ᴀʟᴛıɴ ᴠᴜʀᴜş || ᴍʏɢ

Onikinci Bölüm

Multi Medya: Min Yoongi

Btsjimin ~ Lie

27.04.2018 💫

●●●

Elimdeki sigarayı yavaşça dudaklarıma götürerek, gözlerimi karşımdaki holding de gezdirdim.

Jae holding.

Her ota bokta parmağı olan, bütün kirli çıkıklı işlere girmiş ve evet, az sonra bir kız tarafından soyulacak olacak jae holding.

Sanırım ilk defa bir soygundan bu kadar zevk alacaktım.

Elimdeki bitmiş olan arabanın kaputunda söndüredek başka bir sigarayı dudaklarının arasına yerleştirerek yaktım.

Sadece birkaç saniye nefes alamaya ihtiyacım vardı.

Kendime gelmeye ihtiyacım vardı. Çünkü şu kapıdan içeri adımımı attığımda bütün sorunları kapıda bırakmam gerekiyordu ki planımı tıkır tıkır halledebileyim.

Her hangi bir sorunun bana engel olmasına izin veremezdim.

Bu canımı deli gibi yakan kardeşim bile olsa...

Çünkü dediğim gibi. Benim hiçbir zaman oturup canın yandı diye ağlamaya ya da yas tutma vaktim yoktu.

Çalışmam gerekiyordu.

Elimde yarım kalmış sigarayı kenara fırlatarak, özel tasarım siyah deri eldivenlerimi elime geçirdim.

Tabiki de kafama da bir çorap parçası ne bilim maske gibi bir şey takmayacaktım.

Çünkü bu oldukça basit olacaktı.

Dişlerimi gıcırdatarak arabanın açık penceresinden içerideki içi dolu poşeti ve dosyayı aldım.

Ardından ise gözlerimi koca holdingde gezdirdim.

Yüzümde oluşan sırıtma ile kafamı iki yana salladım.

Bu gerçekten çok kolay olacaktı.

Gözlerimi caddede gezdirerek yavaşca holdinge doğru ilerledim.

Şuan muhtemelen gece üç felandı. Bu yüzden yollar boştu. Ne bir araba ne de bir insan geçiyordu yoldan. Bu daha iyidi işte.

Hızlıca birkaç adım daha atarak holdingin kapısının önünde durdum.

Elimdeki dosyayı meydana çıkartarak içinde birbirine bağlı 5 anahtarı çıkardım.

Sırıtarak 5 anahtarı süzdüm. Chang bey bunlar için oldukça çalışmış olmalı, ha?

Beş anahtardan ilkini deliğe sokup açılması için uğraştım. Olmayınca ikincisine geçtim bunda da aynı şeyi uyguladım ama yine açılmadı. Üçüncü anahtarı hızla deliğe sokup çevirdiğim de kilit sesi çıkmıştı. Sonunda. Hızla dış kapıyı açarak yuvarlak kapıdan içeri girdim.

Sıra iç kapıdaydı.

Eh, böyle para basan bir holding olunca gerekirse kırk kat kapı bile koyarlardı.

Yayvan ve rahat bir şekilde elimde kalan dört anahtan birini deliğe soktum ve bingo.

Açılmıştı. İşte kumarda zaman şansı diye insanlar buna derdi. Kapıyı hızlıca itikleyerek kendimi holdingin içine attım. Kaşlarımı kaldırarak şirketin içini süzdüm.

Oldukça temiz ve güvenilir bir şirket gibi duruyordu. Tamda gösterilmek istenildiği gibi...

Boynumu çıtlatarak dosyanın içindeki, şirketin genel çaplı haritasını çıkardım.