ᴀʟᴛıɴ ᴠᴜʀᴜş || ᴍʏɢ

Altıncı Bölüm

Multi Medya: Min Yoongi

#BTS ~ Spring Day

24. 03. 2018 💫

●●●

"Bakın, bu kardeşinizin kaçıncı vukatı artık saymayı bıraktık. Ya siz velisi olarak müdahale edin ya da biz kovalım!" gözlerimi kısarak, kaşlarını çatmış bir şekilde ilk olarak rahatça sırtını gere gere ayakta duran sean'da ardından ise yanındaki adeta ağzı burnu paramparça olmuş çocukta gezdiren, müdürde gezdirdim.

Kaşlarımı alayla kaldırarak müdüre baktım. "Ne yani kardeşimin karşısına geçip 'bir daha kavga yok' gibisinden azar çekmemi mi bekliyorsunuz?" Zaten kavga etmeyi ona öğreten bendim.

Adam inanmazcasına bana çevirdi gözlerini "Normal olarak her velinin yapması gereken budur zaten Eko hanım. Sizde bir öğrencinsiniz ve bunu bilmeniz gerekiyor." gözlerimi devirerek, hala ayakta durmuş sean'a kısa bir bakış attım.

Gözlerimi sıkıntıyla müdüre çevirdim. "Haklısınız, fakat şimdilik böyle bir duruma müsamaha gösterebilesiniz müdür bey öyle değil mi? Yalnış hatırlamıyorsam karınızın sizi defalarce kez aldatmasına da karşı sizde defalarca kez müsamaha göstererek onu affetmiştiniz?" birşey demesine izin vermeden ayağa kalktım.

Sean, kaşlarını kaldırmış sırıtarak bana bakarken peşimden gelmesini işaret ederek kapıya doğru ilerledim.

Okuldan çıkarak, rastegele bahçenin ortasında bıraktığım arabaya bindim.

Onun binmesi ile arabayı çalıştırdım.

Her zaman ki gibi koltukta yayılarak ayaklarını torpidoya uzattı. "Hayatında gördüğüm en iyi kapaktı. Adam mal gibi kaldı öyle lan!" Dedi kahkaha atarken.

Karısının ne mal olduğunu herkes biliyordu. Bence birinin bunu onun yüzüne söylemesi gerekiyordu.

Dudaklarımı büzerek önüme döndüm "Hayatım boyunca en çok utanıdığım anlardan birini yaşadım az önce..." Kaşlarını çatarak bana döndü "bana kavga etmeyi öğreten sendin, şimdi de kavga etmemden mi utanıyorsun. Hemde bunu defalarca kez yapmışken" gözlerimi devirerek, gaza yüklenerek hızlandım.

"Hayır, sana kendini savunmayı, kavga etmek nedir öğretipte nasıl susturman gerektiğini öğretemdiğim için kendimden utanıyorum " cidden böyle gereksiz mevzular için okula çağrılarak zamanımdan çalanıyordu.

Sırıtarak kafasını iki yana salladı. "Işte bu yüzden benim noonamsın" sırıtarak ona döndüm bende "birini dövdükten sonra sesini kesmek için birinci altın kural, tekrar dövmektir. Bunu sakın unutma ve beni gereksiz meselerle uğraştırma" ona her zaman güveniyordum.

Asla haksız yere biriyle kavga etmezdi bu yüzden, eğer biriyle kavga ediyor ve onu dövüyorsa bu olayı kendi kapamalıydı.

Tabiki de ne pahasına olursa olsun arkasındaydım ama bunları kendi öğrenmeliydi.

Sorumluluk almayı öğrenmeliydi. Zorluklarla başa çıkmayı öğrenmeliydi.

Çünkü hayatı boyunca sürekli onun arkasını koruyan bir ablası olmayacaktı. Bir gün öldüğümde dönüp arkama baktığımda güçlü biri görmek istiyordum.