Bölüm 7

1.4K 80 0
                                    

 3 HAFTA SONRA

Basın toplantısının ardından Aktuğ Holding borsada değer kazanmış Ezel'in etkileyiciliği herkese ulaşmıştı. Güzelliğinin ardına gizlenmiş güven herkesi baştan çıkarmıştı. İstanbul'un belki en ücra köşesindeki alana yapılacak proje merak uyandırmıştı. Daha temel atılmamış, maketi bile tamamlanmamış bu evlere alıcı çıkmıştı bile. Ezel hayal kurmuş hayallerini anlatmış ve kazanmıştı.

 Çizimleri merak etmekten alıkoyamıyordu kendini. Aklından geçenleri anlamak mümkün değildi. Yiğit'in tek bildiği yavaş yavaş kaybettiğiydi.

 Geçen zaman içinde karısını daha az görür başarısını daha çok duyar olmuştu.. Eve gelişleri azalmıştı. Babasınında isteğiyle ona bir araba ve ev tahsis edilmişti. Haftasonları annesiyle babasının gönlünü yapmak için geliyor birkaç saat kalıp gidiyordu.

 Havuz evine bakmak Yiğit için olağan bir durum olmuştu. Işığın yanmasını bekliyor, hırsını çıkarabilmek için an kolluyordu.

 Günlerdir manşetlerden düşmüyorlardı. Turoğlu ailesinin gelini başka şirkete transfer oldu, dolaylı ihanet, boşanıyorlar mı haberleriyle doluydu gazetelerin magazin ekleri.

 Ama en çok da karısının nefes kesen güzelliği ve Tuğrul ile yakıştırmalarına kızıyordu. Ona layık görmemelerine bozuluyordu. Geçenlerde bir haberde Oh Olsun! manşeti atılmıştı. Hayatına girip sonra da terkettiği kadınların ahının tuttuğu yazıyordu haber. Bunca yıllık iktidarı yerle bir olmuştu.

 Ezel'in başarısı tek yönlü değildi. Yiğit'ten intikam almayı başarmış yetmezmiş gibi onu gölgede bırakmıştı.

 Bugün hanımefendi sekreteriyle haber göndermiş Çeşme'ye gideceğini söylemişti. Bu bardağı taşıran son damla olmuştu artık. Elin adamıyla tatil mi yapacaktı yani. Hırsla karısının numarasını çevirmiş daha ilk saniyede gürlemeye başlamıştı.

 "Elin herifiyle tatile gidebileceğini kim söyledi sana."

 "Seni taktığımı kim söyledi sana. Böğürmen bittiyse kapatıyorum."

 "Bitmedi. Bak kızım eğer bir kez daha söylediğimin dışına çıkarsan sana yapacaklarımı ömrün boyunca unutamazsın."

 "Unutturacak birini bulurum elbet. Daha önce yaptıklarını unutturanı bulduğuma göre bu da zor olmasa gerek."

 "Ezel eve döneceksin."

 "Yiğit dönmeyeceğim."

 Arkadan gelen ses kanının çekilmesine sebep olmuştu.

 "Aşkım hazırsan gidelim."

 Tehlike çanları, sirenler hepsi bir arada çalıyordu beyninde. Demek gazeteciler boşu boşuna yazmamışlardı bunca haberi. Aralarında bir şey vardı. Göz göre göre boynuzlanmıştı.

 Telefonu fırlatmasıyla parçalanma sesleri gelmişti. Bu iş burada biter dedi. Eline bir fırsat geçmişti işte. Boşanmak için bir sebep hem de kimsenin onu suçlayamayacağı bir sebep. Önce avukatı arayıp işlemler için talimat verdi. Sonra da babasını aldığı karardan haberdar etmek için aradı.

 Telefon uzun bir bekleyişten sonra açılmıştı.

 "Baba neden bu kadar geç açtın telefonu."

 "Oğlum ev kadınlar matinesine döndü. Karının ailesi geldi. Anan onları ağırlamaya çalışıyor."

 Bir taşla iki kuş işte ama neden erken gelmişlerdi ki.

Fırtınadan Sonra Aşktan Önceजहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें