Sekizinci Bölüm "KURSTAN AYRILIK"

40.6K 4K 1.1K
                                    

Jimin ve Taehyung ikisini sessizce izlerken omuzlarımda hissettiğim eller ile çığlığı basmıştım. Omuzlarımdan tutularak beni kendine çeviren kişi ise Yoongi'den başkası değildi.

"Jaehyun-shi, milleti dinlemek çok ayıptır!"

Yoongi şerefsizi sırıtırken Jimin hızla yanımıza ulaşmış, meraklı bakışlarının üstüne kara bulutlar gibi çöken çatık kaşları ise bir bana bir Yoongi'ye bakıyordu.

"Ne işiniz var burada sizin? Bizi mi dinliyordunuz?"

Telaşla Yoongi'nin koluna girdim.

"H-hayır, sizi ne gözetleyeceğim! Yoongi oppa ile bir konu hakkında konuşuyorduk!"

"Bir konu hakkında mı konuşuyorduk Jaehyun?"

"Bir konu hakkında mı konuşuyordunuz Jaehyun?"

İki farklı beden, aynı soruyu bana yöneltirken Yoongi'nin etini sıktım. Susması için işaret yaparken Yoongi devam etti.

"Haa, anladım. Sana basket öğretmem için yalvarıyordu."

"Basketbol mu?"

Şaşkınlıkla gözlerini kıstığında Yoongi'nin koluna daha çok girdim. Umarım bu rolü karşılığında tüm harçlığımı istemezdi.

"Bana söyleseydin sana bedavaya öğretebilirdim."

Dedi ve ikimizi de iyice süzdükten sonra Taehyung'u kolundan tutup kütüphaneden çıkarttı. Tuttuğum nefesimi geri üflediğimde Yoongi kolumdan çoktan çıkmış, raflardan birine yaslanmış, elleri cebinde beni süzüyordu.

"Ne bakıyorsun?"

"Neden telaşa kapıldın? Ne duydun da bu kadar endişelendin?"

Sanki kendisi duymamıştı!

"Tamam, Yoongi tamam, bu iyiliğini unutmayacağım. Ama daha fazla uzatmayalım."

"Sen bilirsin ufaklık."

Son dediği kelimeyle kafamı ona çevirdim, ufaklık? NE HAKLA?!

Sinirle kütüphaneden çıktığımda sınıfa girdim. Dersimiz matematikti, yani yine boştu. Sırama oturduğumda Jimin bana tip tip bakmaya başladı. Önümüze oturan Yoongi ile dikkatini başka bir yere verip test kitabını çıkarttı.

Önümdeki sorularla cebelleşirken görüş açıma tanımadığım bir kalem girdi.

Bu, Jimin'in kalemiydi.

"Ne yapıyorsun? Kitabımı karalama!"

Bu kitabı bana Jungkook vermişti, çözüp bitirdiğimde ona verecektim.

"Karalamıyorum Jaehyun-ah, görmüyor musun sorunu çözüyorum."

"Yardım istemedim."

Dedim, bütün soruları ben çözecek, bütün soruların üstünü ben çizecektim. Böyle verecektim hocama. Yaklaşık 6 gündür görmediğim matematik eğitmenim...

Acaba şuan ne yapıyordu?

Adımı hatırlıyordu, öyle değil mi?

Adımı kısa sürede ezberlemeyi başaran ilk kişiydi, adım oldukça fazla kullanılan bir isim olsa da çoğu hoca 1 haftanın sonunda ezberlerken Jungkook 1 günde ezberlemişti.

1 gün.

Ne yapıyorsun Jaehyun, neden o adamı düşünüyorsun?

Neden onu düşünüyordum, yoksa o akşam onu o kadar sinirli gördüğüm için hala endişeleniyor muydum? 

Okul bitene kadar pek bir şey yapmamıştım. Okul bittiğinde kursa koşar adımlarla ilerledim. Her gün olduğu gibi bugün de dersim vardı. Kursa girerken kapıda hiç beklemediğim biriyle karşılaştım.

Jeon Jungkook.

Sevgili matematik öğretmenim...

"Ah, Jaehyun-ah?"

Bu öğretmende, bu öğretmende bir şeyler vardı. Adımı her zikredişinde başımı saran acı bu tezimi kanıtlar nitelikteydi.

"Evet hocam?"

"Hoca? Ah, doğru, ben öğretmen falanım, değil mi? Neyse, uzatmamam gerekiyor, yani Jaehyun artık sana ders veremem."

Ne?

"Neden? Yoksa netlerim mi düştü? Ama düşse bile daha yeni başladık hocam ya!"

Ani çıkışımı bir arkadaş gibi karşılık vererek yanıtlamıştı.

"Hayır, onunla alakalı değil Jaehyun. Ben kurstan ayrıldım. "







Demek sınırı 1 günde geçtiniz ve 2 günde 3K olduk (Jk ben temsili ldlfşmcşddl)

Demek sınırı 1 günde geçtiniz ve 2 günde 3K olduk (Jk ben temsili ldlfşmcşddl)

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Kısa oldu ama ekşın işte burada başlıyor.



OH MY TEACHER¹ • Jeon JungkookWhere stories live. Discover now