Özel Bölüm -Vuslat-

918 49 7
                                    

-11 Yıl 8 Ay Sonra -

"Yaşlandıkça huysuzlaşıyorsun"

"Daha dün yaşlandıkça şarap gibi oluyorsun demiştin. Karar ver artık."

"O benden olanı biteni saklamadan önceydi. Söylesene karıcım projedeki değişikliği neden en son ben öğreniyorum."

"Babalar en son duyar."

Yiğit bu sakin cevap karşısında gülmeye başlamıştı. İnat ile başlayan, kavgalarla süren en sonunda da dinginliğe ulaşan evliliklerinde karısına cevap yetiştiremeyeceğini öğrenmişti artık. İlk birkaç seneyi hatırlamak bile istemiyordu ki Yiğit. Sonrasıydı önemli olan. Kaybettikleri vakit, oğulları, kavgaları hüzünlendiriyordu onu. Şimdi ise delikanlılık yolunda ilerleyen oğullarıyla birlikte mutlulardı. Yiğit Ezel'in hala üzüldüğünü,içten içe ağladığını biliyordu. Tüm tedavileri denemişler ama bir çocukları daha olmamıştı. Olsun diyordu karısı. Bir oğlumuz var dünyalara bedel. Avutmak için söylese de canının hala acıdığını biliyordu. Baran ailenin gözbebeğiydi sanki. Kimseler laf söyletmezdi ona. Annesi gibi ata biniyordu, babası gibi de gözükaraydı.

Son projede Ezel değşikliğe gitmişti. İş hayatında hala didişiyorlardı. Biri gelecek inşa ediyorum derken diğeri yaşam diyordu. Gerçi bu amansız savaşı kimin kazandığı belliydi ama maksat karısının dikkatini çekmekti işte.

"Akşam için hazır mısın?"

"Bir yere mi gidiyoruz?"

"Unuttum deme bana."

"Ezel hiç unutturmuyorsun ki."

"Sadece bir konser."

"Klasik müzik konseri. Uykum geliyor biliyorsun."

Gülme sırası Ezel'deydi. Yıllar kocasına iyi davranmıştı. Hala yakışıklı ve çok çekiciydi. Bir inat uğruna hayatına soktuğu bu adam hayatının kendisi olmuştu. Kaçıp gittiği zamanlarda bile için için ona dönmek isterdi. Kokusunu içine çekmeden uyuyamazdı ki zaten. Bazen canı yanıyordu. Yiğit'e benzeyen çocukları olmamıştı. Baran vardı dünyalara değişmezdi ama bazen Yiğit'te ister miydi kendi kanından bir çocuğu olsun diye düşünmeden edemiyordu.

"Ezel beni dinliyor musun?"

"Kesinlikle. Konseri boşver. Seni başka bir yere götüreceğim."

"Nereye?"

"Akşamı bekle."

Bir anlık heyecanı çok gören o gürültü bozdu keyiflerini. Koridordan çalışanların kavga sesi geliyordu. Konunun sebebini anlamak zor değildi aslında. Son dört aydır Berat'ın İstanbul'a teşrifi ile kırdığı cevizlerin sesini duyuyorlardı. 19 yaşında olmuştu artık Berat. Ezel erkek olsaydı nasıl görünürdü hayalinin tarifi gibi. Aynı yakıcı gözler, ablalarının özgüveni biraz da çapkınlık.

"Ne oluyor burada?"

Ezel'in otoriter sesi kızların kavgasına son vermişti.

"Ezel Hanım çok özür dilerim. Benim olanı almaya çalıştıda bu kız."

"Asıl o benim bölgeme girdi."

"Odama gelin ikiniz de."

Berat ortadan kaybolmuştu. Yiğit kardeşlerinin yanına gitmeye karar verdi. Ezel neden konsere gitmekten vazgeçmişti ki acaba. 15 senedir evlililerdi ve bu sürprizler hiç bitmemişti.

Ezel'de odasına çağırdığı kızlara sinirle bağırıyordu.

"Siz deli misiniz? Yalnızca 19 yaşında bir çocuğun oyuncağımı oldunuz?"

Fırtınadan Sonra Aşktan ÖnceDonde viven las historias. Descúbrelo ahora