BİR TATLI HUZUR

12 1 3
                                    

Bilmiyorum bir tek ben mi böyleyim ama sınav zamanları olunca okul bana bir ayrı "itici" geliyor. mümkün olduğunca insan yüzü görmek istemiyorum. Ki böyle zamanlar için yerlerim var oralara kaçıp oralarda çalışıyorum.(kafa dinliyorum).

Ve yine o sınav zamanları geldi çattı. Yine okul bana cadı evi gibi gelmeye başladı. İnsan yüzü görmek istemiyorum. Çok mu arabesk olucak bilmiyorum ama yorgunum. Böyle biri beni bir yatağa atsa Julian'ın babasının Julianı attığı gibi. Ben de direk bulutların üstünde bulurum kendimi diye düşünüyorum. Sanırım ağlanacak halime gülme isteğimden bu hal olucak ki, bir kupa çay aldım masaya vurdum usulca ve kaldırdım."Şerefe!"... Kontollü bir sarhoşluğa ihtiyacım var vesselam. Zira bu sınav zamanları başka türlü çekilir dert değil.

Bir tatlı huzur almaya geldim bir kalem boyu. Saat 1.20 oldu malum bir parça ara versem bence dünya yıkılmaz.Ters de dönmez. Sağımda solumda düğme de yok demek ki programlanabilir bir robot da değilim. O zaman dans...Bir kalem zamanı boyunca kelimeden kelimeye dans...

Yoruldum dedim, yoruldum. Yandım. Bittim. Derken saatin yanıp sönen iki noktası gözüme çarptı... Gece soluk soluğa gündüze; siyah soluk soluğa maviye koşuyordu. Ve umutlarımın üstünde bir çakmak belirdi. Yakılıp atıldı üzerine... Yanışları izledim.Gün içinde hoşuma gitmeyen ne varsa yandığını gördüm...  Biliyordum. Elbet turkuazı getirecek saatin soluk soluğa koşusu.Ve bir zümrüdü ankadır umut denen kavram... Bittiğim yerdeki küllerimi bekliyorum... Zira pilava atılan yağ arıya gitmez derler.Yaptığım hiç bir şey boşuna değil.

Geçti bir kalem boyu zaman daha... Buldun mu Murathan tatlı huzur? Buldum... Geceye edilmiş bir yemindir bu vesselam... Yeniden kanatlanmak için yanma çabasıdır. Zira hayat bulmak için yanmak gerekiyorsa yanılır. Küllerimden doğacak zümrüdü ankaya verilmiş bir sözdür.

Yananlara selam...

SUSKUNLUĞA DENEMELERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin