Yirmidördüncü bölüm

6.5K 526 216
                                    

Multi Medya |Min Yoongi

#bangtansonyeondanSoWhat

22.05.2018 💫

▪▪▪

Ensemde hissettiğim nefesi içimi titretmişti.

Tanrım!

Gözlerimi kapayarak, sadece birkaç saniye için bu kadar yakınken dünyanın durmasını istemiştim.

Sadece birkaç saniye...

Ama boşversenize, eminim ki o birkaç saniyede beni paramparça edecek şeyler yapardı, ha?

Elimi, belime sarılı olan koluna koyarak sertçe iterek geri çekildim. Ardından arkama dönerek, bakışlarımı yüzünde gezdirdim.

Siyah saçlarını her zaman ki gibi şekil verme gereği duymadan önüne doğru taramıştı.

Üzerindeki üstten birkaç düğmesini açık da bıraktığı rahat beyaz gömleği ve siyah pantolonu ile her zaman ki gibi 'yoongi'ydi. (Multi 💣 öldüm.)

Kusursuz ve kendine has.

"Sanırım az önce kaçmaya çalışmaya, çalışıyordun"

Kaçmaya, çalışmaya mı çalışıyordum?

Yüzündeki sırıtma ile beni süzerken gözlerimi devirdim. "Kaçmaya çalışmaya, çalışmıyordum. Direk kaçıyorum" ardından ise arkamı dönerek kaldığım yerden devam edip çıkışa doğru ilerledim.

Ne yani, tabikide onun yüzünden gitmemezlik yapmayacaktım.

O kimdi ki!?

"Saçmalama eko. Tedavin hala bitmedi. Daha dikişlerin bile alınma-" kolumu tutarak kendine doğru çevirip saçma sapan şeyler söylerken, gözlerimi devirerek sözünü yarıda kestim.

"Sana ne! Üç gündür istikrarlı bir şekilde söylediğim gibi yoongi, bundan sana ne! Cidden yapma, çünkü seni umursamıyorum. İstediğini boku yapıp beni kandırmaya çalış ama sana kanmayacağım, anladın mı?" Hızlıca arkamı dönüp, tekrardan durdurmasına izin vermeden seri adımlarla çıkışa ulaştım.

Hastaneden çıkarak, önüme çıkan ilk yola doğru yürüdüm.

Arabam yoktu. Daha doğrusu en son okuldaydı, sean eve götürdüğünü söylemişti ama eminim ki şuan okula gitmemiş ve arabayla ölümüne kafa dağıtıp geziyordur.

Çünkü neden gezmesin? Hele ki o kişi araba düşkünü sean'sa.

Birkaç adımdan sonra ana yola çıktığımda, kolumdan tutulup çekilmem ile acıya yüzümü buruşturdum.

"İster iste, ister isteme. Bu halde yalnız başına bir yere gitmene izin vermem!" kolumu daha çok kavrayıp çekerken, tekrar ve tekrar yüzümü buruşturdum.

"Y-yoongi" o beni umursamayıp sürüklemeye devam ederken.

Acıyla dişlerimi sıkarak konuştum.

"Yoongi!" Bu sefer sesim daha sert ve acı dolu çıkarken, çekiştirmedi bırakarak bana döndü.

"A-alçılı kolumu sıkıyorsun aptal" o hızlıca kolumu serbest bırakırken, kolumu kendime doğru çekerek ovuşturdum.

Acıtmış şerefsiz.

Bir kaç adım atıp dibime girerek, elini alçılı olan kolumun üzerine koydu.

"İyi misin?" Gözlerini yüzümde gezdirirken hızlıca geri çekildim.

Temas yok.

Birkaç adım daha geri çekilerek aradaki mesafeyi arttırdım.

ᴀʟᴛıɴ ᴠᴜʀᴜş || ᴍʏɢWhere stories live. Discover now