3.Bölüm: "Buldum Seni"

18.8K 1.2K 402
                                    

Kitap tutarsa daha sık ve uzun bölüm atmayı düşünüyorum.

Multimedya; Hamza (o isimden bu çocuk amk)
Bölüm şarkısı; Troye Sivan - Fools

Kapıya doğru eğilip içerideki sesi dinlemeye çalışırken, kafamı çarptım.

"Ah!" Gerilediğimde içeriden gelen sesle beraber donmuştum. "Kim var orada?" Ardından siyah kapı açıldı.

"Yekta?" Adımı hatırlıyor.
"Şey hediyemi beğendin mi?" Artık kaçmak yoktu.
Daha fazla saklanamazdım. "Balıktan mı bahsediyorsun?" Kaşlarını çattı. "O kişi sen miydin?" Titreyen ellerimi birbirine kenetledim. "Şey.." tam onun ben olduğumu söylecekken, merdivenlerden koşarak çıkan Hamza'yla Sarp'a döndüm. Burada ne işleri vardı?

"Aa gerçekten yapacağını düşünmüyordum." Suratı kırmızıya dönmüş Alkan'a döndü. Gözlerinin içi kızarmıştı ve her an bana bir yumruk atabilir gibi görünüyordu. "Alkan kusura bakma ya. Şişe çevirmece oynuyorduk da Yekta'ya eşşek şakası yaptıralım dedik." Alkan sinirle kapıya yaslandı. "Eşşek şakanız Yekta'nın bana aşkını itiraf etmesi miydi?" Kaşlarımı çattım. Numara yap ve bu ilanı aşk şeyini ertele Yekta. Yoksa ağzına sıçacak.

"Hayır sadece hediyemi beğendin mi dedim. Aldığım formadan bahsediyordum, senin sevdiğin bir takımın formasıydı." Elini alnına atıp ovuşturdu. "Anladım. Hediyemi beğendin mi deyince.." Hamza kolumu tuttu. "Neyse abicim. Biz oyuna dönelim doğum günün kutlu olsun." Dolan gözlerimi kırpıştırarak son kez Alkan'a döndüm.

"Doğum günün kutlu olsun." Yine yatmıştı. Az kalsın kim olduğumu öğrenecek ve beni belki de öldürene kadar dövecekti. Kolumdan çekiştiren elle beraber merdivenlere yöneldim. "Olum napıyosun sen?! Bıraksaydın da çocuk sarhoş falan olsaydı. Öyle pat diye söylenir mi bu?" Kolumu çekiştiren Hamza'nın ellerinden uzaklaştım.

"Ne zaman vakit bulacağım bir daha Hamza? Size inanamıyorum. Tabiki bende seni seviyorum aşkım diyerek kucağıma atlayacağını düşünmemiştim. Elbette bir dayak yeme sürecim olacaktı." Sarp yüzünde mahçup bir ifadeyle indiğimiz merdivenlerin ucunda durdu. "Özür dilerim be kardeşim. Sadece seni öyle görünce.. hem Alkan'da çok sinirliydi. Doğru bir zaman olmadığını düşündük." Kollarımı göğsümde kavuşturdum.

"Burada olduğumu nerden bildiniz ki?" Kaşlarını kaldırdı. "Ortalıkta yoktun. Biz de delice bir şeyler yapacağından emindik. Sonuç olarak buradaydın." rahatlayarak hole bıraktığım sırt çantamı aldım. "Ben gidiyorum. İyi eğlenceler size." Arkamdan mahzum mahzum bakan ikiliyi bırakarak evden çıktım.

Soğuk sokakta ilerlemeye başladığımda hiçbir şey umrumda değildi artık. Bütün hayallerim elime yüzüme bulaşmış istediğim tek şey buymuş gibi bir de planım suya düşmüştü.

Bugününü seçmemin nedeni zaten Alkan'ın doğum gibi olmasıydı. Bir yıl daha bekleyecek değildim. Geçen sene ona nasıl aşık olduğumu adım gibi hatırlıyordum. Ve bir yılın her ayı gönderdiğim on iki notu da..

Bu son denememdi.
Bundan sonra herhangi bir şeye kalkışmayacak, önceki notlarımdan beni bulmasını bekleyecektim.

-

"Naptın?" Kucağımdaki yastığa sarılıp duvardaki saate baktım. "Bir bok yapamadım." Ablam da karşıdaki yatağa geçerek pembe yastığı kucağına çekti. "Denedin mi peki?" Derin bir iç çekerek bütün olayı anlatmaya başladım.

"Önce gittik oraya işte. Sonra ben hediyeyi olması gerektiği yere yerleştirdim notunu da bıraktım. Sonra bu balığı olması gereken saatte değil de daha erken gördü, bende dayanamadım vereceği tepkiyi merak ettiğim için kapıyı dinledim. Ama gel gör o ki gerizekalı kardeşin bir boku beceremediği için kafasını kapıya çarptı. Sonra Alkan'a her şeyi itiraf etmek üzereydim ki Sarp'la Hamza olaya müdahele ettiler."

Küçük Balık (GAY)Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon