15.Bölüm[Beni düşünmene gerek yok. ]

24 14 4
                                    

Multi URAS

İyi okumalar arkadaşlar.
Yazım hataları için kusuruma bakmayın.
Vote ve yorumu unutmayalım lütfen.

▪▪▪

Kısa ve hızlı alıp verdiğim nefeslerle yorgun bedenimi otların üzerine bıraktım. Hava kararmıştı. Yıldız, ay ve aura üçlüsü yine beni etkisi altına alırken Uras'ın kendi kendine söylenmesini duyabiliyordum.

"Yine mi yattın sen?!"

Bıkkınlıkla gözlerimi devirdim.

Adras'ın bana su bükmeyi öğretme çabasından sonra Uras'la gitmiştim ve antreman yapıyorduk. Yaptığımız tek şey koşmak. Düşmandan kaçabilmem için koşmayı öğrenmem gerekiyormuş önce! Koşmak derken bir sivri diş gibi hızlı. Ama yapamıyordum tabi!

O gün nasıl koşmuştum peki? Nasıl o kadar hızlı olabilmiştim bilmiyorum. Duygusal bir patlama yaşamamla alakalı olabilir tabi. Peki sonuç ne oldu? Neredeyse bir daha asla yürüyemeyecektim ve hatta ölebilirdim.

Şimdi bunu benden tekrar yapma mı istiyor. Peki bu sefer sonuç ne olacak?

"Lamia kalk hadi. Dinlenmedin mi hala?!"

Bu adamın sert mizacından bunalmaya başladım artık!

"Sabahtan beri koşturuyorum, sence dinlenmiş olabilirmiyim? Ayrıca sende benimle beraber koştun, nasıl bu kadar dinç kalabiliyorsun?" Yattığım yerden kalkıp oturarak vermiştim bu cevabı.

"Ben yorulmam."

Net!

"Evet, görüyorum. Ama kaçırdığın bir ayrıntı var Uras, ben yorulurum." Adının üzerine vurgu yaparak söylemiştim.

Ayağı kalkıp üstümü silkeledim.

"Ben saraya dönüyorum, yarın devam ederiz koşmaya."Arkamı dönüp gidecektim ki kolumdan tutup kendine çevirdi.

"Ne sanıyorsun, hiçbir şey yapamazken bu boyutta kaç gün yaşayabilirsin?! Sana kendini savunmayı öğretiyorum, o yüzden öğrenmek zorundasın. Çabalamak zorundasın. Burası kendi boyutuna benzemez. Burada acıma yok Lamia. Kimse sana acımaz, işte bu yüzden kendini korumayı öğreneceksin." Kolumu bırakıp arkasını dönüp gidiyordu.

Haklıydı.

Koşup önüne geçtim.

"Son birkaç tur daha koşmaya var mısın?" Gülümseyip gözlerinin içine bakıyordum.

"Tamam, hadi öyleyse."

Sağ ayağımı ileri, sol ayağımı geri atıp eğildim ve koşma pozisyonu aldım.

"Hazırım."

"Başla!"

Koşmaya başladım. Oda yanımda koşuyordu. Normal bir hızla koşuyordum. Yani sıradan bir insan nasıl koşabilirse öyle.

Yapamıyorum.

Korkuyorum.

Yine düşmekten korkuyorum.

"Hadi, hızlanmalısın." Uras'a bakıp başımı sağa sola salladım ve birden durdum. Oda durduğumu farkedip yanıma geldi.

Gözlerim dolmuştu ama farkettirmemeye çalıştım.

"Yapamıyorum Uras! Yapamıyorum işte."

"Tamam, sakin ol." Deri bir nefes alıp verdi ve beni ellerimden tutarak kendiyle beraber yere oturttu.

TESSERACT[Dördüncü Boyut] #Wattys2018 Where stories live. Discover now