Bölüm 8 - Anma Töreni

3.1K 186 71
                                    

Draco iksirin etkisiyle yakışıklı bir muggle haline geldi.Hala doğru şeyi yaptığına emin değildi.Ya biri onları tanırsa ? Ya ek iksirler yetmezse ? Karşı odadan "Malfoy ! "diye bir kükreme gelince sırıttı.Kızıl kızı sinir etmeye bayılıyordu.

Ginny odadan en az 95 kiloluk yaşlı bir kadın halinde çıktı.Sinirden titriyordu.Oysa Malfoy güzel birinin saçını alcağına yemin etmişti.

"Selam Weasley.Daha güzel olmuşsun."dedi ve sinsice güldü çocuk.Ginny burnundan solusada cevap vermedi.Anma töreni işini düşünmeye ve sinirini unutmaya çalıştı. Dışarı çıktıklarında Ginny kendini çok özgür hissediyordu.Ama hayır kaçmayacaktı.Malfoy'u hayal kırıklığına uğratmak istemiyordu.Draco kızın elini tuttu.Buharlaştılar.

Büyük bir kalabalık vardı.Herkes koyu renklere bürünmüştü.Kapıdan içeriye girdiklerinde Harry ordaydı.Ginny'nin yüreği hop etti.Yanında Draco'nun rahatsızca haraket ettiğini hissetti.

"Hoşgeldiniz.Şurada bir yere oturabilirsiniz.Şey..Sizi tanıyor muyum ?" dedi Harry ipeksi ses tonuyla.

Draco lafa tabiki Ginny'den önce atladı. "Daha önce hiç karşılaşmamıştık.Ben Dumstrang'da okuyorum.Adım Jackson Thorne.Bu da annem Sophie." Ginny sinirle ayağını yere vurdu.Eve gidince ona gösterirdi ne de olsa.

Yanyana oturdular.Bir sürü insan vardı.Ginny bu insanların yarısının bile savaşa katılmayıp bir de kalkıp törene gelmelerini düşündükçe sinirlendi.Draco'nun kulağına eğilip bunu düşüncesini dile getirdi.Draco'nun yüzündeyse garip bir ifade vardı."Ne? Ne var ?" diye sordu Ginny.Draco sinsice sırıttı.

"Hoşuma gitti.Tahrik oldum desem ? " Tamam Ginny böyle bir şey beklemiyordu.

"Ben senin annenim unuttun mu Jackson ? " Draco yüzünü buruşturdu.

Sonra tören başladı. Soyadlarına göre insanlar için gözyaşları döküldü.Arada bir-iki kişi çıkıyor o kişi ile ilgili bir şeyler diyordu.B harfine gelince sıra Lavender Brown'a geldi.Bir iki kişi bir şeyler söyledi daha sonra Ron çıktı.Çok zayıflamış gözüküyordu.

"Lavender çok iyi biriydi.Kimseye zararı dokunmazdı.Herkesin içinde bir iyilik bulurdu.O bir Gryffindordu ve safkandı.Ama o asla safkanlık  düşkünü o insanlardan olmadı.O safkandı ve bunla övünmezdi.Aramızda bir şeyler olmuştu.Ama sonu iyi bitmedi.İyi bir insan olduğu gibi iyi bir sevgiliydi.(Ginny bu konuda Ron'un yalan söylediğini düşündü)Eğer bilseydim...Bilseydim bu kadar az zamanı olduğunu onu üzmezdim onu el üstünde tutardım.Kaybetmek için erken sevmek için geç. Gitti bütün anıları, mutlulukları ve daha fazlasını alarak gitti." Gözünden bir kaç damla süzüldü ve kürsüden indi.Hermione onun elini tuttu.

Sonra sıra Colin Creevey'e geldi.Ginny yıllarca yanında oturduğu Harry hayranı arkadaşını düşündükçe ağladı.Kardeşi Dennis onun için bir konuşma yaptı.Babası ve bir kaç arkadaşıda.Sonra Harry çıktı.

"Colin bana hiç kimsenin inanmadığı sıralarda inanan sayılı kişilerden biriydi.Onun hakkını asla ödeyemem.Yaşı tutmuyordu.Gizlice girmiş savaşa.Eğer görsem izin verir miydim ? Hayır.Küçüktü benim fotoğrafımı çekerdi.Beni deli ederdi ama yine de severdim onu.Ben-Ben üzgünüm keşke bir şey yapabilseydim." Başını salladı ve indi büyük bir alkış aldı ama Harry bundan rahatsız olmuşa benziyordu.

Bir kaç isim daha sonra sıra Severus Snape 'e geldi.Kimseden çıt çıkmadı.Sonunda tekrar Harry çıktı.

"Snape'ten hep nefret etmiştim.Tabi onun bana olan nefretide durumu kolaylaştırmıyordu.Onun bir-bir kahraman olabilceği aklımdan geçmezdi.O annemi seviyordu.Bu yüzden babamdan ne kadar nefret etse de beni korudu.O kahramandı.Kim ne derse desin.Hangimiz onun yaptığını yapabilir ki ? Rita Skeeter gibi insanlar onu hala kötülemek için soruyorlar.Voldemort peki neden onun sadakatsizliğini görmedi ? Bu kadar aptal mıydı ? Hayır.  Çünkü Voldemort hayatı boyunca asla sevginin ne demek olduğunu bilmedi.Snape ise hayatının sonuna yetecek kadar çok sevdi."

Safkan ve KızılHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin