48.BÖLÜM

16.8K 1K 165
                                    

Telefonu Zeynep'in yüzüne kapattıktan sonra giyinip şirkete gitmiştim.

Ara yollar kötüydü ama ana arterler açıktı. Dönüşte olmadı Enginlerde kalırım diye de içim rahattı. Teknenin resimleri de patlayan telefonumda kalmıştı. İnşallah senkronize etmişimdir hesaplarımla diye düşündüm. Çünkü onların üzerinde çalışacaktım bugün.

Şirketten içeri girdim Berzan'la burun buruna geldim.

— Akşam son konuşmamız biraz tuhaftı hayırdır bir şey mi oldu?

Kolundan tuttum odasına girene kadar konuşmadım. Zaten nasıl açıklayacağımı da bilemiyordum.

Odaya girince o koltuğuna geçti ben de karşısındaki koltuğa oturdum.

— Berzan akşam seninle son konuşmamızda yanımda Demir vardı.

Oturduğu yerde öylece kaykıldı. Sırtını koltuğa dayadı elini koltuğun koluna koydu ve bana bakmaya başladı. Sormadan, sorgulamadan öylece baktı ve;

— Çok güldünüz mü seni seviyorum deyince?, diye acı bir tonla konuştu. Bağırmadı hakaret etmedi. Hislerim beni yanıltmamıştı bu adam beni asla kırmazdı.

— Tabii ki de hayır ne saçmalıyorsun sen? Sadece telefonum artık mevta.

— O ne demek?

— Ölü, öldü artık arama yapamıyor, kaputt(bozuk, kırık), broken Fransızca'da söyleyeyim mi?

— Ay Nermin dalga geçmeyi bırak yani basit bir soru sordum telefona ne oldu?

— Duvarla öpüşüp atomlarına ayrıldı.

— Tek tek ağzından kerpetenle laf alıyorum. Düzgün anlatsana be kadın. Dün akşam ne oldu?

Lafı dolandırıp, uzatma taktiklerim işe yaramamıştı. En iyisi bir kerede anlatıp kurtulmak.

— İlk konuşmamızda telefonu kapattıktan sonra Demir aşağıdaymış geldi. Konuştuk, aslında konuşmak demeyelim de bağrışma oldu. Seni ve beni sordu. Hanım ağa olamazsın sana uymaz dedi.

— Ona neymiş? Ondan izin alan oldu mu? Fikrini sorduk mu? Kıl ya kıl eeee.

— O sırada sen aradın. Seni seviyorum deyince telefonumu duvara attı. Kavga ettik. Kar yolları kapattı bende kaldı.

Yutkundu. Öyle bir yutkundu ki adem elması bir daha yerine dönmeyecek boğazının altında kalacak sandım.

— Nermin bende kaldı derken?

— Engin'in odası işte orada kaldı.

Korkmaya başlamıştım. Ama sonradan öğrenmesini istemezdim. Ben hep kartlarımı açık oynamaktan yanaydım.

Yavaşça ayağa kalktı. Avına yaklaşan bir aslan gibi sessiz ama emin adımlarla önümde durdu sonra dizlerimin önüne çöktü. Ellerimi tuttu.

— Seni ondan alamayacağım dimi? O yüzsüz ne b.k yerse yesin sen onunsun.

— Berzan bak....

— Şiiit şiiit deyip eliyle hafifçe ağzımı kapattı.

— Açıklama yapmana gerek yok fıstık. Halinden her şey anlaşılıyor. Günlerdir ilk defa yüzün gülüyor. Sanki canlanmışsın, çiçek açmışsın. Dışarıda kar yağıyor ama sana bahar gelmiş. Tazelenmişsin. Seni ilk gördüğüm günkü gibi pırıl pırıl parlıyorsun.
Nasıl mı anladım? Ben seni görünce elini tutunca aynı böyle oluyorum. İçimde çiçekler açıyor. Ruhum huzur buluyor.

Geç Gelen Aşk (#Tamamlandı)Where stories live. Discover now