13. Bölüm[Kumiho]

15 16 6
                                    

İyi okumalar. Votelemeyi ve yorumlarınızı belirtmeyi unutmayın lütfen, destek olun.

▪▪▪

Zamanın nasıl geçtini anlamamıştım bile, hava çoktan kararmıştı. Çimenlere uzanıp gökyüzünü izlemeye başladım. Auralar ve yıldızlar bir uyum içinde dans ediyorlardı, muhteşem bir görüntüydü. Başımı yana çevirip Buddy'e baktım ama göremedim. Yattığım yerde doğrulup etrafa baktım. Hala görememiştim. Buddy'nin sürekli kaybolması artık sinir bozucu olmaya başlamıştı. Yine nasıl olsa bir yerlerden çıkar diyerek gökyüzünü izlemeye devam ettim.

Gözüm dolunayı aldı. Muhteşem bir şekilde parlıyordu ve fazlasıyla yakın duruyordu.

Ormandan gelen kurt sesiyle yattığım yerden doğruldum ve ürkek bir şekilde sese kulak verdim. Aklıma Buddy geldi. Ayağı kalkıp ormana doğru hızla yürümeye başladım. Ya başına bir şey geldiyse! Hayır, düşünmek bile istemiyorum.

Çoktan ormanın içine dalmış sesi dinliyordum. Tekrarlayınca uluma olduğum yerde korkudan sıçradım. Ses çok daha yakından gelmişti. Bu kaba ve kalın sesin Buddy'e ait olmadığına kanaat getirip geriye dönüp koşmaya başladım. Koşarken aynı zamanda yanımdaki ağaçların arasında benimle aynı hızda hareket eden bir şey gördüm. Hızımı artırmak istiyordum ama en son başıma gelenler yüzünden yapamazdım, cesaretim yoktu.

O şey bir anda önüme atlayınca durdum ve dengemi kaybedip popomun üstüne yere düştüm. Başımı kaldırıp yanıma doğru yaklaşan heybetli gölgenin sahibine baktım. Gözlerim kocaman açılmıştı. Bu... Bu muhteşem bir şey! Hayatımda gördüğüm en güzel en büyük ve.. en tuhaf kurttu.

"Lamia."

Bu tanıdık ses erkek sesi... daha önce duyduğuma eminim. Etrafımı kolaçan ettim ama kimseyi göremedim.

"Benim Lamia, Buddy."

Etrafı tarayan gözlerimi büyük bir şaşkınlıkla önümde duran kurta çevirdim.

"Sen ne dedin? Daha doğrusu sen mi dedin? Ben kafayımı yiyorum galiba, bir hayvanla konuşuyorum." Başımı sağa sola salladım.

"Ayağı kalk Lamia. Benden korkmana gerek yok. Ben senin sevdiğin, büyüttüğün Buddy'im."

Şaşkınlıkla ayağı kalkıp cevap verdim.

"Kim, sen mi Buddy'sin? O, kolum kadardı. Sen ise benden üç tane yanyana koysam anca eder. Bir de gelmiş bana Buddy'im diyorsun." Hala bir kurtla konuştuğuma inanamıyordum.

Küçük çaplı bir gülme sesi duydum. Şaşkın şaşkın kurta bakıyordum.

"Evet haklısın, şuan daha büyüğüm değil mi?" Tekrar güldü ve devam etti.

"Bu benim asıl görüntüm Lamia, dolunay çıkınca değişirim. Ben bir kumiho'yum. Ve ayrıca benim bir adım da var aslında. Ama Buddy'e de alıştım yani sıkıntı yok bana böylede seslene bilirsin."

"Sen nesin ney? Herneysen bilmiyorum ama Buddy değilsin. Çünkü Buddy konuşmuyordu tamam mı! Ayrıca o küçücüktü, onu kucağıma alıp sevebiliyordum ben. Onun..." başımı yana doğru eğip birden fazla olan kuyduklarını saymaya başladım. Sayısından emin olamasamda cümleme devam ettim.

"Onun 8-9 tane kuyruğu yok. Sen o değilsin. Kalkanı nasıl geçtin bilmiyorum ama birazdan herkes burada olur. O yüzden seni buraya kim gönderdiyse ve amacın neyse çabuk söyle! "

Abartılı olmayacak şekilde bir kahkaha sesi gelince şaşırdım.

"Peki, sana kanıtlamama izin ver Lamia." Sabır göstererek beklemeye başladım. Zaten bu cüssedeki bir yaratığa karşı çıkamazdım ki.

Acılı uluma sesleri çıkartmaya başlayınca kurt, korkarak geri adım attım. Ben başıma neden her zaman iş alıyordum ki! Daha sakın bir hayat istiyorum hepsi bu.

Gecenin bilmem kaçıydı belki ama ay ışığıyla ortalığı aydınlatıyordu. Kurda bakarak geriye doğru yürümeye devam ettim. Bir şeyler oluyordu ve git gide küçülüyordu. Yavaşça arkamı dönüdüm ve gitmek için adım atıyordum ki tekrar kurdun sesini duydum.

"Lamia, bak benim." Gözlerimi devirerek yine kurda taraf döndüm. Anlaşılan kurtuluşum yoktu.

"Buddy! İnanamıyorum! Bu nasıl olur? Ben seni bizim evin bahçesinde daha yavruyken buldum. Sen nasıl bu şey olabilirsin. Aklım almıyor." Sona doğru sesim kısıldı ve kendi kendime düşünmeye başladım. Onu bulduğum zamanı hayal ettim. Hiç bir anormallik yoktu ki.

Buddy koşarak yanıma geldi ve ön patilerini bacaklarıma doğru kaldırdı. Kucağıma gelmek istiyordu belliki. İlk başta tereddüt etsemde sonra kucağıma aldım ve saraya doğru yürümeye başladım.

"Aslında ben sizin eve seni korumak için gönderildim. Sende beni sahiplenip sevgiyle büyüttün. Bende senin gibi en başından beri buraya aittim."

Son zamanlarda yaşadıklarım söylediklerini doğruluyordu. Gülümseyerek cevap verdim.

"Adım ne demiştin?"

"Erebus."

Şimdi anlaşılıyordu. Çocuklar arkadaş derken Buddy'i kastediyorlardı. Yani Erebus'u işte.

▪▪▪

Kısa olduğunun farkındayım ve uzun süredir yazmadığımın. Ama kişisel sebeplerden ötürü böyle oldu kusura bakmayın.

TESSERACT[Dördüncü Boyut] #Wattys2018 Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon