Yirmibeşinci Bölüm

6.5K 532 184
                                    

Multi Medya | Min Yoongi

#bangtansonyeondanParadise

24.05.2018 💫

▪▪▪

Yüzümü buruşturarak karşımdaki dağ evine baktım.

Cidden mi?!

Beni getire getire dağ evine mi getirmişti.

Bakışlarımı ona çevirdim. "Çok klişesin." gözlerimi devirerek elimi koluma koyup kulübe gibi duran dağ evine doğru ilerledim.

Ormanın içindeydik ve burdan yola çıkıp yoongiye yakalanmamak içinde oldukça hızlı koşmam gerektiği için şuanlık kaçmayı düşünmüyordum.

"Malefes masallardaki gibi seni kaçırabileceğim bir sarayım yok. Bununla idare edeceksin"

Hadi ya.

Cebinden çıkardığı anahtarla kapıyı açarak önden girdi. Yan taraf daki düğme ile ışığı yaktı.

Ortamın aydınlanması ile gözlerimi etrafta gezdirdim.

Girer girmez karşımıza oturma odası çıkmıştı. Siyah ve beyaz mobilyalarda oluşan oldukça lüks bir yerdi.

Dışarıdan göründüğünden kat ve kat daha güzeldi.

Zengin piç.

"Üst katta oda var eğer kullan-"

Gözlerimi devirerek sözünü kestim. "Burada kalıcı olduğumu mu düşünüyorsun? Seninle aynı çatı altında bulunmak... Hadi ama düşüncesi bile çok boktan. Ayrıca kendini hazırlasan iyi edersin çünkü zaten kaçacağım" karnımdaki yaraya dikkat ederek yavaşça koltuğa bıraktım bedenimi.

Yaralar ve ağrılarım beni fazla ve çabuk yoruyordu.

"Hadi ya... o zaman sende kendini hazırlamalısın. Yaraların ve ağrıların geçene kadar sana ben bakacağım. Üstelik sana anlatacaklarımı ve beni dinlemek zorundasın."

Üç dört gün mü? Bana anlatacakları mı? Ve üstüne üstlük bana bakacağı mı?

Siktir ordan!

Ben asla onunla aynı çatı altında kalmazdım.

"Aç mısın?" Kaşlarımı çatarak oturduğum yerde hafifçe dikleştim.

"Sikeyim açlığı- ya da baksana, evet açım." Anlaşılan o ki bu işler küfürle, dövmekle yürümeyecekti.

Anlık dönüşüme karşılık şaşkınlıkla kalırken, kaşlarını kaldırdı.

"Dolapta hazır yemekler olacaktı..." hala şaşkın ve şüpheyle gözlerini üzerimdeki gezdirirken mutfağa girdi.

Aptal.

Onun gitmesiyle, hızlıca cebimdeki telefonu çıkararak, sean'ın numarasını tuşladım.

Çaldı çaldı çaldı... ve bingo.

"Lanet olsun sadece iki dakika yanından ayrıldım ve hastaneden kaçmayı becerdin noona. Hangi cehen-" kaşlarımı çatarak lafını yarıda kestim.

Velede bak sen, büyümüşte hesap soruyor.

"Kısa kes sean. Sana konum atacağım yere arabayı ge-" ben daha sözümü tamamlamadan telefonun elimden çekilmesi bir olmuştur.

Al işte.

Bakışlarımı arka tarafıma çevirdiğimde, alayla sırıtarak bir telefona bir de bana bakan yoongiye karşılaştım. "Demek kaçmayı planlıyorsun... sana kaçamayacağını ve beni dinleyip burada kalmak zorunda olduğunu söylemiştim, eko"

ᴀʟᴛıɴ ᴠᴜʀᴜş || ᴍʏɢWhere stories live. Discover now