40. Bölüm - Final

4.5K 328 541
                                    

Çok ağlamayın ve kızmayın tamam mı? :(

Aslında gündüz paylaşmak için uğraştım ama olmadı

Off şimdi bunu sabah görecek olanlar benim yüzümden kötü bir gün geçircek ühühühühühüh :(

Neyse iyi okumalar :(


-----


20 Mayıs 1995


"Bugün The Sedition'ın yazarı Han Luhan ile birlikteyiz. Sayın Han, bütün okuyucular merak ediyor, bu kitabı neyden esinlenerek yazdınız acaba?"

"Aslında beni etkileyen çok şey vardı. Bana anlatılan hikayelerin yanı sıra kendim de o dönemin içinde bizzat bulundum ve baskıyı en az karakterler kadar hissettim. Bu tecrübelerimi yazıya dökmek istedim."

"Sizi çevreniz tarih araştırmalarınızla tanıyor, bu sizin ilk edebi kitabınız. Heyecanlandınız mı ya da endişe duydunuz mu? Elbette duydunuz ama bu endişeleriniz nelerdi? Bizimle paylaşabilir misiniz?"

"Bu ilk yazım değildi tabii ki. Dediğiniz gibi, tarih alanında denemelerim de oldu. Araştırmaların yanı sıra edebi bir şeyler yazmak istedim. Yazmak bana yabancı olmayan bir şeydi ama elbette edebi bir dünyada yer edinip edinemeyeceğim konusunda büyük bir korku ve heyecan duydum. En büyük endişem ise iki masum aşığın bu temiz sevgisini okuyuculara yansıtabilmekti."

"Bunu çok iyi başardınız. Okuyucularınızdan hala ağladıklarını söyleyen faxlar alıyoruz."

"Sizleri ağlattığım için üzgünüm."

"Sizin hakkınızda şunu öğrendik ki ön planda olmayı sevmiyorsunuz. Programımıza katılmanız biz edebiyat severleri çok mutlu etti. Ama sormak istiyorum, okuyucularınız da merak ediyor. İmza günü düzenleyecek misiniz?"

"Bu kitabı yazmadan önce bu kadar geniş bir kitleye sahip olacağımı hayal etmediğim için bütün bunlar hala bana biraz yabancı geliyor. Fakat beni destekleyen insanlara en kısa zamanda daha yakın olmaya çalışacağım."

"Bunun anlamı sanırım evet demek oluyor. Peki, gelelim son sorumuza. O dönemde bulunduğunuz için soruyorum, kitabınızın içinde acaba az olsa kendinize ait yaşanmışlıklar var mı? Kitabın ana karakterleri olan Kim Sehan ve Lee Seunghun'da size ait bir iz var mı?"

"Her kitabın yazarından izler taşıdığını düşünmüşümdür hep. Bu yüzden evet, bana ait izler var. Hem de tahmin edebileceğinizden çok daha fazla."

"Bundan kitabınızda kendi aşkınızdan bahsettiğinizi çıkartabilir miyiz?"

"Hem evet hem hayır."

"Bu konuda bize fazla bilgi vermeyeceksiniz sanırım. Bu güzel sohbetiniz için hem kendi, hem de diğer edebiyat severler adına teşekkür ederim."

"Asıl ben teşekkür ederim."

"Evet, sevgili izleyenler. Bugün edebiyat köşemizde The Sedition'ın başarılı yazarı, tarih araştırmacısı Han Luhan'ı ağırladık. Haftaya başka bir edebi sohbette görüşmek üzere."


"Kestik!" Stüdyoda ışıkların kararmasıyla oturduğum sandalyeden kalktım ve eğilerek ekibe teşekkürlerimi sundum. Çok iyi bir çalışma içindelerdi.

"Tekrardan teşekkürler Yazar Han."

"Sadece Han diyebilirsiniz." Genç kıza gülümseyerek elimi uzattım. SBS'deki bir sanat programının edebiyat köşesini sunuyordu. Hayranım olduğunu söyleyerek bana bizzat kendisi ulaşmıştı. Heyecanını gördükten sonra onu geri çevirememiştim.

The SeditionHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin