Group Assignment/Hunho

15.Bölüm

Hunho'lu geceler ❤ Umarım bölümü beğenirsiniz ve lütfen yorum atın 💕

***

Jongdae sınıfa girmeden önce yüzündeki aptal gülümsemeden kurtulmaya çalışsa da yapamadı.

Sınıfa girdiğinde öğretmenin olmadığını görünce şaşırsa da rahatlayarak zıplaya zıplaya Sehun'un yanına gitti.

Sehun, Jongdae'nin bu haline bakınca neler olduğunu az çok anlayabiliyordu. Jongdae sıraya oturduğu gibi ona sıkıca sarıldı. Sehun da ona karşılık vermekte gecikmemişti.

Kısa süreli bir sarılmanın ardından Sehun kendini geri çekip Jongdae'ye neler olduğunu sordu.

"Çok, çok güzeldi." Jongdae hipnoz olmuş gibi konuştuğunda Sehun kıkırdadı.

"Onu zaten anladım Jongdae. Düzgünce anlat hadi"

Jongdae yanaklarını tutarak anlatmaya başladı.

"Ya bak şimdi, önce bi sinirle çıkarttı beni sınıftan. Işte sonra tuvaletin olduğu tarafa doğru gittik ama tuvalet boş değildi bu yüzden tuvaletin hemen yanındaki temizlik odasına girdik. Kapıyı kilitledi ve beni öptü. Çok mükemmeldi ama varya görmen lazımdı."

Jongdae git gide kızarıyordu. Sehun ise sadece onaylayarak onu dikkatlice dinliyordu.

Jongdae devam etti. "Işte sonra dedi ki; 'Sehun'la yakın olmandan nefret ediyorum en azından benim önümde yakın olmayın' falan filan. Ben de anlattım tabi aslında arkadaş olduğumuzu. Sonrası da biraz şey işte bilmene gerek yok"

Jongdae şu an hem salak gibi gülüyor hem de kızaran yanaklarını gizlemeye çalışıyordu.

Sehun gururla gülümsedi. "Sana işe yarayacağını söylemiştim öyle değil mi?"

Jongdae hala aptal gibi sırıtırken cevapladı. "Aynen kanka ama sanırım yengen senden nefret ediyor."

"Ne yengesi amına koyayım? Kız mı bu?"

Jongdae göz devirdikten sonra cevapladı. "Hayır ama eğer sen ona enişte dersen kendimi uke gibi hissederim. Olmaz öyle"

"E sen zaten uke değil misin?"

"Yoo, gayet de semeyim"

Sehun tam Jongdae'ye cevap verecekti ki Minseok içeri girdi. Boynundaki morluğun gitmiş -veya saklanmış- olması Jongdae'yi şaşırtmıştı.

Minseok sınıfın susması için beyaz tahtaya birkaç kez vurduktan sonra konuştu. "Öğretmeninizin işi var. Dolayısıyla kalan yarım saatlik dersiniz boş. Gürültü yapmamaya çalışın yoksa ders işlerim"

Jongdae yüzünü eline yaslamış bir şekilde Minseok'a bakarken mırıldandı. "Çok seksi"

Sınıfta sevinç nidaları yükselirken Minseok Jongdae ve Sehun'un oturduğu sıranın bir önündeki sıraya geçti.

"Boynun?" Jongdae merakla sorunca Minseok gülerken göz devirdi.

"Makyaj malzemeleri bulunalı çok oldu"

"Haklısın"

Gülerek birbirlerine bakmaya başladıklarında Sehun da sıkılmaya başlamıştı.

Bir süre daha bakıştıktan sonra Sehun'un ayağa kalkıp tabir-i caizse cırlaması yüzünden ona dönmüşlerdi.

"Ya ben sizi salak gibi bakışın diye mi sevgili yaptım ya bu ne? Ayrılın az benimle ilgilenin"

Minseok sessizce kıkırdarken Jongdae de sıranın üstüne çıkmıştı. Sehun'a tepeden bakarken yanaklarını elleri arasına aldı ve çekiştirmeye başladı. Sehun küçük bir çocukmuş gibi hissediyordu kendini.