BÖLÜM. 22

671 91 6
                                    

Dört yıl sonra...

Üniversitenin mezuniyet töreni vardı bugün. Üniversiteden mezun olan iki kız, alacakları mezuniyet belgelerini bekliyorlardı.
Herkesin adı tek tek okunuyor.
Mezun olan öğrenciler gidip belgelerini alıyordu. Sıra birinci ve ikinciye gelince herkes dikkatle dinlemeye başladı.
Herkesin heyecanı hat safadaydı.
"İkincilikle mezun olan arkadaşımız. Asya Duman, kürsüye bekliyoruz."
Sesiyle kızlar sevinçle birbirlerine sarıldılar.

Asya, hemen kürsüye çıkp belgesini ve plaketini aldı. Sonra da hemen yerine geçti.
"Ve son olarak okulumuzu birincilikle bitiren  arkadaşımızı çağırıyoruz. Arkadaşımız en yüksek dereceyle mezun olmuştur.
Bundan sonraki hayatında başarılar diliyoruz.
Şimdi bu arkadaşımızı açıklıyorum.
Bu arkadaşımız Sare Türkay."

Sare, kendi adını duyunca sevinçten havalara uçtu.
Aslında bu başarıyı bekliyordu.
Dört yıldır gece gündüz çalışmıştı kız. Haketmişti bu başarıyı. Yıllardır verdiği emeğin çektiği zorlukların karşılığını almıştı.
Sare, bir iç mimardı artık.

Aslında hayalindeki meslek değildi iç mimarlık.
Onun gibi kaba kendi odasını bile düzenlemekle  alakası olmayan bir kız için uygun bir meslek değildi.
Arkadaşı Asya'nın ısrarı Sare'yi bu mesleğe itmişti.
Sare'nin üstün zekası, hırsı, azmi onu mükemmel bir iç mimar yapmıştı.
Bu bölümü seçtiği için de  hiç pişmanlık duymadı.

Arkadaşı Asya, ile okulun ilk yılı tanışmıştı. Okulun ilk günü şimdi ne olduğunu bile hatırlamadığı bir nedenden tartışmışlar sonrada barışmış iyi birer dost olmuşlardı.

Beraber ev tutup, dört yıl aynı evde yaşamışlardı. Yedikleri içtikleri ayrı gitmemişti.
Sare, kürsüye çıkıp  plaketini aldı. Yoğun alkışlar eşliğinde teşekür edip yerine geçti

Törenden sonra herkes eğlenmeye dans etmeye başladı.
Okulu bitirmelerini ve başarılarını  kutluyorlardı herkes.
Sare ve Asya'da onlara katılmış gönüllerince dans etmeye başlamışlardı.
Saatlerce süren eğlencenin ardından kızlar bitkin bir şekilde evlerine geldiler.

Sare, kendini koltuğa atıp,
"Ne gündü be."dedi yorgun çıkan sesiyle.
"Kızım bir an heyecandan öleceğimi zannettim"dedim Asya gülerek.
"Arkadaşım benim, gurur duydum seninle.
Birincilikle bitirdin kızım okulu.
Bu ne demek biliyor musun?
İstediğin şirkette çok rahat iş bulabilirsin.
Ama bizim abimin şirketinde işimizde hazır."

" Benim hiç içime sinmiyor Asya. Abine emri vaki olmamıştır değilmi?"

" Ne emri vaki olması kızım.
Abim yıllardır okulu bitirmemizi bekliyor.
En çok ta seni bekliyor ya neyse.
Kızım onun içinde iyi bu. Okulu birincilikle bitirmiş bir iç mimarla çalışacak. Daha ne isteyecek?
Hemde seni hep yanında görecek"

" Yapma Asya, beni neden beklesin?
Neden hep yanında görmek istesin?

"Abim sana yıllardır aşık kızım.
Ssen ne zannediyorsun?"

"Asya bana bak. Bana böyle bir şey söyleme lütfen. Ben  ona umut verecek bir şey yapmadım.
"Biliyorum kızım ya. Erkekler böyledir işte. Her zaman kaçanı kovalar.
Her neyse bizim kariyerimiz için iyi bir başlangıç olacak Sare.
Teklifi geri çeviremeyiz."

"Ama İstanbul' da yaşamamız gerekecek Asya. Ben oraya gitmek istemiyorum."

"Neden ki Sare? İstanbul'da yaşanmaz mı be. Hayatın kalbi orada atıyor."

"İyi tamam Asya. Hadi artık yatalım yarın çok işimiz var."

"Tamam sen yat canım. Ben abimi arayıp geliyorum. Yarın bizi karşılasın."

İKİMİZE BİR DÜNYA #wattys 2018Where stories live. Discover now