32.Bölüm "İyikimsin"

13.4K 1.1K 339
                                    

010418

"Fırat nerde kaldın ya?"diyerek perdeyi kenara çekip yola baktım.

Canım güllü lokum istemişti.Fırat da onu almak için gitmişti ama hala gelmemişti.

Bebeğim beş aylık olmuştu.Bir oğlum olacaktı.

Gülümseyerek karnımı okşamaya başladım.Onu hissetmek çok güzeldi.Onu kucağıma alacağım günün bir an evvel gelmesini istiyordum.

"Baban bize lokum almaya mı gitti oğlum?"

Onunla konuşmak güzeldi.O bana konuşamasa da beni duyuyordu ya yeterdi.

Zil çaldığında heyecanla kapıya doğru koşturdum.Kapıyı hızla açtım.

"Aldın mı?"

Fırat gülerek elindeki poşeti havaya kaldırdı.Elinden kaptım.Sanki hayatımda ilk kez lokum yiyecekmiş gibi hissediyordum.

Fırat'ı beklemeden salona gittim ve koltuğa oturdum.

"Sakin ol,kaçmıyorlar."diyen Fırat'a cevap vermeden poşetin içindeki kutuyu çıkardım.Pembe lokumlar fazla güzel duruyordu.

Elime bir tane alıp ağzıma attım.Şuan aldığım lezzet öyle farklıydı ki.

"Allah'ım harika."diye mırıldandım.Ağzımdaki tatlı tadı şuan hiç bir şeye değiştirmezdim galiba.

"Asıl harika olan sensin."

Fırat'ın konuşmasıyla ona baktım.Ayakta dikilmiş,elleri ceplerinde bana bakıyordu.

Yerimden kalkarak ona sarıldım.

"Teşekkür ederim."dedim neşeyle.

"Ne içindi?"diye sordu.

"Lokumlar için."diyerek göz kırptım.

Güldü.

"Teşekkürümü şuradan alabilir miyim?"diyerek yanağıni uzattı.Dudaklarımı sakallı yanağına bastırdım.

Koltuğa tekrar oturup lokumları sindirmeye devam ettim.Saymamıştım ama galiba 10 tane falan yemiştim.Normalde olsa midem bulanırdı ama bebeğim istiyordu yememi.

"MaşaAllah hatun."diyetek kahkaha attı Fırat.

"Dalga geçme benimle.Hep oğlunun yüzünden yiyorum bunları."

"Tamam,bir şey demiyorum."diyerek iki elini de havaya kaldırdı.

"Beyza'yı almaya gideyim ben."dediğinde kafamı salladım.

Okul çıkışı saati yaklaşmıştı.

"Siz gelene kadar Beyza'ya kurabiye yapabilirim."deyip ayağa kalktım.

"Yorma kendini."dedi Fırat

"Hadi git artık sen."dedim dediği şeyi umursamayarak.

"Tamam."deyip başımdan öptü ve dış kapıya doğru gitmeye başladı.Ben de mutfağa.

Kurabiye için gerekli malzemeleri çıkarıp hamuru yoğurmuştum bile.Hamura şekil vermek üzereydim ki zil çaldı.

Ellerimi yıkarak kapıya gittim.Papatya gelmişti.

"Hoşgeldin."dedim gülümseyerek.

"Hoşbuldum.Ne yapıyorsun?"diyerek içeri girdi.

"Kurabiye."

Birlikte mutfağa gittik.

"Nasılsın?Oğlun yoruyor mu seni?"diyerek karnıma baktı.

"İyiyim çok şükür.Haliyle yoruluyorum ama değiyor."derken gülümsedim.

TEK TANEM (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin