UMUT VAR

30 2 0
                                    

Hey hat! Ne ola ki ölümden öte köy? Şarkıya cevaben hangi masa var ki eksilmeyen? Ya da var mıdır, kimi zaman bir dolunayla kimi zaman bir ışığa naçar bulutlarla bulutlarla nihayet bulmayan bir seher, gün, tan? Ah sorsalar şaire daha yolun yarısında! Ne malum efendim? Ne malum ki ey Ademoğlu doğan gün sana "Günaydın" diyecek?

İnsanız işte... Güneş lütfolunduğu, gözbebeklerimize sıcak bir öpücük kondurduğu ölçüde. Sarı ışıkla başlayan korna seslerine kulak tıkadığımız ölçüde. Metroda yürürken karıştığımız kalabalık kadar insanız. Doğup yaşayıp büyüdüğümüz kadar. Büyürken aştığımız engeller kadar insanız!

Engeller! Engeller... Kimseye söyleyemediklerimizde kullandığımız "özel" lafında saklı ne yaralarımız vardır kim bilir? Yardımına sığındığımız aziz, azize cevapları... Kimi evet kimi hayır sözcüklerine hapsolmuş cümlelerimizin ne umutlar vardır ki Tanrı şahit! Ayın güneşi kovalamasına değin zamana akan kum taneleriyle beslenip büyüyen nice umutlar, nice hayaller filizleniyordur kim bilir?

Kim bilir?

Dedim ya! İnsanız... Kimse her şeyi dört dörtlük bilmez. Başka başka insanlar tanır bilmediklerini bilen. "Globalleşen dünya" gibi entelektüelite timsali teşkil eden söylemlerin gölgesini ihtiva eden "sosyalleşmek" kavramını yaşar. Bu güzeldir de vesselam. Bir ortamda olmak. Bir şeyler paylaşmak.

Lakin yine insanız demekten kendimi alamayacağım ki kedi tırnakları gibi benliklerimiz var. Ve kedilere benzer yanlarımız. Ne vakit ki birine haddini aşan bir ilgi, saygı verirsin o vakit onun tırnaklarını açtığını görürsün. Güvendiğin dağlardan pısırıp beyaz karların altına saklanırsın.

Bir düşün ki o da insan... Senin gibi. Hak ettiği neyine yetmez ki adam yerine koyup fazlasını veresin? Her gün uğradığın benzin istasyonu sinek avladığı günler seni baş tacı ederken haftasonu gelince "Tanışıyor muyuz?" ayağı çekince bir tek ben bu samimiyetsizlikten gıcık kapmıyorumdur diye düşünüyorum.

Sahi insanız demiştim değil mi? Yani biz de insanız,hatta ben de. Tek başımıza olsa da insanız o zaman. Doğduktan bir avuç toprakolana kadar hem de. Gider bir gün herkes. Şarkının dediği. Dostlarım gider,arkadaşlıklarım biter elbet! Ama ben kalırım. Tek başına ağlayarak başladığınbu hayatta bir avuç toprakta kendini bulacağın zaman ki gibi teksin ey Adem!Gidenin yerine elbet gelen olur. Zaman bir tecrübedir ki alnına nicekötülüklerin üstüne atılmış çeltikler misali çizgiler ve saçlarına ak taçlarbırakan. Aya kovalattık güneşi ama dikkatli bak! Güneş de her enerjisinitopladığında ayı kovalar! Umut var yani. 

SUSKUNLUĞA DENEMELERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin