Tahtayı yazmalarına izin vermeden hızla sildiğimde sınıftan uğultular yükselmeye başlamıştı. Kalemimin arkasıyla gürültülü bir şekilde tahtaya iki kere vurduğumda sınıf tekrardan susmaya başladı.
Bakışlarımı Arline'e çevirip yeni notlar yazmaya devam ettiğimde nasıl olsa yetişemeyeceğini bildiği için kendini yazmak için zorlamamıştı.
"Ilyada ve Odysseia'nın Homeros tarafından yazılmadığı, ya da Shakespeare'in sonelerini aşağı tabakadan bir erkek için yazmış olduğu gibi, edebiyatçılar çevresinde tepkiyle karşılanan görüşlerin savunuculuğunu yaptı."
Yazdıklarımı bir yandan anlatmaya devam ederken sınıftan bir ses yükseldi.
"Bay Styles lütfen not alabilmemiz için bize biraz süre tanıyın."
İstemsizce gülerek başımı salladım. Ardından masama geçerek sandalyeme oturdum. Arkama yaslanıp takım elbisemin önlerini tutarak çekiştirdim.
Onlar tahtayı yazmaya devam ederken ben de telefonumu elime alarak Kristie'ye bir mesaj attım.
Harold : Neler yapıyorsunuz bakayım?
Kristie anında çevrimiçi olduğunda sınıfta göz gezdirip tekrar telefonuma odaklandım.
Kristie : Yumurtaları boyuyoruz...
İstemsizce gülümsemiştim. Oğlumun bir şeyler başarabildiğini görmek beni mutlu ediyordu. Her şeyden önce bir çocuğa sahip olmak ve uzaktan da olsa onu takip etmeye çalışmak zor bir görevdi.
Harold : Onu seviyorum, benim yerime öp.
Tekrar sınıfa döndüğümde birkaç kişinin yazmak yerine oyalandığını gördüm.
"Yazmayacaksanız size bir daha hak tanımayacağım."
Herkes tekrar önündeki not kağıtlarına gömüldüğünde sandalyemi kendimle birlikte biraz daha masanın içine ittim.
Kristie : Çok meşgul, daha sonra öperim.
Kristie :
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Hayranlıkla ekrana bakarak parmağımı oğlumun fotoğrafının üzerinde gezdirdim. Onu şimdiden fazlasıyla çok özlemiştim.
Harold : Onu özledim.
Derse dönmem gerekiyordu ama oğlumun fotoğrafından gözlerimi alamıyordum.
Kristie : Ben birkaç saate Bennie ile buluşacağım, Clay'i bakıcıya bırakacaktım. Eğer dersin biterse gelip alabilirsin.
Parmaklarımla alnımı ovuşturup iç çektim.
Harold : Sevgilinle buluşurken oğlumu bakıcılara bırakmak yerine bana bırakman en iyisi tabii.
