Geç Gelen Aşk (#Tamamlandı)

46.BÖLÜM

Engin ve Beste beni görünce şok oldular. İkisi de yorgunluktan bitmiş vaziyetteydi ve beni beklemiyorlardı. Azıcık habersiz gelmiştim. Boyacı mobilyacı derken sanırım onların da canı çıkmıştı. Dekorasyonu ben hallederim dedim ama Engin o kadar vakit yok bir aya taşınacağız. Sen başa geçersen üç ayı bulur diye karşı çıktı.

— Ooo Nermin Sultan geri mi döndün? Ne o bensiz yapamadın mı?, dedi Engin gıcıklığına.

— Haaa yapamadım yer elması. Dövecek adam olmayınca hayat çok bayat biliyon mu?.

— Beste merdiveni getir beni dövsün de rahatlasın ablacım.

— Ayy panda az sus. Berzan Bey ve Akın bir de Akın'ın nişanlısı yemeğe çıkacağız. Fuar öncesi moral yemeği.

— Bana bak bu Berzan barzosuyla aranda bir şey mi var senin. Yok Mardin'e gitmeler. Mardin'de gezmeler. İnstagrama resim atıp etiketlemeler. Ne oluyoruz Nermin Hanım?

— Anlattık ya! Allah'ım yarabbim. Akın beni nişanına davet etti o yüzden gittim. Gece çok bunaldım, sıkıldım Berzan beni gezdirdi hepsi bu. Oldu mu?

— Hepsi bu olsa iyi olur. Ben o barzoya enişte menişte diyemem ona göre.

— Merak etme daha o kadar düşmedim. Zaten bu saatten sonra kimseye enişte diyeceğini de sanmıyorum. Ben o defteri kapattım. Neyse ben gidip hazırlanayım. Birazdan gelirler, deyip lafı daha fazla uzatmadan kaçtım.

Bana verdikleri oda bıraktığım gibi duruyordu. Dolabı açtım. Güzel bir mini etek buldum. Üzerine omuzları açık uzun kollu şık bir triko bluz buldum. Etek siyahtı bluzum da siyah olunca kırmızı ruj sürdüm, birde rimel. Zaten başkada makyaj yapmadım. Siyah botlarım ve mini eteği kamufle etmek için uzun mantom, hazırdım.

O sırada telefonum çaldı. Aşağıda beni bekliyorlarmış. Akın görevini başarıyla icra etmişti demek ki.

— Ben çıktımmm. Geç kalabilirim. Beni beklemeyin. Anahtarım var, diye seslenip evden çıktım.

Yorgunluktan bitap düştükleri için ikisi de yerinden kalkamamıştı.

Aşağı indiğimde Berzan kapının önünde tek bir gülle beni bekliyordu. Akın ve Bahar arabadan bize bakıyordu. Gülü verdi ve anlıma minik bir buse bıraktı.

— Kalbimi aldın kızıl fıstık bari aklımı alma o bende kalsın.

Kıpkırmızı olmuştum. Adam harbi romantik bir öküzdü. Ben ondan böylesi bir performans beklemiyordum.

— Teşekkür ederim. Rolüne iyi çalışmışsın, dedim umursamaz bir tonda.

— Rol yaptığımı kim söyledi. O kırmızı ruja....... daha fazla konuşmasına fırsat vermeden elimi ağzına kapattım. Çünkü konuşma +18 olmak üzereydi ve bana göre bize fazlaydı.

— Şittt o ruju en fazla bir peçeteyle ben silerim. Anlaşmaya sadık kal. Kendini kaptırma.

— Keşke elimde olsa. Neyse arabaya geçelim üşüyeceksin. Zaten kar soğuğu var. Yakın bir yere gidelim dedik. Kar bastırırsa dönmemiz kolay olur, dedi arabanın kapısını tutarken. Beni arkasındaki koltuğa oturtmuştu. Sanırım aynadan bakmak için.

— İyi akşamlar. Hoş geldin Bahar nasılsın?

— İyiyim Nermin Hanım siz nasılsınız?

(Doink ne oluyoruz? Anlaşılan hanım kızımız bana hala kızgın.)

Berzan kaşlarını çatıp dikiz aynasından bize baktı.

— Bahar artık hanımı falan bir kenara bırak istersen.