ᴀʟᴛıɴ ᴠᴜʀᴜş || ᴍʏɢ

Yirmidokuzuncu Bölüm

Multi Medya | Min Yoongi

#bangtansonyeondanDimple

11.06.2018

▪▪▪

Dudaklarımın, karşımdaki yabancı dudaklara değmesi ve sadece saniyeler içinde kolumdan tutulup sertçe geri çekilmem bir olmuştu.

Daha yaptığım şeyin, idrakına bile varamadan, kolumu adeta morartacak derecede sıkan kişi tarafından sürüklenmeye başlanmıştım.

Sikeyim, ben az önce ne yapmıştım?

"Çıkın!" 

Yoongi'nin sert ve çılgına dönmüş sesi ile kendime gelerek bakışlarımı etrafında gezdirdim.

"Sikeyim çıkın, defolun!" Erkekler tuvaletindeydik ve çıldırmış gibi bağırıyordu.

İçerdekiler hızla dışarı çıkarken, koparırcasına tuttuğu kolumu daha da sıkarak bedenimi yere fırtlatılması bir olmuştu.

Tanrım!

Kafamı sertçe, lavabonun kenarına vurmamla, acıyla bir inilti döküldü dudaklarım arasından. Elimi şakağıma götürerek yavasça ovdum.

Bu aptal ne yaptığının farkındamıydı.

Boşalan tuvaletin kapısının kırarmışcasına kapayıp, ardından kitleyerek hışımla bana döndü.

"Ne yaptığının farkında mısın yoongi? Kendin g-" sözümü bitirmeme izin vermeden, omuzlarımdan sertçe kavrayarak az önce bedenimi fırlattığı yerden kaldırıp lavaboya doğru sürükledi.

Ah, sikeyim! Karışlık verip itemiyordum çünkü sinirden çılgına dönmüş birşekilde bütün gücünü üstümde kullanıyordu.

Elini enseme koyup, kafamı lavabonun içine eğerek bir anda suyu açtı.

Daha ne olduğunu anlayamadan dudaklarımı suya doğru tutarak eliyle yıkamaya başladı.

Daha doğrusu dudaklarımı kazımaya başladı.

Sikeyim seni yoongi, sikeyim!

Elinden kurtulmaya çalışarak çırpınmaya çalıştım ama o bana inat tırnaklarını dudaklarima geçirerek, kazıya kazıya yıkamaya devam etti.

"Boşa çırpınma. O şerefsizin dudaklarının kirinden, temizleneceksin."

Dilime gelen metalik kan tadı ile yüzümü buruşturarak, son gücümle, ayağına tekme atarak sendelemesinden faydalanarak elinden kurulup dikleştim.

Gözlerimi aynadaki yansımam da dudaklarımda gezdirdim.

Şerefsiz kazıtmış bildiğin.

Sinirle arkama döndüm. "Sen nasıl bir şerefsizsin anlat-"

Tekrar ve tekrar omuzlarımdan sertçe iterek, bednenimi duvara doğru yasladı. Hızlıca bana doğru yaklaşarak, duvarla arasında sıkıştırdı.

Siyah kısık olan gözleri sinirden sanki mümkünmüş gibi daha fazla koyulaşmış, beyaz teni ise kırmızıya dönmüştü.

Aramızda sadece birkaç santim vardı.