OH MY TEACHER¹ • Jeon Jungkook

Otuz Dördüncü Bölüm"NEDEN ÖLDÜRMEYE ÇALIŞTIĞINI ANLADIM"

Ulaaaaan HAYRAN KURGUDA BİRİZ AQ BİR ONE EİN OLAN BİR ASLKDASD  Bu günleri de mi görecektim asdlkasdlkas Hepinize çok teşekkür ederim 

11111111111111111111111

.

.

.

.

Şaşkınlığımı üzerimden atamadan Jungkook omuzlarımdan tutu ve başını kaldırdı. Gölzerini gözlerime sabitlemişti. Yüzünü yüzüme yaklaştırdığı sırada şoktan açılan gözlerimi zar zor kırpıştırdım.

Jungkook eğilip kulağıma fısıldadı.

"Bu koridoru neden seviyorum, biliyor musun?"

Yutkunmuştum.

Hiç bu denli yakın olmamıştık.

Kafamı olumsuz anlamda salladığımda konuşmaya devam etti.

"Çünkü buradaki kameralar çalışmıyor, Zeze."

.

.

.

.

34.BÖLÜM [NEDEN ÖLDÜRMEYE ÇALIŞTIĞINI ANLADIM]

Gözlerimi şaşkınlıkla kırpıştırdığım sırada Jungkook eğdiği başını kaldırıp yüzünü bana döndü. Gözleri dudaklarıma kayınca olacakları az çok kestirebilmiştim.

Beni öpecekti.

TANRIM. BENİ ÖPECEKTİ.

Gözün aydın, hayallerini kurduğun şey gerçek oluyordu, dedi iç sesim. Fakat huzursuzdum, ondan vaz geçtiğim an bana bir bumerang misali dönmüştü.

Onu bırakmıştım fakat o gittiği yönden vaz geçip bana dönmüştü. Bu kaderin bir cilvesi olabilir miydi?

Jungkook tahmin ettiğim şeyi yaptık gözlerini dudaklarıma odakladıktan hemen sonra eğildi. 

Bu kadar çabuk pes etmeyecektim.

Hatırla Jaehyun, unutma. Onun sevdiği kadın, ağabeyin yüzünden ölmüştü. Dolaylı veya dolaysız, ağabeyin o kadının katiliydi.

Jungkook'u omuzlarımı tutan ellerini ittikten sonra konferans solununun çıkış koridoruna doğru koşar adımlarla ilerledim. Tahminen Jungkook bunu beklemiyordu.

Onun peşinden ayrılmayan, ona gizli bir hesaptan mesajlar atan kızın böylesine bir aptallığı yapacağını aklının ucundan dahi geçirmiyordu.

Koşar adımlarla  ilerlerken Jungkook'un sesi duyuldu bış koridorda.

"Utandın mı sen?!"

Birazcık utanmış olabilir...

"Yoo."

Koşarak en yakın kızlar tuvaletine ilerledim, amacımı anlamış olacak ki uzun bacaklarıyla önüme geçti ve tam tuvalete girecekken beni durdurdu. Şaşkınca Jungkook'un yüzüne baktım.

"Ne yapıyorsunuz Bay Jeon?!"

"Konuşmamız bitmemişti."

"Konuşmuyorduk ki?! Siz beni öpmeye çalışıyordunuz ben de kaçıyordu-"

Ağzımı eliyle kapattıktan sonra etrafına bakındı.

"Sus, biri duyacak!"

"Doyolocok şoylor yopmoyon o zomon!"
(Duyulacak şeyler yapmayın o zaman."