"En azından annemin yerini söyle bana. Ölmeden önce onun mezarını bir defa da olsa görmek istiyorum."

Kahkahası kulağımı çınlatırken, söyledikleri yüzünden kanım donmuştu.

"Seni öldüreceğimi mi zannettin? Sana ölümden daha beter bir acı yaşatacağım. Seni Aytekin'e teslim edip, sana yapacaklarını şu gördüğün kamerayla çekeceğim ve porno sitelerine yayınlayacağım! Ablan da gurur duyar artık kardeşi ile! Kocasını ayartan kardeşi!"

Ben bunlara inanamazken, devam etti o iğrenç kelimeleri söylemeye.

"Ablan seni sadece kocasını ayartan ve onun sarhoşluğundan faydalanan bir orospu olarak hatırlayacak. Onu büyüttüm, besledim, annelik yaptım ama o kocamı ayarttı diyecek! Ömrün boyunca, ablasının kocasını ayartıp, onu elinden alan bir fahişe olarak anılacaksın!"

"Yalan.. yalan söylüyorsun.. Bunu yapamazsın. Bu kadar da..."

Lafım henüz bitmeden konuşmasına devam etti.

"Yapabilirim. Ben kendi çocuğuna acımadan, annesini gözleri önünde öldüren bir pisliğim kızım!"

Dişlerimin arasından tıslayarak "Bana kızım deme!" dediğimde, bir kahkaha patlattı ve eline telefonu aldı. Yerimde kıpırdanıp "Ne yapıyorsun?" diye sordum.

Bakışlarını telefondan ayırdıktan sonra "Sevgili enişteni buraya çağırıyorum." Cevabını verdi ve yeniden telefona döndürdü bakışlarını. Benim çırpınmalarımı, sözlerimi duymazdan gelmeye başladı.

"Yapma! Beni öldür ama bunu bana yapma!"

Ağlayarak söylendiğim şeylere bile cevap vermedi. Sadece ağladım.. Ben ağladım ve o yine duymazdan geldi. Zaten böyle birinden merhamet beklemek saçmaydı.

Ölümden bile beter hale getirmeyi aklının köşesine koymuştu bu herif. Ne yapacaktım? Bu cehennemden nasıl kurtulacaktım? Beni kurtarabilecek kimse yoktu ki! Keşke diyorum şimdi! Keşke zamanında, ablamın bana inanmayacağını bilsem de anlatsaydım hepsini! O zaman, onun evinden kovulurdum ama bu halde olmazdım belki.

"Geliyor bebeğim. Aytekin geliyor."

Yaşlı gözlerimi ona çevirdim. Bunu neden yapıyordu ki? Çocuklarının zayıflığından neden besleniyordu?

"Bunu niye yapıyorsun? Madem böylesine bir adamdın, neden evlendin ve neden bizim doğmamıza sebep verdin? Madem annemi öldürecektin, neden onunla evlendin!"

Sinirlenmişti. Kızgın bakışlarını üzerime üzerime dikti ve ayağa kalkıp bana doğru yürümeye başladı. Korkuyordum! Hem de çok korkuyordum!

"Sanırım bebeğim benimle banyo yapmayı özledi. Ne dersin kızım? Aytekin gelmeden seni temizleyeyim mi? Bence yapmalıyım."

"Hayır! Yapma lütfen, bırak beni!"

Şerefsiz herif ellerimi çözdüğü gibi, kolumdan beni tutarak odanın içindeki banyoya doğru sürüklemeye başladı. Çığlıklarımı duyan kimse de yok muydu?

Yoktu işte! Çığlıklarım arasında, beni banyoya girdirdi. Üzerimize kapıyı kilitledikten sonra, adımlarını bana doğru atmaya başladı. Haliyle geri geri kaçtım ben de. Bir mucize! Allah'ım bir mucize lütfen. Kurtar beni! Sana güveniyorum! Sana inanıyorum! Lütfen beni kurtar!

O mucize şuan kapıyı çalıyordu. Babam çatık kaşlarını düzeltti ve pis bir gülüş ile "Geldi. Ölümden beter bir hale geleceksin sende!" dedikten sonra, kapının kilidini açtı ve dışarı çıktı. Belki koşarsam, kaçabilirdim. Olabildiğince hızlı hızlı yürüdüm ve onun yüzünü gördüm!

Aşkın Son Damlası! [Tamamlandı]Where stories live. Discover now