bölüm dört

7.3K 318 28
                                    

Multimedya hayal

******

neden bilmiyorum ama gözlerimi tarifi edilemez bir mutlulukla açtım. yanımda duran saate baktığımda sabah 06:25' ti. 5 dakika erken kalkmışım süper! bugün çarşamba salı günü okula gitmemiştim babam yüzünden. umutların evinde kalmıştım. e haliyle oda gitmemişti.kalkıp açılmak istercesine gerildim ve odamın içindeki banyoya elimi yüzümü yıkamaya girdim. rutin işlerimi halledip üzerime siyah yüksek bel dar paça pantolon ve üzerine beyaz üzerinde siyahla 10 yazan göbek üstü uzun kollu penyeyi de giyip çantamı almadan çıktım. okul forması giymeyi sevmeyenlerdenim ayrıca okulun son haftası ne forması, ne çantası? şimdi diceksiniz madem okulun son haftası ne diye okula gidiyosun mal. aslında sanırım 2 sebebi var.

1. umutu görmek istiyorum. aynı mahallede olduğumuz farkındayım ama okul farklı tamam mı! 2. okulda eğleniyorum ve öğretmenlerle dalga geçmeyi seviyorum ayrıca evde durarak birileriyle kavga edemem.

neyse evden çıkıp kapıda eğilip ayakkabılarımı giyerken bana doğru gelen umut'u fark ettim. 'günaydın' dedim oda bana 'günaydın' dedi ve okula doğru yürümeye başladık. onun da gözünün içi gülüyordu sanırım oda dün akşam için mutluydu. okula vardığımızda her zamanki gibi gözler benim olduğum taraftaydı fakat bu sefer yanımda umutla olmamın etkisi de vardı. 'bunlar daha geçen gün kapışmıyorlarmıydı ne oldu da okula beraber geldiler?' 'bence kapıda karşılaşıp beraber girdiler' 'çocukta baya yakışıklı yalnız, o kaslar ne öyle' 'hayal çocuğun yanında baksana' gibi daha neler neler. benim sinir olduğumsa bunların hepsini sesli söylemeleri. umut yandan bana bakıp çapraz gülücük atarken sinirle ona baktım.

"komik mi? ne gülüyorsun?"

"sanırım okulun dedikodusu oldun."

"olduysam oldum ya sanane"

susup yürümeye devam ettik ve sınıfa girdik. daha doğrusu o kendi sınıfına ben kendi sınıfıma. sınıfta kimseler yoktu sanırım herkes bahçedeydi. bu durumu kullanıp kafamı sıraya koydum ve yanımda bir nefes alış verişi duyunca tekrar kaldırdırdım. biz bu çocukla ayrı bir vakit geçiremicekmiydik?

"naber güzellik?"

"ne istiyosun umut?"

"kankamı özlemiş olamazmıyım?"

"la daha az önce beraberdik bi git işine sensiz bi vakit geçireyim!"

"tamam öyle olsun gidiyorum bak gelmem bidaha"

defol derken kalkıp yürümeye başlamıştı ki sınıfa bir çocuk girdi. umut o çocuğu gördüğü yerde durdu. yüzünü göremiyordum umutun ama nefes alışlarının hızlandığını omuzlarının inip kalkmasından anlayabiliyordum. bu çocuk kimdi? nereden gelmişti? O çocuk konuştu

"merhaba umut. naber arkadaşım?"

gülerek konuşmuştu. ne olduğunu bilmiyorum ama umutun bu çocuktan hoşlanmadığına eminim. ayrıca bu okulda olmadığına da eminim.

"ne işin var lan senin burda?"

"aaa ama olmuyor böyle. sen okula yeni gelen insanlara böyle mi davranıyorsun? ha unutmuşum sende burada yeniydin değil mi? tamam o zaman ben sana cevap vereyim. kaçıp sığındığın bu yeni okula gelen misafir öğrenciyim. karnemi kim alacak diye merak ediyorsan onu senin annene yani annemize almasını söyledim ve sorun olmayacağını söyledi.

karnelerin alınmasına sadece 2 gün varken neden misafir öğrenci olarak buraya geldi ki? peki ya umut? o neden karnelerin alınmasına 1 hafta kala okul değişikliği yapıp buraya geldi? bu soruların cevabını öğrenmem gerektiğini hissediyorum. kalkıp ikisini yanına geldiğimde konuşmaya başladım.

Dövüşçü Melez (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now