Aşkın Kıyısında

//BÖLÜM 17~YAKINLAŞMA//

//Defne'den//

Sabah gözlerimi yeni bir güne açtığımda burnuma dolan koku beni çok mutlu etmişti. Ömer buradaydı, yanımda!

Belime sarılı olan kollar beni biraz zorlasa da en sonunda yüzümü Ömer'e doğru dönebilmiştim. Elimi kaldırıp yüzünde gezdirmeye başladım. Burnumu boynuna doğru bastırdığımda keskin kokusu beni kendimden geçirmeye yetmişti.

"Seni çok seviyorum!" Kafamı göğsüne koyup iyice sokuldum ona. Gözlerimi kapattığımda uzun zaman sonra bu kadar huzurlu uyumuştum.

Ne kadar süre uyuduğumu bilmesem de gözlerimi açmama sebep olan şey boynumdan saçlarıma doğru gidip gelen bir eldi. Gözlerimi açtığımda Ömer'in göğsüne gömülüydü başım hâlâ. Çıplak olan üstüne öpücükler bırakmaya başladığımda Ömer'in kasıldığını hissettim.

Belimde olan elleri beni iyice kendine doğru çektiğinde başımı kaldırdım ve gözlerine baktım. Ellerimi sakallarına götürüp yanağına sulu bir öpücük bıraktım.

"Günaydın!" Gülümseyip beni sırt üstü uzandırdı ve üzerime çıktı. Gözlerimin en derinine bakarken dudakları çoktan boynuma yapışmıştı. Sıcak nefesi her saniye farklı bir yerime dokunurken kendimden geçiyordum yavaş yavaş. Ellerim sırtında gezerken Ömer'in boynumu ısırmasıyla tırnaklarımı istemsizce oraya geçirdim. Bir anda başını boynumdan kaldırdı ve kararmış gözleriyle bana baktı.

Ardından hiç beklemediğim bir hamle yaptı. Üzerimdeki tişörtü çıkardı ve gelişigüzel fırlattı. Bakışları sadece sütyenle kalan üstüme kayarken utançtan kızarmaya başlamıştım. Ömer ellerini açıkta kalan göğüslerimde gezdirirken inlememek için zor tutuyorum kendimi.

Resmen kendi kuyumu kendim kazmıştım. Ah kızım defne adam zaten yanıyor, bir de üstüne sen!

Yeniden gözlerime baktığında çok değişik bakışlar vardı. Kızaran yanaklarımda gözlerini gezdirdikten sonra gülümsedi.

"Güzelim sen, sen kusursuzsun." dedi yeniden vücuduma bakarken. Ben bu sözüyle daha da kızarırken Ömer kendini üzerimde aşağı doğru kaydırmış ve başı göğüslerimin hizasına gelmişti. Ben ne yapacağını anlamaya çalışırken bir anda göğüslerimde dudaklarını hissetmemle bedenimi doğrultmaya çalıştım. Bu hamlem bir işe yaramamakla kalmamış üstüne üstlük bedenlerimizin birbirine sürtünmesine sebep olmuştu.

Ellerimi Ömer'in omzuna getirdim. İttiğimde daha doğrusu itmeye çalıştığımda kollarımı tuttu ve yatağa bastırdı. Ardından parmaklarımızı birbirine kenetledi. Artık ona karşı savunmasızdım. İstediği şeyleri yapabilirdi. Ben ona engel olamazdım, olmazdım. Dudakları göğüslerimde gezerken ağzımdan çıkan iniltiye engel olamadım. Benim inlememle Ömer'in dudakları daha da hızlandı.

Şuan yaşadığım duygular bambaşka olmasına rağmen harikaydı. Ben daha önce hiç böyle bir şey yaşamamıştım. Beni bu şekilde kimsenin görmesine izin vermemiştim.

Ömer ellerimi bıraktığında saçlarına çıkardım onları. Ömer'in elleri ise bacaklarımdaydı. Dudakları yukarı doğru çıktığında boynuma doğru ilerledi. Sütyenin askıları dudaklarına takıldığında birini diliyle diğerini eliyle aşağıya doğru itti. Omzumda dudağının değmediği yer kalmamıştı. Sıcak dudakları tenime değdiğinde alev alan vücudum kırmızıya dönmüştü artık.

Öperek yeniden göğüslerime geldiğinde bir eli de sırtımdaki kopçayla oynuyordu. Bir anda nasıl olduğunu anlamasam da başını iyice bastırdım. Bu yaptığım hamleyle şok olsam da ona karşı olan arzum beni bambaşka bir kadın yapıyordu. Ömer elini sırtımdan çekti ve yüzüme baktı.