7. BÖLÜM

32.8K 1.8K 169
                                    

Demir'den

Resmen arabada sızdı. Uyandıramıyorum, ev adresini de bilmiyorum. Yapılacak en mantıklı şey benim evime götürmek. Kardeşine de haber vermem lazım ama telefonu yok. Merak ederse ablasını arar herhalde, ben de cevap veririm, çok isterse gelip ablasını alır. Gerçi sanırım bayağı bir uzak oturuyoruz ama yapacak bir şey yok.
Arabayı direk bahçeye çektim. Önce evin kapısını açtım, sonra hanımefendiyi kucağıma aldım. Salonda uyursa rahatsız olabilir diye düşünerek odama çıkarttım. Ceket ve çizmelerini çıkarttım yatağa yatırdım. Salona indim. Kafam karmakarışık çok farklı iki insanız, birimiz gece diğerimiz gündüz. Ben boşanmanın ardından katı, ciddi ve neşesiz bir insana dönüştüm. Yukarıdaki kadın ise deli dolu, full neşeli bir insan. Aslında iki ayrı kişilik ben işte neysem dışarda da öyleyim ama o iş yerinde katı kuralcı dışarda tam bir serseri. Bu kadın gördüğüm ilk günden beri kafamı kafamı kurcalıyor, resmen beynimi s.kti. Korkarım böyle giderse hayatımı s.kmesi için de yalvaracağım.

İlk karşılaştığımız gün, beraber çalıştığımız projenin anlaşmasına gidiyordum. Trafikten zaten nefret ediyordum. Dur kalk beynim dönüyor, sinirlerim bozuluyordu. Bu kadar can sıkıntısının içerisinde, kendimi sakin tutmaya çalışırken, arabamın arkasından çıtong sesi duyuldu. Yan aynamdan baktığım zaman spor, son model,beyaz  bir araba gördüm. İçimden okkalı bir küfür savurdum. Şimdi bu arabanın içinden yeni yetme bir velet çıkar,ağzını yaya yaya konuşur, beni deli eder diye düşündüm. İnşallah elimden bir kaza çıkmaz diyordum. Sakin olmalıydım, çünkü benim ve firmam için önemli bir geceydi . Kendimi sakinleştirerek arabadan indim, arabanın arkasına gittiğimde, kapı açıldı, bildiğin bir kızıl afet çıktı karşıma. Belli işten çıkmış, yorgun ve bezgin bir yüz ifadesi, ama kaliteli zevkli bir kıyafet ve ayağında bir karış topuklular. Zaten o ayakkabılar bile araba kullanmak için ofsayt. Bu hatun olsa olsa otomatik vites kullanır nasılsa diye lafa başladım ama lafı gayet sakin ağzıma tıktı. Efendim arabası düz vitesmiş de,kullanan önemliymiş de, ilk defa başına gelmiş de bıdı bıdı bıdı ... Sonra da hiçbir şey olmamış gibi arabasına bindi, camını açtı, arabalarda bir şey yok hadi size iyi geceler, dedi ve gitti. İnsan bir sorar şikayetçi misiniz? Yok , bastı gitti iyi mi ? Sinirden kudurdum ama plakayı bile o şokla almayı unuttum. Allah'tan yemek başarılı geçti. İşi aldım da o olayı biraz hazmedebildim. Hep beraber kutlamaya gidildi. Normalde içkiyi kontrollü içerim ama o sinirle ucunu kaçırdım. Eve o kafayla dönmeyi göze alamadığım için bir otele gittim. Sık sık üretim merkezi ve İstanbul arası seyahat ettiğim için arabamda acil durum çantası bulunur. Birkaç günlük idare edecek kadar kıyafet çamaşır takımı parfüm ıvır zıvır. Sabahleyin tamamen alışkanlıktan erkenden uyandım, çantada her zaman spor kıyafetleri de mevcuttur, çünkü spor yapmadan güne başlamam.Sahilde koşmaya karar verdim. Daha koşuya yeni başlamıştım ki üzerime biri uçtu. Düşmesin diye tuttum bir de ne göreyim akşamki kızıl afet. "Benimle çarpışmak alışkanlık oldu herhalde " dedim. Çünkü ne diyeceğimi bilemedim. Gayet kendinden emin " Size öyle gelmiş " dedi ve yine gitti. "Ulan insan nezaketen bir teşekkür eder bu da kadının odunu" dedim kendi kendime. Arkasından koşup koluna yapışmamak için zor durdum. Ama ne diyecektim ki. Hatun resmen laf ebesi. Lafı ağzıma tıkar ben de sinir olduğumla kalırım. İyisi mi bırak ne hali varsa görsün ukala yaratık. Ama güzel bir yaratık.

Sonra üçüncü karşılaşma. En azından bunda hazırlıklı gibiydim. Eskisi kadar sık dışarı çıkmıyordum. Artık koca koca adamlar olduk ne öyle ergenler gibi barlarda üçyüz-beşyüz bana göre değildi. Yurt dışından misafirimiz geldi. Gezdirmemiz gerekiyordu. Hem avukatım hem de yakın arkadaşım olan Kenan'ın fikriydi bara gitmek. Diplerde bir locaya rezervasyon yaptırmış. Hesapta eğlence, ne eğlencesi be millet içip içip birbirini kesiyor gece sonu yatakta bitiyor sabah kimse kimseyi tanımıyor, adına da eğlence deniyor . Tuvaletlerin olduğu yerde çok fazla ses olmuyor diye, ihtiyaç bahanesiyle tuvalete gittim. Yolda iş atan atana, göz süzenler, açık açık davet edenler. Resmen bunaldım, ne zaman bitecek bu akşam diye düşünerek, bezgin bir şekilde yerime dönerken o da ne karşıdan gelen kızıl afet değil mi? Şimdi elime düştün işte, hem adını öğreneceğim hem de numaranı alacağım. Az da olsa alkollüydüm cesaret oradan geliyordu. Kıskanç kavalyeler gibi, tuvalet kapısının önüne kamp kurdum. Hatun, sanki dışarıda benim beklediğimi hissetmiş gibi, bir türlü çıkamadı o kokmuş tuvaletten. Resmen ağaç oldum. Tam pes ediyordum ki kapı açıldı. Yine nefesim kesilmişti. " Kayboldunuz zannettim " dedim. Resmen benimle alay etti. Tanışmıyor olduğumuzu itinayla bana hatırlattı. Zor kadını oynuyor desem üçtür karşılaşıyoruz tavır hep aynı. Vurdumduymaz , umursamaz, burnu düşse yerden almaz. Tanışalım diye elimi uzattım, elini bile vermedi, hanımefendi. Elime şöyle bir baktı, arkasını döndü ve beni arkasında öylece p.ç gibi bırakıp gitti. Kalakaldım alışkın olduğum hareketler değil bunlar. Normalde onun benim ağzıma düşmesi lazım, hatunda tık yok. Ben mi performans kaybediyorum? Yoksa evren benimle kafa mı buluyor? Hazal'la boşandığımdan beri ilk kez bir kadın bu kadar ilgimi çekiyor ama kadın ukalanın teki çıkıyor iyi mi? Bir daha sen benim karşıma çıkma kızıl. Çünkü çıkarsan elimden çekeceğin var. Çekirge misali miadını doldurdun. Üç hakkın da bitti. Artık sıra bende...

Geç Gelen Aşk (#Tamamlandı)Where stories live. Discover now