Sadist Kız | Tamamlandı (+18)

• Bölüm 3 •

Elimdeki çakı ile Ceren'in yüzüne ufak bir çizik attım. Çiziğin devamına yarım çember daha çizdim. Oluşan 'D' harfini gülümseyerek izledim. O kadar oyuncaklarımla oynatacaktım,üzerinde mühürüm olmalıydı.

Sağımda duran koltuğun üzerindeki örtüyü kaldırdım ve ekibimle yaptığım dünya harikası alete baktım. Cereni,gömleğinin yakalarından kavrayarak koltuğa oturttum,elimden kaçmaması için çevik bir şekilde ellerini ve ayak bileklerini aletteki kemerlerle sıkıca bağladım.

Ceren'in dolu gözleri ve haykırışlarına kulak asmadan işime devam ediyordum. Başını alete iyice yerleştirdikten hemen sonra aletin kumandasını elime aldım.

"Söylemek istediğin bir şeyler var mı?"

"Canın cehenneme"

Sözlerine gülerek gözlerimi Ceren'e çevirdim.

"Cennete layık değildi zaten ama bakarsın seninki layık olur"

Kırmızı düğmeye basarak gözlerimi huzurla kapattım. Ceren'in acı dolu bağırışları yüzümde ufak bir tebessüme yol açmıştı o an. Başına sert bir yumruk attıktan sonra ileride bekleyen adamlarıma cesedi göstererek temizlemelerini söyledim. El yapımı aletim,çene kırıcı; boynunu da kırmıştı,2 taşla 1 budala.

İşimin bittiğinin farkına vararak depomdan ayrılmaya koyuldum,ta ki polis arabalarının siren seslerini duyana kadar. Suratımdaki gülümseme kendini sinir ve telaşa bırakmıştı.

"Ne oluyoruz lan,polisler burayı nasıl buldu?!"

Sinirle bağıran Deniz'e bakışlarımı yönelttim ve sinirle söylendim.

"Biraz daha bağırmaya devam edersen bizi de bulacaklar sayende,kapa çeneni!"

Her ihtimali düşünerek yaptırmıştım burayı,bu yüzden tabikide polislerin gelebileceğini düşünmüştüm ve kimsenin bulamayacağı bir çıkış kapısı yaptırmıştım. Bu kapı direk garaja çıkıyor,bu şekilde arabaya binip ortadan toz olabilmemiz an meselesi oluyordu.

"Beni takip edin"

Bahsettiğim çıkış kapısına doğru,aşağı kata yöneldim. Kapıdan çıkarken malikânenin kapısının kırıldığını duydum,şu anda saniyelerle savaşıyorduk. Cebimden deponun ufak kumandasını çıkartarak düğmeye bastım. Kamyonun üstü açıldığı anda üst kattan aletlerim kamyona düşmeye başlamıştı. Aletlerimin üzerinde bulunduğu zemin,düğmem ile ortadan ikiye açılıp kapanabiliyordu.

Bu hareketim polisleri daha fazla kızdırmış olacaktı ki sesler yükseldi. Aletlerin tamamiyle kamyona yüklenmesi ile arabaya atladık ve gaza yüklenerek hızlıca ilerlemeye başladık. Mert ise arkamızdan,aletlerimizin yüklendiği kamyon ile geliyordu. Ormanlık alan içerisine yaptırdığım diğer mekânıma gidiyorduk; acil durum mekânına.

Arabayı hızlıca ağaçların arasına gelişigüzel parkederek geri kalan mesafeyi yürüyerek varmayı tercih ettik ve dakikalar içerisinde mekâna vardık. Derin bir nefes alarak üzerime çöken yorgunluğu gidermek adına sigara içmek için deponun bahçesine yönelttim kendimi.

Sigaramı dudaklarımın arasına usulca bıraktım ve ateşi yakarak genzimin, nikotinin hazzına varmasına izin verdim. Ağzımda birikmiş olan dumanı üfledim yavaşça.
Duyduğum adım sesleri ile birlikte etrafıma yavaşça bakınırken duyduğum tanıdık ses ile olduğum yerde durdum.

"Selam güzelim,görüşmeyeli uzun süre oldu. Özledin mi beni?"

İşte bunu beklemiyordum..