Benimle Kal - Bölüm: 2

2.7K 100 121
                                    

2. Bölümü de baştan sona yeniden inşa ederek sizinde hoşunuza gidecek şekilde karşınıza çıkarıyorum.

Bölüm şarkısı: Sehabe; ~Siyah~

Neyse iyi okumalar..

Seviliyorsunuz ♡

🔥

Puslu bir geçmişin izleriyle dolu duvarlar çatlaklarında zamanla yer ettiği bir griyle boyalıydı. Beyaza yer yoktu onların arasında. Grinin her tonu bulunur ama beyaza dair tek bir ize dahi rastlamazdınız.

Meyus herkesin giremediği, gireninde bir daha asla çıkamayacağı ıssız bir yer..

Sırlarla kaplı,

Her bir karesinde ilmek ilmek işlenmiş yalanlar, gerçekleri aşacak doğrulukta.

Birbirinden farklı acıların yer bellediği bu sokaklarda umut bilinmeyen bir gerçek mesela.

Hayata küs bu sokaklar gecenin kalbi. Geceye hükmediyorsanız karanlık sizden yanadır.

'Zehir' yani babam karanlığın iplerini ellerinde sıkı sıkıya tutmuş bırakmak bilmiyordu..

Meyus'a bir kere girdiyseniz onun esiri olurdunuz. Altın kafesteki kuşlar gibi göz kamaştırıcı bir dünyanın, yutmak istediği küçük esirler...

Onun sınırları içerisinde ömrünüzü tüketmeye mahkumdunuz.

Avcumun içinde kemik saplı, kıvrımlı bir bıçak. Mahzenin demirlerine çarpıp ses çıkartarak, topuklarımın sesi eşliğinde adım adım ilerliyorum o şerefsizin bulunduğu bölüme.

Mahzenin taştan duvarları tek tek kazımış acıyı herbir karesine. Adım attıkça kanın karşı koyulmaz kokusu vuku buluyor bedenimde. Kalbimin donduğunu hissediyorum buraya her geldiğimde.

Yüzümde var olan gülümseme ise Meyus'un kan dolu geçmişine karşı çıkar gibi. Ama kat-i suretle samimi değil.

İşte karşımda o mide bulandırıcı varlığı. Arada ki demirler yapacaklarıma engel değil.

Beni görür görmez kapıyı açan korumalar işlerini bitirir bitirmez uzaklaşıp yanımdan, demirlerin ardında bekliyorlar. Kolları ve bacakları iki yandan zincirlere vurulmuş yüzünde bakılacak, bakılsada tanınacak bir hâli kalmamış. Bitkin.

Güldüm seslice, delicesine.

Ya Koray fazla harika...

Ya da ben fazla sadist...

Yara bere içindeki kapalı gözlerini açtı, anlamaz bir şekilde yüzüme baktı.

"B-Ben bilmiyordum k-im olduğunu. A-af-fet."

"Ha bilsen yapmayacaktın?"

Kafasını salladı. Elimdeki bıçak avuclarım arasında yükleneceği asil görevi bekliyordu sanki. Gülümsedim yine onunla dalga geçercesine. Ki öyleydi zaten. Dudağımı ısırırken zemindeki kurumaya yüz tutmuş kan damlalarını izliyordum. Güldüğünü duydum.

Ne sanıyordu kendini?

Salak mıydı? Fazlasıyla

Elimdeki bıçağı sıkı sıkıya tutup ani bir hamle ile yüzüne sapladım. Bıçaktaki zehir an be an fethedecekti bedenini. Mahzenin duvarlarında yankılanan çığlıklar kulaklarımda yer ettiğinde kaşlarım çatıldı. Kaşlarıma inat bir tezatlıktaydı dudaklarım. Bıçağı yavaşca döndürdüm;

Benimle KalWhere stories live. Discover now