam o halde. Yarın restorant işine devam edebilirsin. Geç şimdi otur." dediğinde dünyalar benim oldu. Oley be bak Emir Gültekin bak bak ne dedi anneannen.
Gidip Betül'ün yanındaki boş yere oturdum. Canım arkadaşlarım ya ne çok seviyorum sizi keşke hep bir arada olsak.

Biraz sohbet ettikten sonra Ali'nin telefonu çaldı. İzin isteyip kalkmaya yeltendiğinde Ayşenur Anneanne otur işareti yaptı. Kendisi Ali, Nehir ve Betül'ü çok severdi. Alilerin ailesi ile anneanne yakın dostlarmış. Ali ve Nehir yurt dışında doğmuşlar, uzun yıllar orada yaşadıktan sonra üniversite için Türkiye'yi tercih etmişler. Hayır yani ben olsam yurt dışında okumaya devam ederdim. Neden böyle bir şey yapmışlar ben de bilmiyorum. Sıla hasreti herhalde. Ali ve Nehir Türkiye'ye geldiklerinde Ayşenur anneanne ve Gültekin büyükleri onlara sahip çıkmış. Nehir'le Ali'yi de Emir'le aynı okula göndermişler. Tabi hep beraber denk gelince yakın arkadaş olduk ancak Ozan ile Nehir daha önce hiç denk gelmemişti çünkü Ozan yurtdışında okumuştu.

Kusurlu Yalancı (Tamamlandı)Waar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu