White Rabbit |vmin&yoonkook| ✓

25| Daha Suçlu, Daha Zayıf

"Tamam."

Jungkook elindeki silahı indirdi. "Onu öldürmedim."

Elleri titriyordu.

"Hedefe isabet etti."

Gözleri kocaman açılmıştı ve alnında biriken terler boncuk boncuk olmuştu.

"Güçlü müyüm artık?" Diye bağırdı elindeki silahı, ondan tiksiniyormuş gibi, yere attı ve Jiyong'a baktı. "Şimdi Haejin'i verecek misiniz bana? Onun karşısına çıkabilecek kadar güçlü değil miyim?"

Namjoon ona doğru yürüdü. "Jungkook-"

"Bakabilecek miyim şimdi gözlerine? Hyung! Söylesene, hala bir zavallı mıyım?"

"Yoongi, götür onu buradan."

Jiyong'un söylediğiyle birlikte Yoongi hedef tahtasından uzaklaştı ve oldukça kendini kaybetmiş gibi görünen Jungkook'a ilerledi.

"Ne demek götür? Hyung, zayıf mıyım? Güçsüz müyüm hyung?"

Jungkook dizlerinin üzerine çöktüğünde Yoongi onun yanına yaklaşmıştı. Bir elini omzuna koyduğunda Jungkook öfkeyle itti onun elini.

Gözleri kocaman açılmıştı ve alnında biriken terler boncuk boncuk olmuştu.

"Güçlü müyüm artık?" Diye bağırdı elindeki silahı, ondan tiksiniyormuş gibi, yere attı ve Jiyong'a baktı. "Şimdi Haejin'i verecek misiniz bana? Onun karşısına çıkabilecek kadar güçlü değil miyim?"

Namjoon ona doğru yürüdü. "Jungkook-"

"Bakabilecek miyim şimdi gözlerine? Hyungl Söylesene, hala bir zavallı mıyım?"

"Yoongi, götür onu buradan."

Jiyong'un söylediğiyle birlikte Yoongi hedef tahtasından uzaklaştı ve oldukça kendini kaybetmiş gibi görünen Jungkook'a ilerledi.

"Ne demek götür? Hyung, zayıf mıyım? Güçsüz müyüm hyung?"

Jungkook dizlerinin üzerine çöktüğünde Yoongi onun yanına yaklaşmıştı. Bir elini omzuna koyduğunda Jungkook öfkeyle itti onun elini.

"Dokunma bana! Beni güçsüz yapan sensin, Min Yoongi! Beni korkutan sensin, beni zavallı yapan sensin!"

Yoongi Jiyong ve Namjoon'a kısa bir bakış attıktan sonra Jungkook'un karşısında diz çöktü. Bir çeşit sinir krizi geçirdiğini düşünüyordu, doğru düşünemiyordu ve öfkeliydi. Haksız da değildi gerçi, Jungkook her konuda haklıydı. Tanrı biliyordu ya, Jungkook'un hedefi ıskalayıp kendisini öldürmesini dilemişti, belki o zaman vicdanında büyüttüğü bu ağırlıktan da kurtulabilirdi.

Jungkook'un kucağında duran ellerini tuttu, bunun işe yarayacağını umuyordu, yine de tam olarak kestiremiyordu Jungkook'un vereceği tepkiyi. Bunlara rağmen sıkıca tuttu onun elini, Jungkook'un avcu buz gibiydi, elleri titriyordu.

"Zavallı değilsin," diye fısıldadı sessizce. Jungkook ona bakmıyordu, başı yere eğikti ve Yoongi bu sahneyi daha önce de görmüştü. Jungkook'un nefret ettiği mavi gibi olmak istemiyordu, gözlerini kaçırmasını, başını eğmesini istemiyordu. Söylediği gibi güze/gözlerine bakmayı diliyordu hep.

Jiyong ve Namjoon çoktan ortalıktan kaybolduğundan, Yoongi ona biraz daha yaklaştı ve elinin birini bırakıp onun çenesine yerleştirdi parmaklarını. Başını hafifçe yukarıya kaldırdı ve onun gözlerine baktı, kızarmıştı gözleri ve birazdan ağlayacak gibi görünüyordu. Ağlayan Jungkook'tan nefret ediyordu, onun gözyaşlarını silmeye hakkı olmadığı gibi.