34.Bölüm (Öfkeli Sanık Toplantısı)

1.2K 176 121
                                    

Laxus ve Kagami adının Angel olduğunu öğrendikleri kızla konuştuktan sonra kanları donmuş bir şekilde yanlarında onunla beraber geri dönüyorlardı.

İçinden bir ses Lucy'nin her şey için kendini suçlayacağını söylüyordu Laxus'un. Gerçi o gün Angel ile yaptıkları büyük tartışmadan sonra Angel da kendini fazlasıyla suçlu hissediyor gibi görünüyordu.

Halbuki genç kadın Yukino öldükten sonra kalanını okumaya cesaret edemediği günlük açılmadan önce Lucy'e fazlasıyka nefret ve öfke doluydu. Laxus yazanları okuduktan sonra o öfkenin büyük bir kısmını kendine yönlendirdiğini düşünüyordu kadının. Öyle de olmalıydı zaten diye geçirdi içinden.

NATSU

Laxus dönmeden önce evde olmayı planlamıştık çünkü ikimizin aynı anda elimizde bavullarla nerden döndüğünü sorgulaması hiç iyi olmazdı.

Şans bu sefer yüzümüze gülmüştü sanırım çünkü geldiğimizde evde kimse yoktu. Lucy eşyalarını yerleştirdikten sonra bize kahve yaptım ve endişeyle beklemeye başladık.

Kapı çaldığında Laxus olma ihtimaline karşılık derin bir nefes alarak hareket etmiştim ama tek karşılaştığım Sting olmuştu.

Huysuzca "Sen miydin?" diye sorduğumda "Evet." diyip yanımdan geçerken bana omuz atmıştı.

"Lucy, seni gördüğüme sevindim."

Lucy de ona doğru ilerleyince Sting'in ona sarılmak için açtığı kollarını açmıştı. Araya girerek Sting'e sarıldım. "Sevgilim sarılma vekaletini bana verdi, kusura bakmazsan."

Gözlerini kısıp "Sevgilin demek." dedikten sonra önce bana sonra Lucy'e bakmıştı. "Bu karaktersizin ne yaptığını biliyor musun?"

Ben yutkunurken Lucy "Biliyorum." demişti. "Buna rağmen onu affettin yani? Beni affetmemene rağmen."

Dişlerini sıkan Sting'in Lucy'nin üzerine doğru bir adım attığını görünce kaşlarımı çatıp onun önüne geçtim. "Evet." dedim. "Çünkü ben pes etmedim."

"Neyin pes etmemesinden bahsediyorsun sen? Ben hiç çabalamadım mı sanıyorsun?" Sesini yükselttiği halde cümlesini tamamlayamamıştı. "Ben de pişmalık duydum, ben de..."

Lucy beni aradan çekip "Sting." diyerek onu sakinleştirmeye çalışmıştı. O ise alınmış bir ses tonuyla "Neyse, boşver." dedi. "Senin için sonsuza kadar seni en yakın arkadaşınla aldatan adam olarak kalacağım. Bu damgayı ne yaparsan yapayım üstümden atamam ve açıkcası bunu affettirmek için de söylenebilecek bir şey aklıma gelmiyor."

Gözlerini bana dikip "Ama." demişti. "Ama onu affetmen hiç adil değil. Güvenini ikinci kez kıran adamı affetmen hiç adil değil, sana sadece bedenin için yaklaşan bir adamı affetmen hiç adil değil."

Sting'e cevap vermek isterdim ama cevap verecek bir yüzüm yoktu sanırım. Söylediği her şey de haklıydı ve bu haklı oluşu benim için daha da sinir bozucuydu.

Yutkunarak sessiz kalan Lucy'e baktım. Omuz silkip "Biliyorum." demişti. "Biliyorum ama bir türlü ondan uzak kalamıyorum işte. Aptallık belki ama yapamıyorum."

Araya girmemi gerektirecek bir şey yoktu sanırım. Her ne kadar kabul etmek istemesem de Sting ile bir geçmişi vardı ve bu ikisi arasında halledilmesi gereken bir meseleydi.

Sting titrek bir sesle "Onu seviyorsun yani." demişti. Bu ses tonunu tanıyordum ve ona dair bütün düşüncelerimi yumuşatmaya yetiyordu. Çaresiz ve aşık bir adamın sesiydi bu, kendimden biliyordum.

İstenmeyene Aşık Olma Sorunsalı (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin